49.
Lüks mağazalara girmek. Birşey alacağımdan değil de bakmak için bile girmek beni çok geriyor.
48.
evde hazırlanırken, makyaj yaparken ya da hiçbir şey yapmıyorsam sadece aynadan kendimi izlerken bile içimden güzel olduğumu geçiriyorum, uzuuun uzun hazırlanmışım diyelim baya böyle özenli giyinmişim makyajıma saçıma dikkat etmişim falan...evet gerçekten güzel oldum diyorum. sonra arkadaşlarımın yanına gidiyorum ve sadece tayt-sweat giymiş,sıfır makyajlı bir arkadaşım gözüme inanılmaz güzel geliyor ve bu sefer ne kadar çirkin olduğumu düşünmeye başlıyorum. bende inanılmaz bir "kendini başkalarıyla kıyaslama" durumu var. yani tek başımayken gerçekten güzel olduğumu düşünüyorum ama dışarı çıktığım anda "çok çirkinim, herkes benden daha güzel, ne kadar uğraşırsam uğraşayım güzel olamıyorum" diye düşünmeye başlıyorum. sadece bana mı öyle geliyor yoksa çoğunluk için geçerli mi bu durum bilmiyorum. sürekli kendimi başkalarıyla karşılaştırmaya çalışmam ve bunu umursamam çok korkunç geliyor bazen.
47.
Normalde özgüven problemim öyle hayatımı etkileyecek derecede yok ama ben biriyle küssem,aram bozuksa,kavgalıysam onunla aynı ortama girdiğimde özgüvensiz hissediyorum ha bir de topluluğun önünde konuşma yaparken.bunlar dışında hiçbir sorunum yok ama ilk söylediğimi hiç aşamıyorum.
46.
Dışarıda tek başıma yürürken bile geriliyorum. tahmin edeceğiniz gibi mağazaya girerken, yemek yediğimde, arkadaşlarımla otururken bile içten içe bir şeyler beni yiyip bitiriyor. eski erkek arkadaşımın özgüvenimi baltalaması da bunlara eklenirse ki yok miden çıkmış, bacakların şuna benziyor, burandan yağ fırtlamış (gizlinot: Allahın cezası mahvetti beni) tükenmiş gibi hissediyorum özgüven konusunda.
45.
müzikli mekanlarda,düğünlerde vb. eğlenememek. dans etmeyi beceremiyorum hatta sevmiyorum. konserde en sevdiğim şarkı bile çalsa coşup eğlenememek asla kendini bırakamamak çok rahatsız ediyor.
özgüvensiz olduğum için mi eğlenemiyorum eğlenemediğim için mi özgüvensizleşiyorum bilemiyorum ve kısır döngüye giriyor.
bir de yeni tanıştığım insanlarda (%90 erkeklerde) göz göze gelemiyorum. daha doğrusu göz gözeyken 30 sn.'den sonra dinleyemiyorum geriliyorum ve bardakla oynamaya ayakkabı düzeltmeye falan gidiyor iş.
44.
-Büyük bir beklentiyle kuaföre girip hayal kırıklığıyla ayrılmak
-Yüksek sesle bağırmam gereken durumlar (garsondan hesabı istemek, sunum yapmak, dolmuşta inecek var diyebilmek)
43.
Kısa boyum ve gülünce kocaman olan ağzım. Gülerken çekilmiş fotoğraflarıma bakamiyorum. Minik ağzı olup gülerken yakalanmış doğal fotoğraf cektirebilenlere çok imreniyorum. Öyle bi tipsizlik.
42.
olumsuz biten iş görüşmeleri. sanırım 'hayatımın geri kalanını yüksek lisanslı işsiz olarak geçireceğim' noktasına kadar geldi özgüvenim.
41.
Asla veremediğim, vermeye başladıysam da sıkıntıdan,stresten geri aldığım kilolarım... yok arkadaş bu kadar acı dolu bir hayatım olduğu sürece diyet miyet hak getire.