yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (133)
    • medya (0)

    1. uçucu yağlar, solvent, (gbkz: aroma) maddeleri ve sabitleyici bazı maddeler yardımıyla üretilen hoş kokulardır. geçmişi m.ö 2500 yılına kadar gitmektedir. ilk üretimi mezopotamya ve mısır'da olmuştur. (yazar: o yıllarda yaşadığım için kesin konuşuyorum.) bu döneme ait yaklaşık 5.000 m2 bir parfüm imalathanesi bulunmuştur. imalathanenin içinde 4.000 yıl öncesine ait şişeler ve bazı buna benzer ögeler bulmuşlardır. (gizlinot: sanırım o döneme ait tek imalathane bu. ve yerel idare ruhsatını ya iptal etmiş veya hiç vermemiş. yoksa daha büyük olmalı imalathane.) daha sonra ibn sina tarafından çiçeklerin yağları elde edilmeye başlandı. sektörün hızlanması macarlar tarafından gerçekleştirilmiştir. dönemi 14. yüzyıldır. rönesans döneminde italyanların elinde bulunan sektör, daha sonraki dönemlerde hırsız fransızlar tarafından bir şekilde ele geçirilmiştir.

    18 ağustos 2013 02:17

    2. (bkz: parfüm seçerken dikkat edilmesi gerekenler)

    18 ağustos 2013 02:20

    3. Tenimde durmayan şey. Her bütçeden her markadan parfüm denedim ama yok anam kalmıyor bende koku.annemler bebekken tuzlamışlar beni terim kokmasın diye.ama artik salamuraya mı bastılar yoksa diye düşünüyorum.

    Yine de lancome midnight rose harika bı kokudur.

    Ergenliğimde lolita lempicka kullandığımda oldu.o da hoştur ama artik demodedir.yaş olmuş 23! Lolitalık mı kalmış pehh.

    Ayrıca therry Mugler angel kokusunu acayip merak ediyorum.seksi mı cidden?

    18 ağustos 2013 11:00


    4. güzel ve kötü anların anımsatıcısı. kahve içiyorum şu an bir bistro'da, yan masalardan birinden scent of dubrovnik kokusu geliyor, neyi anımsatıyor tabii olarak "güzel dalmaçya"

    beğenilen kokular tartışmalı münazaralar veya toplantılar esnasından üzerinizde bulunmamalı. zira sonrasında doğal bir anımsatıcı olarak rahatsızlık verebiliyor.

    23 ağustos 2013 18:13

    5. uzmanlar diyor ki; bunun sahtesini uzun süre kullanırsanız, kalıcı lekeler ile hayatınızı geçirirsiniz.

    10 eylül 2013 00:17

    6. kesinlikle tene göre farklılık gösteren koku, eger esmerseniz sarışın birinde beğendiğiniz parfümü gidip almayın.

    10 eylül 2013 17:30

    7. hafif çiçeksi kokular her zaman baş tacıdır. ağır ve ucuz olanların kesinlikle kullanılmaması gerekiyor.

    11 eylül 2013 21:46


    8. tenler arası fark ettiği aşikar olduğu kadar, her esmerde ya da her sarışında da bir başka esmerde ya da sarışında aynı durmayan esanslardan, kimyasallardan üretilmiş hoş kokular.

    esmer bir bayanım, bu zamana kadar sayısız parfüm kullanmışlığım vardır. yeri geliyor bazen annemin kullandığı parfümü çok beğeniyorum, kullanıyorum ama yok, kadının taşıdığı gibi ben taşıyamıyorum o kokuyu. ya bi değişik kokuyor ya uçup gidiyor, ki ikimiz de esmeriz. yani, diyeceğim o ki, her ten renginize uygun bir kişide gördüğünüz parfüm size yakışacak değil. bu yüzden de parfüm almanın, parfüm seçmenin çok zorlu olduğunu düşünürüm. üzerine gerçekten zaman harcanarak yapılması gereken alışverişlerden, kadınların vazgeçilmezlerinden biri.

    24 eylül 2013 12:02

    9. aslolarak "per fumare" denir ona. zamanla kısalarak "perfume" olmuştur. fumare dumanlamak, duman gibi anlamlar taşır, per de "for" yani "için" demektir.

    parfüm aslında, bir klişe olarak, antik mısır'dan beri bilinmektedir. günümüzde alkol bazlı parfümler o dönemde yoktur, ancak kokulu yağlar ve belli otların yandığı zaman koku vermesi keşfedilmişti. bu dönemde parfüm günümüzdekinden çok farklı olarak dinsel törenlerde kullanılır ve kutsal addedilirdi.

    parfüm, uzun bir süre sadece kokulu otlar ve yağlardan ibaretti. ne zaman ki distilasyon konusunda daha çok bilgi sahibi olundu, parfüm de günümüzdekine daha yakın olma konusunda bir adım daha attı. mesela günümüzde gül suyu olarak bilinen maddenin yapımı aslında katıksız bir parfümdür. yapılması gereken tek şey kokusu güçlü güller seçip distilasyona tabi tutmaktır. çoğu zaman sadece bu metotla alınan madde sadece yağ ve esans olsa da bu maddeler tek başlarına parfüm özelliği gösterirler.

    parfümün bir miktar islam dünyasına da girmişliği vardır. misk-ü amber çok bilinir mesela islam kültüründe. islam kendine göre parfümleri de şekillendirmiş ve hıristiyanların ayinlerinde kullandığı mür ve benzeri ağaç kokularının aksine hayvansal bir koku olan miski belirlemiştir. bu dönemde katı parfümler altın çağlarını yaşamıştır.

