yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (4)
    • medya (6)

    1. mükemmel, kusursuz kadın.

    hollywood'un herkese dayattığı zayıf, ince görüntüyü kabul etmeyen ve kusurlu olmaktan memnun olduğunu her daim söyleyen, içi de dışı kadar güzel, yetenekli oyuncu.

    fazla konuşmayayım, onun lafları kendisini anlatsın:

    1. Çocukken hiçbir kadının "vücudumu seviyorum" dediğini duymadım. Ne annem, ne kız kardeşim, ne en iyi arkadaşım. hiçbir kadının "bedenimden memnunum" dediğini hatırlamıyorum. işte bu yüzden ben bu cümleleri kızım mia'ya mutlaka söyleyeceğim. Çünkü kendi bedenine dair olumlu düşünceler genç yaşta verilmeli.

    2. Bedenimi bu haliyle kabul ediyorum. Nasıl göründüğümü kabul ediyor ve bana sunulanla elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.

    3. iki çocuk sonrası memelerim korkunç, üstelik ayva göbeğim var. Bence gayet iyi durumdayım. 33 yaşındayım. Aynaya bakıp "of muhteşemim" demiyorum elbet, değilim çünkü. Kimse mükemmel değildir. Ben kusursuzluğa inanmam. Ama aynaya bakıp "bakın işte bu benim, işte bu kusursuz olmayan halim." demeye inanıyorum. gurur duyuyorum bununla.

    4. ünlü olmak gibi bir arzum yoktu. asla büyük hırslarım olmadı, asla. şişmandım. şişman ve ünlü kadın oyuncu tanımazdım. kendimi o dünyaya dahil görmedim hiç ve bu konuda samimiyim. Bilirsiniz, bir kere şişmansan hayatın boyunca şişmansındır. çünkü görünüşünün yanlış olduğunu ve diğerlerinden farklı olduğunu düşünürsün. ve ben hala bazen kapılıyorum bu düşüncelere. harika kot pantolonlarla, yüksek topuklularla ve küçük sevimli tişörtlerle şehri gezen kadınlara bakıp "daha fazla çaba göstererek onlar gibi olmalıyım" dediğim oluyor. ama sonra şöyle düşünüyorum: "o yüksek topuklularla gezerken mutlu olamazlar ki?"

    5. normalliğe maruz kalmamamız gerektiğine ısrar etmenin önemli olduğunu savunuyorum. cidden, tanıdıklarım arasında xs giyen kadın yok. Hayır, bir tane var, kızım. ama o daha 11 yaşında. bir zamanlar olduğunuz şişman kızdan kurtulmak vakit alıyor, bu doğru ama ben gerçekten de kalçalarımdan memnunum.

    6. vücudumda başkasında beğenip takas etmeyi düşündüğüm ya da sevmediğim ya da estetik operasyonla gerçekdışı bir versiyonuna dönüştürmek istediğim hiçbir yer yok.

    7. ben sokakta yürüyen insanlara benziyorum. mükemmel memelerim yok, selülitim var -elbette var- ve kıvrımlı bir fiziğim var. eğer bu kadınları güçlü kılan bir şeyse, bence muhteşem.

    8. genç bir kızken asla çekici görmedim kendimi. şişmandım ve çoğu zaman mutsuzdum, bu tür düşünceler sizi hayatınız boyunca takip eder. içimde daima diğer kadın oyuncular kadar zayıf olmadığı için endişelenen bir yanım olacak. ama bir noktada, eğer hayatınızdaki amaçların çoğuna ulaşabildiyseniz ve ortaya koyduğunuz emekten gurur duyuyorsanız, kendinize dair olan düşünceleriniz rahatlıyor ve kendinizi olduğunuz gibi kabul ediyorsunuz. buna dış görünüşünüz ve sahip olmak istediğiniz beden konusundaki takıntılarınız da dahil. bence ben 2 çocuk annesi olarak fena görünmüyorum. ama bence bir kadın, diğer manken ya da oyuncu kadınlarla kendisini karşılaştırması gerektiği baskısına kapılmamalı.

    burada bir dipnot ekleyelim, kendisi bir magazin dergisinin kapağındaki photoshoplanarak inceltilmiş (link: http://www.omgdaily.com/blog/http://www.omgdaily.com/blog/wp-content/uploads/2010/08/winslet-636.jpg fotoğrafını) "ben öyle görünmüyorum ve öyle görünmeyi de hak etmiyorum" diyerek eleştirmiştir.

    not: çeviri bana ait, hatalar olabilir.

