1. süslü hanımlarımızın süslerinin boşa gitmemesi, sadece boyanmakla veya kamufle etmekle bakımlı olunamayacağı, kimi yüzeysel gibi görülen problemlerin içten beslenmeyle çözülmesi babında bahsetmek istediğim kansızlık durumu.
demir eksikliği anemisi genel olarak:
- yetersiz beslenen,
- mide veya bağırsak gibi iç organlarında tespit edilmemiş kanaması olan,
- midesi demir emilimi yapamayan,
- regli çok kanamalı geçen kadınlarda görülüyor.
yani tabii, erkeklerde de görülüyor yazdığım ilk iki madde nedeniyle, ama kadınlarda görülme sıklığı son madde nedeniyle daha yüksek.
genel olarak tam kan sayımı yapılması ile ortaya çıkıyor. laboratuvardan gelen sonuçlarda 12-14mg/dl aralığında olmayan hemoglobin değeri bu teşhisin konulmasına yarıyor. bunun yanında:
- halsizlik
- tırnakların kaşık şeklini alması
- saç dökülmesi
- yorgunluk
- uyku hali
- göz altı morluğu
- göz içi dokusunun beyaza yüz tutması
- ağız içinde yaralar
- midede hazımsızlık veya ağrı
- el ve ayaklarda üşüme
- çabuk yorulma
- çarpıntı
- hafızada zayıflama
- konsantrasyon güçlüğü
- asabiyet
-depresyon (ilerleyen aşamalarda)
- ciltte solgunluk
gibi şikayetleriniz/ gözlemleriniz varsa demir eksikliği anemisinden (kansızlıktan) muzdarip olabilirsiniz demektir.
tedavi olarak, durumun vehametine göre, demir hapları, kan iğneleri ve damar içi demir tedavilerinden biri uygulanabiliyor. bunlara destek olarak klinik anlamda iç kanamanızın (mide veya bağırsak ülserleri) tespit edilip tedavi edilmesi, reglinizin neden fazla olduğunun (miyom, kist vs. nedenlerle mi?) anlaşılması ve varsa tedavisinin yapılması söz konusu.
yapılan araştırmalarla kimi yiyecek ve içeceklerin kansızlık yapmasıylaalakalı anlamlı bir veri oluşturulamamış; ancak yine de bunların kansızlığa yatkın olanları negatif yönde etkileyebileceği kabul edilmiş. buna göre:
- koyu yeşil yapraklı sebzeler ve salatalar
- yumurta
- az pişmiş kırmızı et (ciğer diyen de var ama onu bilmiyorum)
- harnup pekmezi
- çekirdekli kırmızı üzüm
- c vitamini içeren gıdaların (c vitamini demir emilimini kolaylaştırır) tüketilmesi desteklenirken
- çay
- kahve
- kakao (yani çikolata)
- kepek ekmeği
- süt ve süt ürünlerinin tüketiminde dikkatli olunması istenir; çünkü bunların içinde yer alan kimi maddeler de demire bağlanıp gıdayla alınan demirin kullanılmadan vücuttan atılmasına neden olurlar. yani, akşam yemeğinden sonra kahve içmeyi çok sevenler bunu iki saat sonra yapmalılar mesela ya da kahvaltıda çay içerken buna birkaç damla limon sıkmak, yoğurdu/sütü tek başına bir ara öğün olarak kullanmak da tavsiye edilenler arasında.
ben neden yazdım bu kadar şeyi? geçtiğimiz ay içinde demir seviyemin 7'ye kadar düştüğünü öğrenmeden önce yukarıda yazdığım belirtilerle hayatım kararmıştı resmen. üşümeyen bir insan olarak son haftalarda çorapla yatmaya başlamıştım; önce sporu bıraktım, sonra hızlı yürüyemez hale geldim, en son 20 metrelik koridorun sonuna ulaştığımda nefes nefese kalmaya başlamıştım; saçlarım dökülüyordu; ağzımın içinde yaralar çıkmıştı ve zaten rahatsız olan midem artık daha da beter hale gelmişti. eğer çarpıntım olmasa ve ben doktora "galiba kalp krizi geçiricem, damarlarım tıkandı kesin o yüzden bu kadar çarpıyor bu kalbim. kurtarın beni!" diye (abartmıyorum) gitmesem sürekli uyuklamalarımı bahar yorgunluğuna yorup duracaktım. et yemeye mesafeli yaklaşmam, reglimin yoğun geçmesi ve midemin de kullandığım ilaçlar nedeniyle demir emilimi yapmaması deneniyle kansız kalmıştım. "tıpkı kombi gibi" dedi doktor, "damarlarındaki kan olması gerekenin yarısı kadar kaldığı için kalbin damarlara kan pompalamakta zorlanıyor". sekiz gün boyunca damar içi demir tedavisi aldım; kollarım açılan damar yolları yüzünden delik deşik oldu; yirmi günlük yıllık iznimin iki haftasını bu iş için harcadım ama ilk etapta ağız içi yaralarım iyileşti, yüzüme biraz renk geldi, mide şikayetlerim azaldı, düz yolda yürürken bayılacak gibi olmuyorum artık. ilaçların metabolizmada pik yapması bir ayı buluyormuş, o yüzden bu kadarı bile şimdilik bana mucizevi geliyor şimdilik.
yazının özeti: ben ettim, siz kendinizi ihmal etmeyin. sağlıkla kalın.