    modern parfümcülüğe ilk adımsa eldivencilikten gelir. soylular, eldivenlerinin yeni tabaklanmış deri kokmasından sıkılarak dericileri kokulu esanslar kullanmaya itmişlerdir. bu noktada dericiler de farklı esansları karıştırıp derilere sürerek onlara koku vermişler ve istenmeyenleri maskelemişlerdir. bu yüzdendir ki zamanla dericiler ve parfümcüler odası olmuştur adları.

    ilk "modern" parfümlere 1800'lü yılların sonlarına doğru rastlarız. bu dönemden önce italya kokunun ülkesiyken zamanla bu denge fransa'ya, özellikle de hala chanel'in bile çiçek tarlalarının bulunduğu, grasse'ye kayar. artık bağımsız parfümerler vardır ve sadece deri kokulandırmazlar. çok ünlü koku: bir seri katilin hikayesi de bu zamanların fransa'sında geçer ve dönemi iyi yansıtır. aynı zamanlarda artık parfümcüler kendi adlarını daha geniş kitlelere duyurabildikleri gibi moda evleri de zamanla parfümdeki geleceği görür.

    parfümcülükte bir sonraki adım da aldehitlerin bulunmasıdır. aldehitler, zaten doğadaki bitkilerde "byproduct" olarak bulunsa da asıl buluş onları en baştan organik kimya sayesinde endüstriyel olarak üretebilmektir. aldehitlerin en büyük yararı amber, tarçın, portakal gibi kokuların zamanla bitkilerden bağımsız olarak üretilmesini ve bunun pazara ucuz hammaddeyle daha çok üretim olarak geri dönmesidir. chanel gibi birçok moda evi bu durumdan yeni fırsatlar çıkartmıştır. bu noktada düzeltiyorum, chanel içinde aldehit notası bulunduran ilk parfüm değildir. ancak bunu pr olarak kullanıp oldukça kar kazanmıştır. zaten bu noktadan sonra artık parfümcülük genel olarak moda evlerine ve onların çıkarttığı serilere yönelmiş ve günümüzün piyasasını oluşturmuştur.

    evet parfümün tarihçesi budur az çok. şimdi bir de genel olarak nelerden oluştuğunu falan anlatayım ve bir iki püf nokta paylaşayım.

    parfüm genel olarak kokulu yağlar veya maddelerin alkol ile bir arada oluşudur. alkolün ve kokuların belli oranlarda koyulması gerekmektedir. genelde saf alkol yerine %70 %80 saflıkta alkol kullanılır. kokulu yağlarsa genelde distilasyon yöntemiyle elde edilir. günümüzde büyük fabrikalarda üretilen kokularda ekstra olarak bağlayıcılar ve allerji karşıtı maddeler de vardır. bağlayıcılar, kokunun daha kalıcı olmasını sağlarlar. aslında kokular da doğru bileşimle oldukça kalıcıdır ancak asla raf ömürleri (belki iyi bakımla) bir iki seneyi aşmaz. bu yüzden her ne kadar parfümler evde yapılabilse de kaliteli fabrikasyonlar her zaman daha kalıcı olacaktır. tabii bu bir noktada onları pahalı kılan şeydir.

    her parfüm kendi içinde küçük bir senfonidir. açılırlar, çalarlar ve sahneye veda ederler. bunları yaparken her seferinde farklı notaları çalarlar. parfümlerin top, middle ve base olmak üzere üç çeşit nota vardır. tam türkçe karşılıkları şöyle olabilir, ilk orta ve son. ilk notalar parfümü ilk sıktığınızda burnunuza gelen notalardır. orta notalar en uzun süreyle kalanlardır, tenden tene değişir tabii ki. son ya da kalp notalarsa parfümün bıraktığı son izlenimdir ve oldukça kalıcıdır.

    parfümün her tende farklı durmasının nedeni de şudur. bunun esmerlik ya da sarışınlıkla alakası yoktur, doğrudan vücut kimyasına bağlıdır. herkesin metabolizması birbirinden farklı olduğu için vücut kokusu da birbirinden farklıdır. bu koku beslenmeye dahi doğrudan bağlantılıdır. örneğin, ağır baharatlı yemek yediğiniz günde sürdüğünüz parfümle bir sonraki gün meyve yedikten sonra sürdüğünüz parfüm dahi kalıcılıkta az da olsa değişecektir. vücut kimyası sürekli değişen bir mekanizmadır, bu yüzden parfüm seçebilmek önemlidir.

    parfümü seçerken yapılabilecek ilk şey bir kağıtta denemektir. her parfümcüde bulursunuz bunu. kağıtta deneyip beğendikten sonra minimum 1-2 saat cildinizde kalması gerekir ki tam olarak verim alabilesiniz. üst üste çok koku denemek kolay değildir ne yazık ki, ve kahve bu konuda etkili değildir. o yüzden olabildiğince ara vermeye çalışın koku seçerken. zaten eğer hassassanız o kutulardan bile taşacaktır size koku.

    evet görüldüğü gibi koku ve parfümler benim ekstra severek araştırdığım bir konu. üstad kimdir derseniz vedat ozan diyerek entryi bitiriyorum.

    24 eylül 2013 20:59

    10. (gbkz: tom tailor)'dir. diger hicbir seyi bu klasmana koyamiyorum. belki (gbkz: issey miyake).

    25 eylül 2013 10:24