19.
soru-cevap aparatındaki bir cevabımı, bir süslümüzün tavsiyesi ile girdiye taşımaya karar verdim.
iş dolayısıyla 5-6 kez gitmek zorunda kaldığım, ilk gidişimden itibaren genel olarak beni mutlu etmeyen ve aklımda hep gri bir iz bırakan şehir. ben maalesef aşık olan tarafta değilim.
avrupada başka bir ülke görmediğimi de eklemiş olayım, benim mutsuzluğum yalnız gezmekten, romantik hayallere dalacak vaktimin olmamasından, iş stresinden, bu geziye mecbur bırakılmaktan vs kaynaklanıyor da olabilir. ancak biri bana seçme şansı verse kesinlikle parise gideyim demezdim. insanlarından da kötü bir tavır görmedim ama bu fransızca konuşmama bağlı olabilir. genel olarak yabancı düşmanlığı ise pasaport sırasında zaten yüzünüze vurulacak.
kalacak yer için metro ağının dışına çıkmadığınız sürece nerede olduğunuz önemli değil. ancak paris genelinde otel odaları inanılmaz küçük ve kompakt tarzda, ona hazırlıklı olun ve çok eşya taşımamaya çalışın. mutlaka giderken metro ağının düzgün görünen renkli bir görselini çıktı alarak gidin. ben gitmek istediğim yerlerin metro durağını işaretleyip bir harita oluşturmuştum. zaten turistik yerlerin hepsine 2-3 dk mesafede durak var. listedeki yerleri işaretleyip günlere bölebilirsiniz. metroya bindiğinizde o kartı yolculuk bitene kadar saklayın. gelip kontrol ediyorlar ve vagonda biletiniz yoksa sanırım 30 € cezası vardı.
çikolata almak istiyorsanız free shoptan asla almayın ve market turunu atlamayın, çok uygun şeyler denk gelebiliyor. ben nedense market gezmeyi çok seviyorum, çeşit çeşit meyveler, makarnalar, içecekler, çaylar, tatlılar hoşuma gidiyor. kış aylarında bazı marketlerin kapanma saati 8 e kadar düşebiliyor, susuz kalmamaya dikkat edin.
kozmetik açısından euro kuruna bağlı olarak paris artık bir seçenek değil, bildiğimiz sephora var yalnızca.
lrp, caudelie, bioderma gibi ezcane ürünleri kullanıyorsanız her köşe başındaki pharmacie lere girip tur atabilirsiniz. tl ye çevirildiğinde yine bir avantaj göremediğimi de belirtmiş olayım. Küçük seyahat boyları denenebilir.
eiffel kulesine çıkmanızı önermiyorum, sıra beklemek anlamsız. mutlaka ama mutlaka kuleyi geceye saklayın. gündüz hayal kırıklığı oluyor.
özellikle görmeden dönmeyin dediğim yerler:
1.champs-elyses caddesini başından sonuna kadar yürüyerek geçin, isterseniz 20 dk lık gezinti yapan faytona benzeyen bisiklet turu oluyor çok mantıklı bir seçenek
2. sacre coeuer ve moulin rouge (sanat tepesi)
3. notre dame
4. louvre değil ama muse d'orsay bence daha görülesi bir yer, internetten bakarak karar verebilirsiniz
5. merkeze biraz uzak ve metro ağının dışında ama versailles sarayı, özellikle bahçesini gezmek inanılmaz zevkli
6. versailles olmazsa jardin de luxembourg da gezilesi
7. bunlar dışında şirin kafeler ve paris havası için bence yürünesi bölgeler opera, saint germain ve montparnasse. opera bölgesinde küçük ve uygun oteller de var
8. seine nehri üzerinde, pont des arts (orsay müzesine yakın) - şu meşhur kilitli köprü
yemek için eğer seviyorsanız midye gibi deniz ürünleri çok bol ve lezzetli. her caddede olan pizza pino ve hypopothamus zincir ve yemekleri lezzetli yerler. ayak üstü atıştırmalık için brioche doree den (her yerde var) sandviç alabilirsiniz. pariste akşam yemeği servisi için belirlenen bir saat var, bazı restoranlar o saatten önce ana yemek siparişi vermenize izin vermeyebilirler. akşam üstü giderseniz bira/şarap çerez önerip yemeği beklemenizi rica edebilirler, şahsen ben deli gibi açken biraz şok olmuştum.
seviyorsanız şarap mutlaka için, hem görece olarak ucuz hem çok lezzetli şarapları var. hatta marketten alıp gece sokaklarda da içebilirsiniz, plastik şarap bardakları oluyor marketlerde. eiffel in altındaki yeşil alan genelde genç gruplarla ve ellerinde şarapla dolu oluyor.
minik kafeleri mutlaka deneyin, insanlar günün büyük bölümünde buralarda çok keyifli vakit geçiriyorlar gibi duruyor. creme brule yemenizi tavsiye ederim, tadına doyamamıştım. yemeklerden sonra ikram ettikleri minik fincandaki espressolar bana nedense çok lezzetli geliyor. la duree olmasa da makaron deneyin. ağır ve aromalı peynirleri seviyorsanız dört peynirli pizza yada makarna lezzetli. içinde ne olduğu hiç önemli değil ama incecik hamurlu bir fırın pizzası mutlaka yiyin. özellikle sabah yeni pişmiş taze bir kruvasan ve pain au chocolat da atlanmaması gereken tatlar. fiyat olarak ortalama üstünde ama antrikot işinde çok iyiler. pişme derecesini belirtmeyi unutmayın yoksa gerçekten kanlı geliyor. ve evet biralar sudan daha ucuz.
hediyelik eşya almak için acele etmeyin. eiffel etrafında 10 € ya satılan minik ürünler küçük sokaklarda 1 € ya kadar düşüyor. özellikle hava karardıktan sonra çantanıza ve eşyalarınıza dikkat edin. bazı bölgeler kapkaç konusunda ünlü. zorda kalmadıkça taksiler çok pahalı. Metro, tren ve otobüslerle her türlü işi halledebilirsiniz. Havaalanı transferi dahil.
buraya kadar okuyan olur mu bilmiyorum :) özellikle bir sorunuz varsa mesaj kutuma beklerim :) iyi eğlenceler :)