yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (45)
    • medya (0)

    1. süslü hanımlarımızın süslerinin boşa gitmemesi, sadece boyanmakla veya kamufle etmekle bakımlı olunamayacağı, kimi yüzeysel gibi görülen problemlerin içten beslenmeyle çözülmesi babında bahsetmek istediğim kansızlık durumu.

    demir eksikliği anemisi genel olarak:

    - yetersiz beslenen,

    - mide veya bağırsak gibi iç organlarında tespit edilmemiş kanaması olan,

    - midesi demir emilimi yapamayan,

    - regli çok kanamalı geçen kadınlarda görülüyor.

    yani tabii, erkeklerde de görülüyor yazdığım ilk iki madde nedeniyle, ama kadınlarda görülme sıklığı son madde nedeniyle daha yüksek.

    genel olarak tam kan sayımı yapılması ile ortaya çıkıyor. laboratuvardan gelen sonuçlarda 12-14mg/dl aralığında olmayan hemoglobin değeri bu teşhisin konulmasına yarıyor. bunun yanında:

    - halsizlik

    - tırnakların kaşık şeklini alması

    - saç dökülmesi

    - yorgunluk

    - uyku hali

    - göz altı morluğu

    - göz içi dokusunun beyaza yüz tutması

    - ağız içinde yaralar

    - midede hazımsızlık veya ağrı

    - el ve ayaklarda üşüme

    - çabuk yorulma

    - çarpıntı

    - hafızada zayıflama

    - konsantrasyon güçlüğü

    - asabiyet

    -depresyon (ilerleyen aşamalarda)

    - ciltte solgunluk

    gibi şikayetleriniz/ gözlemleriniz varsa demir eksikliği anemisinden (kansızlıktan) muzdarip olabilirsiniz demektir.

    tedavi olarak, durumun vehametine göre, demir hapları, kan iğneleri ve damar içi demir tedavilerinden biri uygulanabiliyor. bunlara destek olarak klinik anlamda iç kanamanızın (mide veya bağırsak ülserleri) tespit edilip tedavi edilmesi, reglinizin neden fazla olduğunun (miyom, kist vs. nedenlerle mi?) anlaşılması ve varsa tedavisinin yapılması söz konusu.

    yapılan araştırmalarla kimi yiyecek ve içeceklerin kansızlık yapmasıylaalakalı anlamlı bir veri oluşturulamamış; ancak yine de bunların kansızlığa yatkın olanları negatif yönde etkileyebileceği kabul edilmiş. buna göre:

    - koyu yeşil yapraklı sebzeler ve salatalar

    - yumurta

    - az pişmiş kırmızı et (ciğer diyen de var ama onu bilmiyorum)

    - harnup pekmezi

    - çekirdekli kırmızı üzüm

    - c vitamini içeren gıdaların (c vitamini demir emilimini kolaylaştırır) tüketilmesi desteklenirken

    - çay

    - kahve

    - kakao (yani çikolata)

    - kepek ekmeği

    - süt ve süt ürünlerinin tüketiminde dikkatli olunması istenir; çünkü bunların içinde yer alan kimi maddeler de demire bağlanıp gıdayla alınan demirin kullanılmadan vücuttan atılmasına neden olurlar. yani, akşam yemeğinden sonra kahve içmeyi çok sevenler bunu iki saat sonra yapmalılar mesela ya da kahvaltıda çay içerken buna birkaç damla limon sıkmak, yoğurdu/sütü tek başına bir ara öğün olarak kullanmak da tavsiye edilenler arasında.

