yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (44)
    • medya (3)

    1. tüm dünyanın peşinde koştuğu fenomen. güzellik, bakan göze göre değişir demiş bizim ingilizler. ayrıca başka ifadeler de var onu açıklayan; johann goethe "güzel her yerde baş tacı edilir." anatole france, "güzellik kutsaldır, tarih boyunca onu ortadan kaldırmaya çalışsalar bile mutlaka kalıntıları kalacaktır." edward hand, "güzellik güzelliği çeker." john milton, "güzellik doğanın size bahşettiği bir nimettir, boşu boşuna harcamayın." emilie moreau, "güzelliklerden uzak kaldığımız için onlardan faydalanamayız." arthur schopenhauer, "aşırı güzellik başa beladır." socrates, "güzellik sahibine eziyet, başkalarına zevk verir." demiş. güzellik ve güzel görünebilmek önemli yane.

    2 ağustos 2013 14:52

    2. görecelidir. ayrıca iç güzellik dış güzellik diye ikiye ayrılır.

    2 ekim 2013 21:13

    3. kişiden kişiye değişen kriterler sonucunda oluşan kavram.

    "Güzellik bir tür dehadır -aslında dehanın da üzerindedir, çünkü anlatılmaya ihtiyacı yoktur-. bu, dünyanın, güneş ışığı, ilkbahar ayları ya da ay dediğimiz bu gümüş renkli kabuğunun koyu renkli suda yansıması gibi dünyanın yadsınamaz olgularından biridir. onu sorgulamak imkansızdır. ilahi bir hukuk onu egemen kılıyor." demiş (gbkz: oscar wilde )

    19 ekim 2013 22:52


    4. günümüzde büyüyen bir sanayi. markalar ekonomik fiyatlardan, çok uç fiyatlara kadar ürünler sunuyor. umarım ülkemiz diğer birçok ülke gibi, güzelleşmek için kullanılan bu ürünlerden, hayvanlar üzerinde test edilmiş ürün grubunun ithalatını yasaklar.

    20 ekim 2013 09:34

    5. sorgulanması, üzerinde düşünülmesi gereken.

    nip tuck dizisinde "bu dünyanın laneti" olarak tanımlanıyordu güzellik. belki de haklı olabilir. güzel olmak, insanın arzusu. güzel olana ulaşmak istiyor insan. güzel biri ile göz göze gelince kesişiyoruz derken, çirkin biri ile göz göze gelince "ay sapık" diyoruz mesela. güzel birinin elini kaldırmasıyla duruyor dolmuşlar taksiler ama çirkin biri boş arabaya bile el etse kimse onu görmüyor. çirkin olmak, görünmez olmaktır bu dünyada. güzel olmak ise fark edilmektir.

    herkes için farklı tanımlanması gereken, zevklere ve renklere göre değişmesi gereken bir özellikti eskiden. şimdi güzellik endüstrisi çarklarını para ile döndürmenin yolunun, bir olta ile tuttuğu havuç misali kadınların önüne bir amaç koymaktan geçtiğini fark etti. verilen mesaj açık: "bu kadın güzeldir. bu kadına benzemiyorsanız çirkinsiniz. ama bu kadına dönüşmenize yardımcı olabilirim. şu ürünü alsana önce, göz rengini ortaya çıkaracak..."

