edirne

1. Hey yarabbim hayatımın en güzel senelerinin geçtiği memleketim. İnsan kendi doğduğu topraklardan bile bu kadar mı sever bi memleketi? Sever efendim kurban olayım nasıl özledim. Trakya'nın göz bebeğidir. Hafta sonları bulgaristan,yunanistandır. Gece olunca nato'da arabada içmektir. Dibek kahvesi'nin müthiş yapıldığı bi kahvehane vardır ki 3 liraya yok böyle bi lezzet...

Benim allerjim olduğu için ciğerden çok bahsedemeyeceğim ama bu bir gerçek ciğer diyince edirnedir o kadar! Birde derler ki edirnenin havasına bide kızına güvenme doğru. Biz edirne kızları olarak ufak bir not geçiyim eğer edirnede bir gün bile kalsan sen edirnelisindir kardeşim. Çok rahattır kızları. istediğin kadar rahatsındır.

Gece'nin bilmem kaçında jartiyerle gez bırak taciz edilmeyi,kimse dönüp bakmaz bile. En rahat yaşancak yerlerden biridir. Pasaportunuz varsa yurt dışına çıkmak 30 dakika belki. Buz gibidir çünkü balkandayız. Öyle ne ankara ne kayseri ne eskişehire benzer.. tokat gibi çarpıyor valla şakası yoktur ki bu yıl ılık geçti nerdeyse şaşkınız. Bizim orada hiçbirşey kafaya takılmaz. Olursa olur,olmazsa hayırlısıdır. Kıyamet kopsa 'dur bea kızanım' derler şaşırırsınız (gizlinot: swh ) şaşırmayın edirne burası. Kimseden kimseye zarar gelmez. Hiç gelme görme fırsatınız olmadıysa yazıktır gelin görün. Camileri,sağlık külliyesini,meriçi hele benim kalbim olan (bkz: karaağaç )'ı bir yakından görün hele oraya giderseniz sisler bulvarı adlı cafe'ye oturup iki çay için. Mekan retro ve harika esintiler taşır. Ayrıca edirnede olan süslülerimiz varsa bir iletişim halinde olalım.

2. Her şeyiyle çok sevdiğim şehirdir. Birkaç defa ziyaret ettim, en son 3 sene önce. Gözümde tütüyor diyebilirim. O renkli sabunlarını, nefis ciğerini ve badem ezmesini çok severim. Bir de şunu söylemeden geçemeyeceğim, Türkiye'nin en düzgün insanlarının yaşadığı şehirlerden biridir. En son iki kız gittik Edirne'ye ve kaldığımız ilk gece çıkıp oranın meşhur Zindanaltı Meyhanesi'ne gittik. Ne orada tek bir bakışla olsun rahatsız edildik, ne de gecenin 3'ünde meyhaneden çıkıp da taksiye yürüdüğümüz 10-15 dakika içerisinde gördüğümüz adamlardan bir tanesi bile dönüp baktı. Yani bırakın peşimize takılmayı, sözle taciz etmeyi, göz ucuyla bile bakmadılar özellikle dikkat ettim. Zaten normali bu; yani olması gereken bu ama her yer böyle değil maalesef.

3. türkiye'nin en batısıdır. ayrıca "ığdır'dan edirne'ye" söz kalıbını da çok sık duyarız. bazen tarifeler bile farklı işler bu iki il arasında. (gizlinot: swh)

o değil de, ilk girdinin yazarını (yazar: seulou) canı gönülden tebrik etmek istiyorum. o ne güzel bir anlatımdır, yemin ediyorum kalkıp gidesim geldi. hatta arttırıyorum, babamın sinirlenmeyeceğini bilsem çıkıp gidiyordum az kalsın 5 dakika önce (gizlinot: valla bak) (gizlinot: çok merak ettim)(gizlinot: en kısa zamanda yapılacaklar listeme ekledim) fena cezbetti merakımı.

ayrıca ilk girdide kadınlara vurgu yapılmış ama bence erkekleri de rahat, az biraz gamsız (gizlinot: ki çok severim hafif gamsız insanları) ve çok ama çok eğlenceli. gerçi ben bir kişi tanıdım edirneli ama bu saydığımız tüm özellikler vardı onda. hayatım boyunca birlikte vakit geçirdiğim sürede en çok güldüğüm, en çok eğlendiğim insanlardan biriydi. daha da güzeli sıfır ego bir insandı. malum bu devirde öyle arkadaş bulmak zor.

edit: ayyyy! ayyyy! şimdi bir de badem ezmesinin meşhur olduğunu öğrendim! yalnız çok fena canım çekti. (gizlinot: :()

4. Bir de büyük bir avm yapılsa tadından yenmeyecek olan canım şehrimdir. Sürekli yaşayınca sıkılsanız da insan deli gibi özlüyor. Kısa aralıklarla gidip gelmeli edirne sevgisi en güzeli bence, insan kıymetini anlıyor.

5. merak etmeyin erasta yapım aşamasında. 2 seneye kalmadan bitecek. Hatta belkide seneye açık olacak.

6. şu anda ara tatil vesilesiyle bulunduğum, ailemin halen yaşamakta olduğu şehir.