    ben neden yazdım bu kadar şeyi? geçtiğimiz ay içinde demir seviyemin 7'ye kadar düştüğünü öğrenmeden önce yukarıda yazdığım belirtilerle hayatım kararmıştı resmen. üşümeyen bir insan olarak son haftalarda çorapla yatmaya başlamıştım; önce sporu bıraktım, sonra hızlı yürüyemez hale geldim, en son 20 metrelik koridorun sonuna ulaştığımda nefes nefese kalmaya başlamıştım; saçlarım dökülüyordu; ağzımın içinde yaralar çıkmıştı ve zaten rahatsız olan midem artık daha da beter hale gelmişti. eğer çarpıntım olmasa ve ben doktora "galiba kalp krizi geçiricem, damarlarım tıkandı kesin o yüzden bu kadar çarpıyor bu kalbim. kurtarın beni!" diye (abartmıyorum) gitmesem sürekli uyuklamalarımı bahar yorgunluğuna yorup duracaktım. et yemeye mesafeli yaklaşmam, reglimin yoğun geçmesi ve midemin de kullandığım ilaçlar nedeniyle demir emilimi yapmaması deneniyle kansız kalmıştım. "tıpkı kombi gibi" dedi doktor, "damarlarındaki kan olması gerekenin yarısı kadar kaldığı için kalbin damarlara kan pompalamakta zorlanıyor". sekiz gün boyunca damar içi demir tedavisi aldım; kollarım açılan damar yolları yüzünden delik deşik oldu; yirmi günlük yıllık iznimin iki haftasını bu iş için harcadım ama ilk etapta ağız içi yaralarım iyileşti, yüzüme biraz renk geldi, mide şikayetlerim azaldı, düz yolda yürürken bayılacak gibi olmuyorum artık. ilaçların metabolizmada pik yapması bir ayı buluyormuş, o yüzden bu kadarı bile şimdilik bana mucizevi geliyor şimdilik.

    yazının özeti: ben ettim, siz kendinizi ihmal etmeyin. sağlıkla kalın.

    26 haziran 2014 21:37 26 haziran 2014 21:38

    2. Hayattan soğutan bir şey. Geçen sene doktorun yazdığı, 3 kutu demir hapını kullanıp demir seviyemi kabul edilebilir düzeye taşıdıktan 1 sene sonra semptomları gösterince olayın direkt demir eksikliğinden kaynaklandığına doktorsuz karar verip bir 3 kutu demir hapı kürünü daha şuanda uygulamakta bulunuyorum. Devamlı yorgunluk, saç dökülmesi, devamlı ve aşırı üşüme bende en çok görülen 3 belirtisi, fakat ben doktora gittiğimde "besin ile ilgili ne kadar dikkat edersen et, bu durumun asıl nedeni regl'de kaybettiğin kan" dediğinden zaman zaman kendimi demir hapı kullanırken bulacağımı o zamandan anlamıştım. Bu tabii ki, nasılsa demir eksikliğine çözüm değil diye kötü beslenelim de, sadece beslenmeyle geçecek bir şey değil sanırım, en azından benimki öyle..

    27 haziran 2014 02:51

    3. Demir hapları ile seviyesi normale geldikten sonra yine tekrarlayabilen şey. İki kere tedavisini gördüm bunun. İkisinde de birkaç ay sonra tekrarladı. Son bir senedir bir şeyim yoktu ki dün yine demir hapı ile eve yollandım. Beslenmeyi düzeltmedikçe tekrarlayacak bir şey sanırım. Aslında eti çok severim ama yanından ayranı eksik etmediğim için sanırım yediğimin de bir faydası olmuyor. Baklagildir pekmezdir falan da yemem. Ne bileyim sözlük sonunu getiremiyorum yine dertlendim.

    27 haziran 2014 14:16


    4. şu lanet olası bilgisayardan uzak durabilirseniz uzak durun. bu lanet kanımızı da emiyor.

    29 haziran 2014 21:55

    5. kabızlık sebebiymiş.

    30 haziran 2014 16:40

    6. regl olmaya başladığımdan beri, yakamı bırakmayan anemi türü..

    10 yıldır ilaç içiyorum, hala anemiyim nasıl iş anlamıyorum..