    beğenilen kadın ile aynı ölçüde göğüslerimiz olsun diye meme estetiği geçirdik, erkekler koca kıçlı olmamızı sevmiyor diye kalçamızı sporla küçültmeye çalıştık, bu arada erkekler dolgun kalçadan hoşlanıyor diye popomuzu dikleştirdik, bi de (gbkz: selülit) kötü bişeymiş ya diye bir sürü gıdadan uzak durduk, zayıflatıcı haplarla kilo vermeye çalıştık, bıçak altına yatıp yağları aldırdık, sarkan derileri toparlatmak için spora gittik, aa yüzümüz çöktü diye (gbkz: cilt bakım kremi)ne onlarca para bayıldık, (gbkz: dudak)larımızı daha dolgun gösteren o (gbkz: ruj)a, (gbkz: kirpik)lerimizi daha uzun gösteren o (gbkz: maskara)ya para döktük, bu arada onların daha iyi muadilleri çıkınca onları da satın aldık, sonra (gbkz: göz rengi)mizi beğenmiyorlar diye (gbkz: lens) taktık, "kollarını almayan kız" başlığı açıldı ekşide, orada burada diye kuaförlere gidip bal dök yala olacak kadar her yanımıza (gbkz: sir ağda) yaptırdık, ama kaşlarımızdaki kılları daha gür istediğimiz için oraya (gbkz: badem yağı) sürdük, saçımız uzun olsun istedik, (gbkz: saç bakım yağları)yla besledik, sonra (gbkz: kısa saç) daha seksi dediler, acımadan saçlarımızı kırptırdık, tırnaklara desenli ojeler sürdük, elmacık kemiklerimiz daha çıkık görünsün diye (gbkz: contour) denen gölgelemeyi öğrendik, arada makyajla uyumayın, cildi mahvediyor dendi diye en iyi (gbkz: makyaj temizleyicisi)ne, (gbkz: tonik)lerine, (gbkz: serum)lara para döktük, (gbkz: topuklu ayakkabı) ile göğüsler daha dik, kalça daha çıkık görünüyor diye ayak kemiklerimize işkence eden ayakkabılarla tüm gün yürümeye çalıştık... (gbkz: korse) taktık, (gbkz: mini etek) giydik, (gbkz: slimfit kot) giydik, dikleştirici sütyen taktık, saç rengini açtırdık, beğenmeyip başka renge boyattık, saçları yakıp su dalgası yaptık, (gbkz: fön) çekip düzleştirdik, beğenmeyip kabarttık, dişleri beyazlattık, hatta abartıp göz akını bile beyazlattık, vajinaya bile estetik müdahale yaptırdık...

    güzel olmak uğruna, güzel olmayan işler yaptık. beğenilmek, sevilmek uğruna.

    o kadın olmak istedik, aşık olunan ve peşinden koşulan, uğruna şarkılar yazılan. oysa güzellik sadece uğursuzluk getirmiştir bu dünyaya. truva savaşı helen yüzünden başlamıştır mesela, marilyn monroe güzelliği yüzünden ekranlar tarafından sömürülerek genç yaşta öldürülmüştür, anoreksik olan ve bu sebeple ölen nice kızlarımız hayata veda etmiştir, beğenildiği için tecavüze uğramıştır nice kadın.

    güzellik bu dünyadaki en korkunç lanettir. hepimiz ona ulaşmak uğruna zamanımızı, paramızı, hayatlarımızı harcıyoruz.

    5 ocak 2014 22:53

    6. içten gelip dışa yansıdığında daha bir oturan, tüm dünyanın zamanın başından beri peşinde koştuğu, sürekli kalıplaştırılmaya çalışılsa da bir yanı hep özgür, hep soyut kalacak kavram.

    7 ocak 2014 17:12

    7. bakan gözdedir.

    Yeni tanıştığınız bir insanı aklınıza getirin. o ilk tanışma anında, tanıştığınız kişinin kendisine dair fark etmediği ya da fark etse de çok da gözüne batmayan kusurlarını fark edersiniz. çünkü beynimiz, alışık olmadığımız görüntülere odaklanır daima.

    aklınızdan şu abartılı cümlelerin kibar versiyonları geçebilir:

    "tanrım, bu kızın alnı öyle geniş ki, havaalanında bir sorun çıkarsa uçakların alnına kalkıp inmesine izin verebilirler!"

    "hayatımda hiç bu kadar koca ön dişleri olan birini tanımamıştım. ön diş değil, ağzından fırlamış iki tane buzdolabı gibi görünüyor."

