59. Zamanında saçlarımın başına örmediğim çorap kalmamıştı, resmen içinden geçmiştim zavallıların. O bana "nem, nem, nem" diye yalvardıkça ben tam aksini yapıyordum. Zaten kuru olan saçlarım sonunda kuruya kuruya sahra çölüne döndü ve tek bir buklesi dâhi kalmadı. Baktım böyle olmayacak, birkaç senedir dikkat etmeye, özen göstermeye başladım. Saçlarımın bana kırgınlığı kolay kolay geçmedi, hemen toparlanmadı çok nazlandı. Ama baktı ki gerçekten pişmanım ve bir şeyleri düzeltmek için çaba gösteriyorum, zamanla yavaş yavaş yola gelmeye başladı. Yaptığım şeyleri sıralayacak olursam;
*saçlarımın en büyük ihtiyacı nem olduğu için onu neme boğdum. Gün aşırı deep condition uyguladım. Bana iyi gelen, düzgün sayılabilecek ürünleri, saçlarımı biraz ıslatıp geceden saçlarıma boca ettim ve uyudum, sonraki gün yıkadım.
*Bununla kalmadım. Haftada en az iki kere, envai çeşit bitkisel yağ (Argan yağı, Hindistan cevizi yağı, zeytin yağı, tatlı badem yağı, çok az gliserin, Hint yağı, jojoba yağı, yılan yağı) ile birkaç parmak (gbkz: Dax supergro)'yu karıştırıp içerisine taze aloevera jeli ve bir yemek kaşığı da bal kattım (gizlinot: Bal gerçekten saçlar için güzel bir nemlendirici). Bu karışımı bütün saçıma boca ettim, ta ki
yine sonraki sabaha kadar.
*Saçlarımı ısıdan korudum. Asla düzleştirici, maşa gibi ürünler kullanmadım. Bir iki kere fön çektirmek dışında hiçbir şekilde aşırı ısıl işlem yapmadım. Boyun fıtığım ve sinüzitim izin vermediğinden, kendi haline bırakamayacağım için kurutma makinesi kullanmak zorundaydım. Ama onu da Vigo başlığı ile en düşük ayarda kullandım. Kurutma işlemi bu şekilde uzun sürüyor ama sabırlı olmak lazım, yapacak bir şey yok.
*Saçlarımı boyuyorum ve kullandığım saç boyalarının da çoğu, az bile olsa saçlarımı kurutuyor. Bu neden yukarıda bahsettiğim yağ karışımından, boyalarımın içine de 2-3 yemek kaşığı ekliyorum. Bana kurutmayı azaltıyor gibi geliyor ama kesinlikle boyalarımın yapısını bozmuyor.
*Market ürünlerinden uzak durdum. Şampuanlarımı, saç kremlerimi mümkün olduğunca düzgün içerikli seçmeye çalıştım. Kıvırcık saçlar için olan serileri, ya da nemlendirici içerikli ürünleri kullanmaya dikkat ettim. Duş sonrası şekillendiricilerde de aynı şeyi uyguladım.
*Cgm'yi denedim ancak her adımını birebir uygulamak benim için mümkün olmadı. Ve cgm'ye uygun olup da bana yaramayan ürünler de oldu. Bu metodun zaten ana prensibi saçları ısıdan uzak tutup nemlendirmek olduğu için, cgm'ye birebir uymasam da ana prensibe göre davrandım.
Uzun lafın kısası kıvırcık süslüler; saçlarımız bizden sabır, özen, bolca nem ve onları ısıdan uzak tutmamızı istiyor. Bu saydığım adımları 4-5 yıldır uyguluyorum ve saçlarımın toparlanması 4-5 gün değil, 1 yıldan fazla sürdü. Ve bu devamlı olması gereken bir süreç. 2-3 hafta hafta yapmayınca saçlarım yine sertleşmeye başlıyor. Yani; Sabredin, saçlarınızı sevin, kendinizi de sevin, sonunda verdiğiniz emeğe değdiğini göreceksiniz.
Son olarak bir öncesi/ sonrası fotoğrafı da eklemek istiyorum. Saçlarımın mükemmel olduğunu iddia etmiyor, düşünmüyorum. Ama eskisine nazaran daha derli toplu hale geldi, buklelerim belirginleşti, saçlarım yumuşadı. İnce telli ve kırılgan saçlarımı boyaya rağmen bu kadar toparlayabildim ve yukarıda saydığım işlemlere hâlâ devam ediyorum, edeceğim de.