    20 temmuz 2014 18:25

    7. 10 yıldır fiilen içinde bulunduğum durum. Haliyle kendisi hakkında bir profesör edasıyla konferans verebilirim sanırım burdan. Eğer demir ya da depo demiri olarak da adlandırılan ferritin değerleriniz alt sınırın da altına indiyse sebebinin mutlaka araştırılması gerekiyor. Sebebe göre tedavi çok daha iyi sonuç veriyor. Gelelim besinlere: bir çok sebzede demir var hatta en yüksek oran brokolide. Fakat insan bağırsağı bitkilerden demir emme konusunda pek başarılı değil. O yüzden sevgili süslüler en önemli demir kaynaklarımız: kırmızı et, ciğer ve yumurta. Bunların da yeme şekilleri var. Bu besinleri yemeden en az 2 saat önce ve sonra ve de yeme esnasında süt ve süt ürünleri, kafein ihtiva eden (çay, kahve, kola vb.) herhangi bir şey yenilip içilmemeli. Bunlar demir emilimini engeller. Demir içeren besinlerle C vitamini yönünden zengin gıdalar birlikte tüketilmelidir (yeşil yapraklı çiğ sebzeler, yeşil biber, domates vb.) Tabi gıda ile çözümlenemeyen anemiler de mutlaka doktor kontrolünde ilaç kullanılmalıdır. Ilac sonunda demir seviyesi hakkında doğru bilgi edinmek için ise ilaçların bitiminden 15 gün sonra tahlil yaptırılmalıdır.

    21 temmuz 2014 03:47


    8. 7 yıl önce anemi olduğumu öğrendiğimde tüm sorunların sadece buna bağlı olduğunu da fark ettim. fmf diye bir hastalık var akdeniz ateşi diye de geçiyor. bu hastalık anemiye neden oluyormuş. iğrenç haplardan sonra tüplere geçiş yaptık birkaç yıl önce. her gün gözle görülebilen bir belirtisi olarak çok üşüyorum ve yüzümde renk farklılıkları var. aynı tonda değil. göz altlarım ve dudak kenarlarım daha farklı renkte. ciltte bazı renk değişimlerine neden olması doğalmış. çözümü düzenli ilaç düzenli tahlil falan filan. her şeyin başı düzen yani arkadaşlar

    5 aralık 2014 01:10

    9. yazılanlara ek olarak, ufak ufak göz kararmaları, baş dönmeleri de olabilir belirtisi. laktoz intoleransıyla beraber özellikle orta asyalılarda (bu biziz) çok yaygın görülür. ikisi de büyük ölçüde bağırsaktaki emilimle ilişkilidir. zaten evlerde nispeten az etli bir mutfağımız var (sebzeler pilavlar çorbalar), bir de beslenme düzenimizdeki yemeğin üstüne çay içme adeti demir eksikliğimizin üzerine tuz biber oluyor.

    16 ocak 2015 15:32

    10. bütün yazılanlara ek olarak hemen hemen her etkisini yaşadım ki doktorun en büyük sorun da hamilelik döneminde ortaya çıkar demesi de cabası.

    Şeker hastalığı gibi bununla yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor sanırım.

    Kurtuluşu iyileşme tamamen bitme gibi bir durumu yok maalesef.

    Benim gittiğim doktorum Ankara Gazi Üniversitesinde profesör.

    Çok uğraştı benimle bazı değerlerime o da inanamadı. B12 değerimin anemi olmuş olmama rağmen Türkiye ortalaması üzerinde çıktı şu ana gördüğüm en yüksek değerlerden dedi mesela.

    Bu sebeple midir ki hafızam gerçekten çok iyidir :)

    NOT: Belirtilen yiyecek tüketme kısmında ufak bir eklemem olacak ki hiç sevmem kendilerini ciğer tavuk ciğeri olmalı.

    Herkesin bir hikayesi var işte. Her insanın vücut yapısı kendine özel.

    Buna göre bir yol çizmek lazım belki ama ben yıllardır uğraşmaktan çok yoruldum daha ağır hastalıklarla uğraşan insanlara acil şifa ve sabır diliyorum.

    Hastalıkların zihinsel nedenlerini de mi düşünsek? Nerede sıkıntımız var ki bedenimize yansıyor diye düşündüm ve bu en çok karşıma çıkanı:

    [[ Anemi – kansızlık : (“Evet, ama” yaklaşımı. Haz yoksunluğu. Yaşam korkusu. Yeterli olmama duygusu) ]]

    16 ocak 2015 16:15