6.
Dört kere izlemiş olduğum film, ileride de canım sıkıldıkça izleyeceğime eminim.
Filmden çok bahsetmeyeceğim ama filmin alt metninde yatan mesaj bence çok güzel. Bir de ben klişe mutlu sonlardan ziyade daha gerçekçi hayattan kopmuş gelen filmleri seviyorum.
Penny the quarters'ın efsane you&me şarkısıyla da özdeşleşmiştir benim için.
5.
Seneler önce izlemiştim. Açıkcası içim sıkılmış ve zor bitirmiştim. Halbuki böyle çok yavaş akan, aksiyonsuz, macerasız düz bir olay örgüsünde geçen filmleri beğenirdim. Öyle çerezlik beni yormasın tarzında bir film değil. Hiç riske atmayayım güzel vakit geçireyim diyorsanız izlemenize gerek yok.
8 mayıs 2021 02:53
8 mayıs 2021 03:21
4.
aslında alışılageldik bir senaryonun güçlü oyunculuklarla nasıl izlenilebilir ve dahası filmi etkileyici kıldığının güzel örneklerinden biri.
kadın karakter yer yer femme fatale ve evlilik kurumunda şefkatli ve ekmek parası peşinde olan erkek partnerin yanında çeşitli toplumsal roller itibariyle problematik olarak resmedilmiş. bu yönüyle daha çok erkek karaktere (gizlinot: dean) odaklanıldığı, onu haklı çıkaran ve kahramanlaştıran detaylara yer vermesiyle film tek taraflı kalmış. belki de aslında aktarılmak istenen buydu, bilmiyorum.
---(gbkz: spoiler)---
sinematografik olarak beni en çok etkileyen sahne ise otelden çıkan dean'in cindy ile konuşmak için hastaneye geldiği sahne oldu. yönetmen cam üzerinden birbirinin üzerine yansımaları yan yana düşen iki karakterin çatışmasını bile tek bir sahne ile öyle güzel verebilmiş ki. hiçbir zaman karşı karşıya gelemeyen ve bu nedenle birbirlerini göremeyen iki karakter...
---(gbkz: spoiler)---
3.
Dün gece romantik komedi sanarak izlediğim, durduk yere canımı sıkan film. Aynı dünya görüşüne ve ortak hayallere sahip olmayan iki insanın bir şekilde hayatlarını birleştirmesi ve bunun sonucunda ortaya çıkan problemleri konu alıyor. Ryan gosling yine yıkık rolünde.
2.
aşkı en realistik anlatan filmlerden bence,insan gerçekten düşünüyor ve üzülüyor filmden sonra.
-spoiler-
herkes kadına kızsa da ben iki tarafında hem suçlu hem suçsuz olduğunu düşünüyorum.yani adam her şeyden vazgeçmiş,çok boşvermiş,idealleri yok,bir amacı yok...kadın ise çok güçlü istekleri varken hedefine kavuşamamış ama bişeyler çabalamak istiyor.bu noktada o kadar farklılar ki...ama çok üzüldüğüm bişey var adamın o kadar çabalarına rağmen kadının hep çok nötr kalması.ne biliyim normalde de ilişkiler hep böyle,biri daha çok çabalıyor.
-spoiler-
1.
izledikten sonra büyük bir hüzün kaplıyor. sanki her şey boşaymış gibi geliyor. kesinlikle ikisi de çok iyi bir şekilde role bürünmüşler. kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim
(link: https://www.youtube.com/watch?v=VNZgUM542VI bu sahne en sevdiğim :*)