8.
yolculuktaki yol arkadaşıdır.
Sanırım bu başlığa yazan ilk yaşam koçuyum. o nedenle biraz uzun yazabilirim, eleştiri ve yorumları da mesaj olarak alabilirim, üzerine konuşuruz.
kesinlikle psikolog - terapist - danışman değildir, mentör de değildir. psikolojik sağlık durumu ile ilgilenmez. bu işi yapmak için psikologlar 6 yıl, psikiatristler 8-10 yıl eğitim alırlar, 60 saatlik 80 saatlik eğitimler bu yetkinliği kimseye vermez. veriyor diyen de çok net paranızın peşindedir.
malesef bir facebook grubunda anksiyete sahibi insanların koçlarla çalıştığını ve "başarılı" olduklarını gördüm. başarılı kelimesini tırnak içinde yazdım zira kısa süreli rahatlamalar bir psikolojik rahatsızlıkta başarıyı göstermez. bir süre sonra neler olabileceğini kimse bilemez.
psikolog ve psikiatrist arkadaşlar olayın teknik detayına hakimler zaten, konunun tamamen dışındaki kişiler için şunu söyleyebilirim: "koç" kişisiyle konuşmanız esnasında yanlış bir yere temas etmesi bir sene boyunca annenizin size attığı bir tokatı düşünmenize neden olabilir.
hemen az yukarıdaki nedenden dolayı iyi bir koçun psikoloji bilgisi olmalı. nerede duracağını bilmeli ve en ufak bir tereddütü bile olduğunda "bu konuyu çözmene yardımcı olacak kişi ben değilim, bir profesyonel ile görüşmen daha sağlıklı" demesi lazım.
işin diğer boyutu ise bilimsellik. melek terapisi, spritualizm gibi bilimsellik dışı şeylerle koçluğu harmanlayıp bilim dışı, muskacılıktan hallice bir hale getiren kişilerden uzak durmak lazım.
tabii buradaki asıl sıkıntı denetimle ilgili. 2013 yılında koçluk bir meslek olarak tanındı, resmi gazetede yayınlandı. ancak malesef pek çok alanda olduğu gibi bu alanda da bir denetim mekanizması yok. yani bilimsel metodun dışına çıkarak "tedavi" yaptığını "terapi" yaptığını söylemenin önünde bir engel yok.
peki burada ayrımı nasıl yapacaksınız? somut bir örnekle bu konuyu konuşmak daha sağlıklı.
- "işyerinde istediğim performansı gösteremiyorum.", "bir projem var ama başlayamıyorum.", "ders çalışamıyorum", "kariyerim yolunda değil" gibi şeyler için (farkettiyseniz konular daha çok maddenin kendisi ile ilgili) bir koça başvurabilirsiniz.
- "yemek yiyemiyorum", "uyku problemlerim var", "sürekli aynı şeyi düşünüyorum", "yataktan çıkmak istemiyorum", "intihar etmek istiyorum", "cinselliğe isteksizim/aşırı isteğim var" gibi günlük hayatınızı etkileyen (konular çoğu maddeden bağımsız) sorunlarınızda bir terapiste başvurmalısınız.
koçluk genel itibariyle bir yolculukla ilgilidir. a noktasından b noktasına giderken başvurduğunuz, a noktasını da b noktasını da objektif biçimde tanımanıza yardımcı eden, potansiyel engelleri konuştuğunuz kişidir.
kendi adıma ben yaptığım çalışmalara bırakın "terapiyi" (terapi tedavi demektir, tedavi edilen kişinin bir problemi var demektir, probleme de bu işin uzmanları bakar), "seans" kelimesini dahi kullanmam. "görüşme" yeterlidir. aynı nedenle görüştüğüm kişilere de "danışan" demem. insanların bana danışmaya ihtiyacı yok, herkesin kendi aklı yeterlidir. "müşteri" derim.
psikolog arkadaşlar biliyorum çok kızıyorsunuz, ancak insanlar hem size ihtiyaç duyuyor hem bize. bu gereksiz kavganın bir neticesi yok, koçlar dünyada uzun zamandır faliyet gösteriyor ve bir yere gittiğimiz de yok. iki tarafın da beklentisi "etik" ve "bilimsellik" olursa o zaman doğru bir yolda oluruz. örneğin duyduğum, üstlik çok sayıda, eşcinselleri kınayan psikolog var, bunu etiğin neresine koyacağız?
koça gitmeyi düşünen arkadaşlar için son olarak birkaç şey söylemek istiyorum.
sonuçta hiç tanımadığınız birisi, bilgisini ölçme şansınız da yok. ancak bazı anahtar kelimeler var. "terapi", "düzelmek/düzeltmek", "bioenerji", "hasta/hastalık", "telkinle çözücez" gibi şeyleri duyduğunuzda ufak ufak uzaklaşın. koç sizden fazla konuşuyorsa uzaklaşın.
koça gittiğinizde ne yapmak istediğinizle ilgili konuşun. başka konulara girip, seansları başka başka şeylerle harcayıp fazla para almasına izin vermeyin.
en önemlisi de akıl veriyorsa, tavsiye veriyorsa, yargılandığınızı veya eleştirildiğinizi hissediyorsanız uzaklaşın.
buraya daha çok şeyler yazmak isterim ancak konu uzadıkça daha az okunacak, yazmıyorum.
mesaj atan arkadaşlar olursa sorulara cevap vermek isterim. sadece şunu eklemek istiyorum müşteri bulmak için yazmadım, birincil mesleğim de bu değil, bu benim için hobi. aklınıza takılan bir şey varsa konuşalım, tartışalım.