    15 ocak 2014 05:39

    2. di caprio ödülünü alırkenki bakışı beni öyle etkiledi ki. insan bir şeyler başardığında sanki kendi başarısıymış gibi sevinen dostları olmalı.

    29 şubat 2016 14:32

    3. Muhteşem bir kadın, muhteşem bir oyuncu. Hepsinin üzerine çok da güzel ve çekici. Ama kıyafet zevki çok fena. Hep kendisini yaşlı gösteren özelliksiz elbiseleri seçer durur, oscarlarda giydiği elbiseye yorum bile yapamıyorum. Muşamba mıdır nedir kendisini çok kalın göstermiş bir de.

    29 şubat 2016 17:19


    4. yine uzun bir iç dökme girdisi olacak, bunun için şimdiden özür diliyorum. (gizlinot: düşünebileceklerinizi şimdiden ben yazayım, durumumuz yoktu okuyamadık kardeş, first world problems, derdini...)

    eylül ayında yaptığı açıklamayı yeni gördüğüm oyuncu. woody allen'ın ve roman polanski'nin filmlerinde oynadığı için çok (link: https://filmloverss.com/kate-winslet-roman-polanski-ve-woody-allen-ile-calismaktan-duydugu-pismanligi-dile-getirdi/ pişmanmış). roman polanski'nin yönettiği acımasız tanrı'nın 2011, woody allen'ın yönettiği (link: https://www.suslusozluk.com/süslülerin-izledikleri-son-film?i=1222649 dönme dolap)'ın 2017 yapımı olması dışında bir sorun yok. bu filmlerin çekildiği tarihlerde bu iki yönetmenin de sabıkaları belliydi, winslet'ın bunu bilmeme ihtimali yok. bilip bilmemesini geçtim, dönme dolap'ın çekildiği tarihlerde woody allen'ın tacizci olmadığını (link: https://youtu.be/xHFXvtK78Rc?t=336 savunmuş). bu videoda utku'nun söylediklerine tamamen katılıyorum. filmlerde oynadıktan sonra, sırf yeni filmi ammonite çıkıyor diye, bu iki yüzlülüğe ve suni bir günah çıkarmaya ne gerek var? kaç defa oscar'a aday olmuş, en iyi kadın oyuncu ödülünü kazanmış ve titanik'le evrensel bir şöhret yakalamış bir oyuncunun artık bir duruşu olması beklenir. (gizlinot: bu kazanımları elde etmemiş bir insanın da beklenir de demek istediğim şey farklı, gözün doysun kate manasında.) gerçi bunu yapan ne ilk ne de son kadın oyuncu winslet, allen hakkındaki iddialar yıllardır ortada olmasına rağmen her sene bazı oyuncular allen filmlerinde boy gösterip senesine ''pişmandım, aldığım parayı bağışladım, valla çok pişmanım'' diye söylemler veriyorlar. (gizlinot: allen'ın yeni filmi rifkin's festival de bu yıl vizyona girecek. kadrosundaki tek bilindik oyuncu son olarak little women'da izlediğimiz louis garrel, bakalım o bu tarz bir açıklama yapacak mı.) üç oscarlı meryl streep de bir ara weinstein'a tanrı diyordu mesela. insanların fikirleri değişebilir, yanlış yapabilirler, bunda bir sorun yok. bu iki isme tepki göstermesinde de bir sorun yok ama ''filminde oynadığım için çok pişmanım'' söylemleri bana çok saçma geliyor. oynamışsın işte, kimsenin bir şey dediği yok, zamanı da geri alamayacağımıza göre. yenisinde oynamazsın olur biter.

