the l word

1. (yazar: livelovelaugh)'ın da dediği gibi alemlerin "lzb101"i olan (link: https://www.youtube.com/watch?v=R4C23YAeAHE dizi.) özellikle "the chart" dedikleri, alice'in önce evindeki beyaz tahtaya, ardından da bilgisayarına aktardığı; tüm queer kadınların aslında birbirine direkt veya indirekt olarak "bir şekilde" bağlı olduğunu gösteren şeması ünlüdür. tabii ki çizelge (link: https://soydelambiente.files.wordpress.com/2015/02/captura-de-pantalla-2015-02-03-a-las-21-04-57.png shane) etrafında yoğunlaşır.

gey versiyonu için (bkz: queer as folk)

2. aklıma (gbkz: scott pilgrim vs. the world) filmindeki (link: https://youtu.be/XjTFVcgR0qE sahneyi) getirmiş dizi.

-break out the l word. (gizlinot: love)

+lesbian ?

-the other l word.

+...lesbians ?

(bkz: i'm in lesbians with you)

3. (gbkz: nipple confidence), hasbian gibi yeni terimleri ve bir bölümdeki (gbkz: lezbiyen erkek) karakteri tanimamizi sağlamiş olan, bence tüm zamanlarin en iyi gay kadin dizisi. los angeles'ta yaşayan bir grup gay kadının etrafında dönen diziye dönem dönem farklı cinsel yönelim ve kimlikleri olan karakterler de katılmıştır.

başrollerde jennifer beals, laurel holloman, leisha hailey, katherine moenning, mia kirshner ve şahane pam grier'in oynadığı dizi 2004'ten 2009'a kadar devam etmiş 6 sezonluk bir dizidir.

biz burlarda pride yürüyüşü yapamazken, dizi bette ve tina'nın bebek yapma Çabaları ile başlar.

türkiye, şartlar düşünüldüğünde ütopiktir. olsundur. hayali bile güzeldir.

dizinin soundtrack'i de çok güzeldir.

bir kaç şarkıyı ekliyor, iyi seyirler, iyi dinlemeler diliyorum. (:

(link: https://www.youtube.com/watch?v=_ReNfgZ4A1w marianne faithfull the pleasure song)

(link: https://www.youtube.com/watch?v=xY7yg4qRYjE shirley bassey where do i begin)

(link: https://www.youtube.com/watch?v=d4rsTgr3U88 betty it girl)

(link: https://www.youtube.com/watch?v=X2-QzeUBcOg granddadbob mmmm)

(link: https://www.youtube.com/watch?v=J-oklFZwoM4 pam grier&betty some kind of wonderful)

(link: https://www.youtube.com/watch?v=5GdgEXaF2sk the organ brother)

4. Bence de lezbiyenlik üzerine yapılmış en iyi ve kapsamlı dizilerden biri. Hem yeni kavramlar öğretti, hem de belki bir kısmımıza öz aydınlatma yaşattı. Ben jenny'i seviyordum -son sezonki iğrenç tavırlarına rağmen- çünkü en çok o karakterde karakteri geliştirmişlerdi. İlk bölümdeki kadınla son bölümdeki kadın arasında dağlar kadar fark vardı. Shane'i de severdim ama aşırı özenildiği için ve özellikle butch kesimin kendisini birebir kopyalamasından dolayı soğudum. Tabii bizimkilerde ıssız adam sendromlu ve sadece kucaktan kucağa koşmalı bir shane'e dönüşmüştü. Gerçek shane, bizdeki shaneleri görse ağlardı sinirinden. ( gerçek shane? )

Alice ve dana zaten herkesin sevgilisi. Bir de dana'nın yavuklusu kızıl kadın ile carmeni çok beğeniyordum. Of carmen, sen nasıl güzel kafındın yahu! Bak yine aklıma geldi.

5. bu diziyle ilgili en büyük yanılgılardan biri shane'in aktif lezbiyen olduğu yanılgısıdır.

6. diziye ait en güzel ve romatik şarkı ise (link: https://www.youtube.com/watch?v=nY993D-LKlU i drive alone)

7. Geri (link: https://www.instagram.com/p/BWaeZGxADuq/ dönüyorlarmış).

(Gizlinot: who fucking killed jenny schecter?)

8. Uzun zaman sonra ikinci sezonundan izlemeye devam ettiğim, queer101 olarak tanımlayabileceğim dizi.