64.
Anasayfada önüme çıkıp duruyor e madem ben de girdi yazayım ve model oğlumu paylaşayım, onun neyi eksik dedim.
Geçmişten beri dört taneyi bulmuştur beslediğim muhabbet kuşları. Bir tanesi dişiydi yalnızca, diğerleri hep erkekti. En erken öleni de dört aylıkken gitmişti, hastaymış meğer aldığımızda ve elimize geldikten sonra iki hafta bile yaşamadı maalesef, kurtaramadık, fazlasıyla güçsüz bir bünyesi vardı... En uzun yaşayan kuşum 3 yaşını aşmıştı, ortaokul zamanlarımda besliyorduk evde. Şu anki kuşum ise 2 yaşına yeni girdi, maşallah çok sağlıklı çok aktif umarım uzun ömrü olur.
Bu kuşlar çok narin ve belli bir dengenin yakalanmasının şart olduğu canlılar. Rüzgâr falan olsun anında hapşırmaya başlıyorlar. Aşırı ilgi ve ilgisizlik aynı derecede zararlı ama
bu genel bir şey, ilgiye alışıp ilgi arsızı da olabiliyorlar yani. Genel ve ortak olan favoriler mevcut olsa da kendilerine göre bir damak tadları ve müzik zevkleri (evet ciddiyim) var. (Benimkinin en sevdiği baekhyun mesela. Herhangi bir şarkısını açınca hipnoz oluyor, telefonun hoparlörüne yapışıyor.) Bir şeyleri parçalayıp unufak etmeye bayılıyorlar kesinlikle bunu tüm muhabbet kuşlarında gördüm. Kıtır şeyleri seviyorlar. Gerçekten çok akıllılar, kim onlara nasıl davranıyor, kim onları seviyor sevmiyor biliyorlar. Küsme olaylarımız da var tabii. Hatta bazı direktiflerinizi de ezberleyebilirler. Biz içimizden birine "İçeri götürsene kuşu" dediğimizde bunun onu salona götürmek olduğunu anlıyor mesela ve gitmek istemiyorsa direkt yukarı uçuyor götürmeyelim diye.
Sesli öpücük atarken kafamız hafif öne fırlar gibi oluyor ya, benim kuşun da ilk ezberlediği şeylerden biri buydu. Öpücük atmayı böyle öğrendi kendisi, böyle öpücük veriyor, öpücük sesini de öğrendi sonra. Sonra yavaş yavaş en sık tekrar ettiğimiz kelimeleri de söktü ve şu an "aşkım, bebeğim, kuzum, çocuğum, küçücük oğlum, yavrum, dur çocuğum, öpücük" tarzı şeyleri söylüyor aşırı net bir şekilde. Çok bağırınca sussun diye "şşşşt" yapıyordum onu da kaptı. Fakat gelin görün ki aylardır yeni kelimeler öğretmeye çalışıyorum bu kuşa, en son ötüşünü taklit edip "piyuv" dedim suratına, o küçük boyuyla bir de evin içinde "piyuv" diye gezmeye başladı. Nasıl işliyor da bazı kelimeleri daha çabuk öğreniyor, diğerlerini es geçiyor bilemiyorum.
Biz yürüyoruz diye o da evin içinde yürüyor, bizi takip ediyor hatta. Uyandığında herkes kalkmamışsa kapalı kapılara gidip bağırıyor içerideki kalkana kadar, kapı açıksa da içeri girip uyuyan kişinin üstüne çıkıp yine bağırıyor uyansın diye. İlgilenmeyince bizim ona yaptığımız gibi suratımıza bakıp "bebeğim, çocuğum, aşkım" falan diyor, hala cevap yoksa surat gagalama ve kulak ısırma geliyor ardından. El hiç sevmiyor. Suratıma çıkıp burnuma ve gözüme öpücük vermeyi seviyor. (Gagasını vurmak suretiyle.) Çaydanlık kapağını gagasıyla kaldırıp ittirerek döndürmek ve çıkardığı sesi dinlemek, kalem ucuna kafa atmak ise en sevdiği oyunlar.
Dünya tatlısı hayvanlar. Stres falan sıfır, çok çok güzeller.
Not: Kuşumu 2021 Ağustosun son günü kaybettik maalesef.
20 haziran 2020 20:35
5 mayıs 2022 22:33