7. 2 gün önce erkek arkadaşımla aniden hadi gidelim, tamam gidelim diyerek gittiğimiz şehir. Tek gün Edirne'de bulunduk. Edirne'den aklımda kalan şeyler

- müthiş ciğeri. Hayatımda hiçbir yemekten orda yediğim ciğer kadar keyif almadım diyebilirim. Müthiş ve müthiş.

- Selimiye camii. Yine "hayatımda" ile başlayacak bir cümle. Hayatımda gördüğüm en güzel cami. Gitmenin nasip olması ayrı bir sevinç.

- kallavi kurabiyesi. eve gelenlerden.

Ve en önemlisi insanları. Türkiye'de çok fazla şehir gördüm ama en içten en yardım eden insanların olduğu şehir Edirne oldu. Kendimi sanki orda yaşıyor gibi hissettiğim bir gün geçirdim. Tek olumsuz yanı Ocak ayazında gitmek oldu. Trakya soğuğu cidden fenaymış. Bu baharda yine gideceğim.

Tanım: kendisi de insanı da güzel şehir.

8. gezmeye gelenlere önerilerim:

karaağaç

kahvaltı yapılabilir (limon ve yeşil sera özellikle).

Eski gar şimdiki güzel sanatlar fakültesi turlanır.

Karaağaç yolunda yazları doğal meyve sebze satarlar.

Eğer yazsa bisiklet kiralanarak (köprünün orda var) pazarkule sınırına gidilir ve dönülür.

Karaağaç yolu üzerinde söğütlük ormanı var, içinde yürüyüş patikası var bisikletle de gezilir. piknik mangal yapılır, nehirde fotoğraf çekilir.

Faytonla da gezebilirsiniz ama gereksiz zannımca.

Köprünün orada protokol evi ve karşısında emirgan var. işletme berrrbat ama manzara var diye gidiyorlar işte. çay için fotoğraflanın bir şey yemeyin.

Karaağaçtan edirneye doğru gidersek iki köprü geçeriz. bu iki köprünün arasındaki caddeye "iki köprü arası" denir :). burada daha çok düğün mekanları bulunur.

devamı gelecek :)

9. osmanlı imparatorluğuna başkentlik yapmış ve istanbul fethedildikten sonra ise imparatorluğun ikinci ili olarak yerini korumuş şehir. türkiye'nin avrupa'ya açılan kapısı.

ilk defa bu haftasonu gezdim ve çok sevdim. her zaman böyle mi bilmiyorum ama şehir tertemizdi.

çalışmalar, restorasyonlar var, biraz da düzensiz yollar var ancak buna rağmen karmaşa yok.

havası çok temizdi, öğlen olmasına rağmen şehir merkezi sakindi. insanların acelesi yok, koşuşturmaca yok.

herkes çok yardımsever ve güleryüzlü. zaten herkesin elinde kavala kurabiyesi gelene geçene ikram ediliyor. denedikten sonra almayınca da kimse surat asmıyor.

ancak beni en çok şaşırtan araçlar oldu. şehrin tam göbeğinde, araçlar vızır vızır geçerken yaya geçtiği anda yavaşlıyorlar. ayağınızın dibinde durmuyor, kaç metre öteden görüp yavaşlayarak insana güven veriyorlar. gerçekten çok şaşırdım ve ilk başta ne yapacağımı bilemedim çünkü genelde istanbul'da yaya geçidi olan yerde bile biz araçlara yol veririz.

edirne, yaprak ciğeri ile meşhur ben sevmediğim için yemedim ancak arkadaşlarım beğendi. ancak köfteleri de çok güzel yapıyorlar, ciğer sevmeyenlere deneyebilir. kalabalık bir yerde yememize rağmen esnafın hızı ve ikramı çok iyiydi.

bir çok cami var görülecek ve hepsinin ayrı bir özelliği var. tabi en özeli selimiye camisi. pazar günü ve öğlen saati olmasına rağmen çok rahatça gezip fotoğrafladık. kimse karışmadı, ters ters bakmadı. camiler ve meriç, tuna nehirleri dışında mutlaka ikinci bayezid küliyesini ziyaret edilmeli.

müze avrupa mükemmelliyet ödülü almış, inanılmaz güzel ve öğretici bir yer.

kavala kurabiyesi, badem ezmesi, kallavi, hürrem sultan lokumu, deva - i misk gibi tatlıların yanında aynalı süpürge, kokulu magnet ve meyveli sabunlarıyla da ünlü. ayrıca ikinci bayezid külliyesinden tedavi eden müzik kasetleri de satılıyor.

osmanlı zamanında da padişahların devlet işlerinden, yüklerinden kaçıp sığındıkları, huzur veren bir şehir. ve osmanlı'nın geleneklerinin yaşatılmasının yanında, o cami etrafında pazar gezmesine çıkan halk fotoğraflarındaki gibi bir günlük hayatı canlı görmekle tarihi de insana tekrar yaşatıyor.

çok sevdiğim bir şehir oldu, görmek isteyenlerin şubat - mart aylarında gitmesini tavsiye ederim. yazın çok sıcak oluyormuş.

10. küçük, sevimli bir şehir. yazı çok sıcak, kışı çok soğuktur. gidilip görülmelidir.