    "melaba, farkında olmayabilirsiniz ama boynunuz yok sizin. çeneden sonra direkt göğüs başlıyor. ebeveynleriniz malzemeden çalmış."

    sonra o kişi ile daha sık görüşmeye başlarsınız; gözleriniz ve aklınız, o kişinin size abartılı gelen görünüşüne alışır. ilk tanıştığınızda gözünüze tuhaf gelen kusurlar artık gözünüze batmamaya başlar. hatta çekici bile görmeye başlarsınız o insanı.

    "alnı geniş biraz belki ama o kadar da abartılacak kadar kötü değil ya."

    "dişleri çıkık biraz ama bana çok sevimli geliyor gülümsemesi. hem karakter katıyor bence yüzüne."

    "ya kadın için boynu yok demiştim de gayet hoş bir yüzü var aslında, boynu da o kadar kısa değil, normal."

    peki tipsiz bulunduğu için kızlar tarafından reddedilen erkekleri, kendi anneleri niye "yakışıklım" diye sever? çünkü oğlunu büyüttüğü yıllar boyunca onun tipine alışmıştır anne, oğlunun hiçbir kusurunu göremiyordur. aynısı prensesler gibi hissettirildiği halde beğendiği erkeklerden olumsuz yanıtlar alan kızlar için de geçerli. ama bu kızlar ve tipsiz oğlanlar ne zaman beğenilmeye başlar? bir ortama girip tipini diğer insanlara alıştıracak kadar uzun vakit geçirdiğinde.

    "bir şu periye bak, bir de yanındaki kazmaya bak" gibi cümleler söylenir mesela, birbirine yakışmayan bir çift görüldüğünde. oysa kızın, tipine alışacak kadar o erkeğin yanında vakit geçirmesi ihtimali göz ardı edilir çoğu zaman. o kadar uzun süredir birbirinin içine bakmışlardır ki, dış görüntü aşılmış ve iç görüntüye ulaşabilmişlerdir. kıza sorsanız yakışıklı bile buluyordur yanındakini. (tam tersi için (link: http://cdn.crushable.com/files/2008/12/josh-holloway-nc.jpg josh holloway örneği ))

    demek ki, yeni bir ortama girdiğinizde peri kadar güzel dahi olsanız, insanlar ilk önce kusurlarınızı görecektir. kendi gözünüze o kadar korkutucu gelmeyen kusurlarınızı, yeni tanıştığınız insanlar abartılı derecede çirkin görebilirler. ya da sizin bile bilmediğiniz ve (toplumsal nezaket kuralları sebebiyle) kimsenin yüzünüze söylemediği için o ana dek fark etmediğiniz kusurlarınız olabilir. "kimse kendi sırtını tanımaz" derler. (bu satırları okuyan herkese travma yaşatacağım sanırım, toparlamam lazım)

    ama o kusurlarınıza rağmen; güzellik birini beğendiğimizde beynimizde beliren bir şey. nefret ettiğiniz kişileri çirkin, sevdiğiniz insanları güzel bulursunuz. Ya da sevdiğiniz kelimesini kullanmak yerine "tanıdığınız, yakın olduğunuz, görmeye alıştığınız insanları güzel bulursunuz" diye düzeltmem gerekiyor.

    biz, hepimiz, bizi seven insanlar kadar güzeliz.

    27 ocak 2014 06:11


    8. güç.

    29 ocak 2014 16:15

    9. ben daima güzelliğin kişiden kişiye değiştiğini düşünürdüm,babam hep öyle söylerdi ama popüler kültür diye bir kavram çıktı son zamanlarda. bu insanların zevklerindeki düşüncelerindeki farklılığı yok eden bir kavram. bu yüzden güzellik ölçütleri diye bir şey var artık, evrensel kabul edilen.

    31 ocak 2014 21:06

    10. Nerden duydum bilmiyorum ama soyle bir soz var zihnimde " guzellik yuzundeki gercek ve sicak bir gulumsemedir". Gunumuzde herkes guzellik kavramina uyabilir. Ama guzel gulumsemeyle guzel olan insan bence baktikca baktiran bir guzelligin sahibidir.

    1 şubat 2014 02:24