19.
Ben, yaşamın kolayca çözülebilecek bir anlamı olduğu şeklindeki büyük evrensel yanılsamayı işleten sayısız çarktan biriyim.
Kirpinin zarafeti-muriel barbery
18.
Sevginin bir bedeli vardır. Bu bedel cesarettir.
Kurtlarla Koşan Kadınlar
17.
“insan tek başına yaşamı karşılamak zorunda, bense ille de bir sevgiliyle el ele verip değiştirecektim dünyayı! ne ham hayal, ne zırvalık. “
leyla erbil - mektup aşkları
16.
Biraz uzun olacak ama anlaşılması açısından bu şekilde paylaşmak istiyorum.
..Ne de olsa insanoğlunun onur meselesi haline getirebileceği pek bir şeyi de kalmamıştı. Örneğin dürüstlüğü onur meselesi haline getirmesi için artık çok geçti. Çünkü biyolojik gerçekler bir günde değişse ve insan yalan söylediği anda beyin kanamasından ölse, dünya öyle boşalırdı ki dinozorlara yeniden yer açılırdı!
Hele çocuklarla ilgili hiçbir şeyi onur meselesi yapamazdı. "Baktım çocuk çalıştırıyor, ben de çektim vurdum patronu, hakim bey! Bizim oralarda namus meselesidir!" Demiş ya da diyebilecek herhangi biri var mıydı bu dünyada?
Dolayısıyla onur meselelerinin bile gerçekçi bir tarafı olması gerekiyordu. Örneğin, kadınlar ve bekaretleriyle ilgili olması çok daha mantıklıydı! İşte bu gerçekçi bir onur meselesiydi!..
Daha - Hakan Günday
15.
dünya kim?.. benden başka dünya var mı? herkesin bir tek dünyası vardır, o da kendisi...
(gizlinot: içimizdeki şeytan)
14.
"söylesene nana, hayallerin gerçek olması ve mutlu olmak neden bu kadar farklı?" bunu hala anlayamıyorum."
Nana-Manga
13.
Gen - Siddhartha Mukherjee,
İnsanların ve solucanların yaklaşık eşit sayıda gene sahip olması-yaklaşık 20 bin-ama bu iki organizmadan yalnızca birinin Sistin Şapeli'nin tavanına resim yapma becerisinin olması, organizmanın fizyolojik karmaşıklığını belirleme konusunda gen sayısının büyük oranda önemsiz olduğunu gösterir.Brezilyalı bir samba hocasının bir keresinde bana dediği gibi, "Önemli olan neye sahip olduğun değil, onunla ne yaptığındır."
İki uzun cümle oldu ama her iki cümleyi teker teker okusam aynı etkiyi yaratmazdı.
12.
- “Bu gece günceme yazacağım.”
+ ”Neyi?”
- “Ateşten eli yanan çocuğun ateşi sevdiğini.”
(Dorian Gray’in portresi)
11.
baylar, yemin ederim ki, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek, tam manasıyla bir hastalık.
(bkz: yer altından notlar)
1 haziran 2019 01:48
29 haziran 2019 23:14
10.
Evet bu meselede masumiyetin önemli olduğunu düşünüyorum ;çünkü arkadaşlık iki kişinin birbirini etkileyerek çocuklaşabilme yeteneğidir.
Ahmet Ümit
(Kukla, Ahmet Ümit,Sayfa 390,Everest Yayınları)