    woody allen'ın sinemasını seviyorum ama tacizciliğini ve kişiliğini hiçbir koşulda desteklemiyorum, kınıyorum. filmlerine gitmem, dvd'sini almam (gizlinot: dvd mi kaldı gerçi), para kazandırmam, bunun daha da ilerisi gerekirse bir tepki olarak filmlerini izlemem. bunların hepsi tercih meselesi, herkes tepkisini istediği oranda göstermekte serbest. sanatla kişiliğin ayrılması gerektiğini düşünüyorum. misal edebiyatta bu daha bireysel bir iş ancak sinema, televizyon ve tiyatro gibi işlerde ortaya çıkan ürün sadece yönetmenin değil, ortada kolektif bir iş var. yönetmenin sabıkası yüzünden cate blanchett'ın blue jasmine'deki, zamanında oscar'la da taçlandırılmış müthiş performansını reddetmek ve izlememek yerine, allen'ın işlediği suça karşılık cezalandırması beni daha çok memnun ederdi. bunun yeri de sinema değil adalet sistemi.

    ayrıca ekşi'de bu başlıkta gördüğüm bir girdi beni düşündürdü. scarlett johansson, woody allen'a tepki göstermediği için geçtiğimiz sene oscar alamadığı; sıkıcı ve botokslu zellweger'ın ödül aldığı söylenmiş. johansson'un iyi veya kötü bir duruşu olması takdire şayan, marriage story'deki (link: https://www.youtube.com/watch?v=N8Sc-7ioGQs oyunculuğunu) ben de çok sevmiştim ancak ödül alamamasının böyle bir sebebi olduğunu sanmıyorum. her senenin bir favorisi olur. sıkıcı kısmı göreceli ancak bir oyuncunun botokslu olması başarılı bir performans sergilemesine engel değil. (gizlinot: medyada da, sosyal medyada da kadının botoksuna, mimiklerine takılmış herkes. bu da başka türde bir zorbalık. oyunculuk performansının göz ardı edilmesi ve sadece botokslarının konuşulması da kadına şiddetin bambaşka bir versiyonu.) evet judy bir (link: https://www.backstage.com/magazine/article/oscar-bait-types-of-academy-award-winning-performances-69931/ oscar bait)'ti, yani yıllar sonra sektöre geri dönen zellweger'ın oscar adayı olup kendini hatırlatması yola çıkılmış bir projeydi. ancak bu uğurda yola çıkan her proje bırakın ödülü adaylık bile kazanamıyor. ödül almasının sebebi (bkz: judy garland) gibi amerika ve akademi için efsane bir ikonu canlandırması, filmdeki tüm şarkıları kendi (link: https://www.youtube.com/watch?v=u3wLmKmK3SU seslendirip) dans etmesi (gizlinot: kadın grammy adayı oldu ve tüm ödülleri topladı, daha ne yapsın yani. fanboyluk yapıyorum farkındayım ama kadının hakkı yeniyor, üzülüyorum.) ve duygusal sahnelerde müthiş (link: https://www.youtube.com/watch?v=ZwOzCEeHf6Q etkileyici) bir performans ortaya koymasıydı. (gizlinot: son yıllarda kazananlara bakarsanız comeback yapıp ödül kazanan tek kişi renee. zaten bu filmleri babalarının hayrına yapmıyorlar, çoğunun motivasyonu para, ödül, alkış kazanmak yani. oscar bu, bağımsız film festivali değil.) keza laura dern'ün ödül almasının sebebi de efsane meryem (link: https://www.youtube.com/watch?v=Zpwbyrpzi4Y tiradıydı). johansson'un aynı sene iki farklı dalda aday olması (gizlinot: mantıken, allen'a destek verdiği için aforoz edilmiş olsa aday bile etmezler, o gece onu orada onurlandırmazlardı.) bile adının tarihe geçmesini (link: https://www.latimes.com/entertainment-arts/movies/story/2020-01-13/scarlett-johansson-two-actress-oscar-nominations-2020 sağladı), yaşı daha çok genç, ileride ödülü kazanmaması için hiçbir engel yok. ikide sıfır çektiği için bir kurban aramaya da gerek yok, bu oscar tarihinde ilk kez olan bir şey değil, ödülü alamamasının sebebi iki dalda da farklı favorilerin ve başarılı performansların olmasıydı.

    8 şubat 2021 11:40