7.
"dünya bizleri kurtarma ve bize iyilik etme aşkıyla dolu insanlar tarafından hep kana bulandı. Tarihteki bütün savaşları yürekleri iyilikle dolup taşan, kendini bir dava uğruna feda ettiğini düşünen kurtarıcılar çıkardı.
Hitler, Almanları; Stalin, işçileri, Mao, köylüleri kurtarmak için dünyayı kana buladı. Milyonlarca insan, kurtarıcıların şefkat dolu ellerinde can verdi. Onlar hep biz dediler, hiçbir zaman ben deyip kendilerini düşünmediler.
Ama bilim, zenginlik, hayatı kolaylaştıran, yaşanır kılan her türlü buluş ve bilgi kendi çıkarları için çalışan, işini iyi yapan bencillerin eseriydi. Onlar hiçbir zaman biz olmadılar, sadece işlerini iyi yapmaya çalıştılar ve bizlere rağmen başardılar.
Promete ateşi hediye ettiği insanlar tarafından yakıldı. Edison ampulü icat ederken, karısı tarafından toplum ve ailesi ile ilgilenmeyen, anti-sosyal bir kişi olmakla suçlandı. Galileo 'dünya dönüyor' dediği için bizciler tarafından işkencelere uğradı. Bireysel akıl, kalabalıkların onaylamadığı bu büyük güç, her çağda saldırıya uğradı. Kalabalıklar, yaratıcı bireye saldırırken ellerindeki silahı hep iyilik, fedakarlık, hayırseverlik kurşunları ile doldurdular. Ve hep yaratılan değerleri bölüşmek ve paylaşmak istediler. Mesela televizyon seyrettiler, fakat televizyonu icat eden adamın adını hiç öğrenmediler. Otomobile bindiler ama Ford'un servetinden şikayet ettiler. İnterneti kullandılar ama Bill Gates'i çok para kazanmakla suçladılar. Tükettiğimiz her türlü zenginliği, paranın bir oyunu olarak ele almayı tercih ettiler. Sistem, kapitalizm, tüketim toplumu gibi adlar takıp eleştirdiler.
Türkiye’de eğer The Fountainhead (Hayatın Kaynağı) iyi okunmuş ve anlaşılmış olsaydı; hiçbir ideoloji aklın önüne geçmez ve Türkiye inanç dolu militanların cenneti olmak yerine, meslek sahibi insanların ülkesi olurdu. Bir işi iyi yapmak, işine saygı duymak, o işi başarmak bu kadar çok aşağılanmaz, insanlar yaptıkları işten, üretmekten ve para kazanmaktan utanmazdı."
sinan çetin
ayn rand-the fountainhead kitabına eklenen yorum.
sinan çetin'nin fikirlerinden pek hoşlanmam. ne zaman birileri devrimden bahsetse aklıma en sevdiğim kitaplardan olan the fountainhead'in arka kapak yazısı gelir.
o yüzden dünyayı daha iyi yerlere getirmek gibi temiz amaçlarınız varsa önce kendi işinizi adamakıllı yaparak yola koyulun derim.
17 aralık 2015 23:49
17 aralık 2015 23:49