yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (40)
    • medya (0)

    1. italya'ya gittim yemekler mükemmel, ortam mükemmel ama tuvaletlerde taharet musluğu yok. japonya'ya gittim taharet musluğunun alası var ama yemeklerini yiyemedim. kısacası süslüler hem gözümü gönlümün, hem midemin,hem de kıçımın rahatını aynı anda sağlayamadım. memleket gibisi yok.

    9 eylül 2014 09:51

    2. Hayalini kurduğun başka bir ülkede yaşamak. Benim için bu ülke Japonya'dır. Gidip geldim ama uzun kalmadım. Beni Büyüleyen bir ülke Japonya. Her şeyin düzenli oluşu, insanların saygılı olması... güvenilir ve huzur veren bir yer. Uzun süre yaşar mıyım bilmiyorum ama bir süre yaşarım.

    Orada yaşayan ve bir üniversitede görev yapan Türk bir hanımla sohbetim olmuştu. Arkadaşlıklar nasıl? Japon insanı nasıl? Diye sormuştum. Bana dediği aynen şuydu "eğer birisine ziyarete gitmek istersen bunu 1 ay öncesinden (önümüzdeki ayın 3. Pazar gününde saat 14.00'te size çay içmeye geleceğim şeklinde) haber vermen gerek. Günün 16 saati çalışırlar" demişti. Baya bir şaşırmıştım. Titiz, düzenli, planlı, programlı olduklarını biliyordum da bu kadar tahmin etmemiştim.

    Oraya gidersen kapsül otelde mutlaka kal demişti. Gülerek kapsül Otel mi? Diye sorunca konaklanacak en uygun yer ama özelliği odalarının kapsül (bence tabut) şeklinde olması ve çok az yer kaplaması demişti. (link: https://www.google.com/search?q=kaps%C3%BCl+otel+japonya&client=ms-android-samsung&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ei=cLQOVJu9E8LT7Ab92oG4CA&ved=0CAcQ_AUoAQ&biw=360&bih=592#facrc=_ Merak edenler için kapsül otel)

    Umarım bir gün gider uzun süre kalırım. Dillerini öğrenmek de isterim.

    9 eylül 2014 10:07 9 eylül 2014 10:09

    3. içimdeki panpiş, ispanya diyor. sıcak sıcak, ne güzel. flamingo muydu, yok len flamenko izlemeden dönmezdim.

    9 eylül 2014 10:27


    4. Ilk yurtdışı seyahatime çıktığımda poposu bezli minnak bir velet idim. Efsaneye göre gidiş yolunda bezimi öyle bir doldurmuşum ki uçakta nefes almak imkansız hale gelmiş.(gizlinot: ben yapmadım miki yaptı)

    Kendimi bildiğim zamanların ilk seyahatini ise geçtiğimiz yılbaşında İspanya'ya gerçekleştirdim. Ilk yarısı barselona ikinci yarısı Madrid olacak çekildeydi. Madrid'e indiğim gün cüzdanımı çaldırdım. Bugüne kadar anahtar bile kaybetmemiş bir kişiyken, fakülte içinde bile sırt çantasını önünde taşıyan bir hatunken (gizlinot: sırt çantasını çok seviyorum ne yapayım?), o güne kadar hiçbir şeyini unutmamış, kaybetmemiş, çaldırmamış bir insanken ben gittim, salak gibi sırtımda taşıdığım çantamdan bir güzel cüzdanımı çaldırdım.

    Çirkinleşmek istemem ama demem o ki ben memleketten uzaklaştıkça hep bir boka batıyorum sevgili süslüler. Değil yurtdışında yaşamak Edirne'den öteye gitmem gayrı :(

    9 eylül 2014 10:45

    5. Liseden beri hayallerimi süsleyen eylemdir.

    Bu kararımı Londra'da vermiştim, o zamanlar velettim. 'Ya biz nerde yaşıyoruz geri dönmeyelim' diye çok ağlamıştım. Hayvana bile burda insana verilen değerden daha çok eğer veriliyor.

    O günden beri, tek istediğim burayı bırakıp gitmek. Yanıma ailemi alırım zaten daha sonra. Ülke olaraksa Fransa'ya ve Amerika'ya kafayı takmış bulunuyorum. Ama Almanya daha olası gibi görünüyor (kahrolsun mühendislik)

    9 eylül 2014 22:35

    6. sevdiğiniz kişi yanınızda olmayınca güzel değil. ama ailem diyebileceğiniz arkadaş, sevgili, gerçek aileniz ile aynı ülkede yaşarsanız çok süper.

    10 eylül 2014 19:09

    7. son 8-9 yıldır amerika'da yaşayarak yer aldığım eylem. çok mutluyum. insana saygıyı, emeğe saygıyı, iş ahlakını, güler yüzü, hayat kalitesini, emeğinin karşılığını almayı, dedikodusuz, sitemsiz, yalansız dolansız, laf sokmasız yaşamayı burda öğrendim. özgürlüğü, refahı, parayı, eğitim fırsatlarını burda içesine tattim.

    ilk zamanlar damak tadı en büyük problemdi aylarca aç kaldım. aylarca donmuş hazır gıda yedim. 100 dolarlık şey alırdım marketten, 3 dolarlık karnım doyardı çünkü açtığın paketin içinden ne tat çıkacak bilmiyorsun. hepsi cope gidiyor. kola'nın bile tadı farklı.

    aileni, arkadaşlarını, türk yemeklerini manyak gibi özlüyorsun. sonra yıllar içinde arkadaşlar pek o kadar dost kalmıyor, herkes kendi hayatına kayıyor, sen hayatina guzel basarilar kattikca mesafeler aciliyor. yemekleri yapmayı öğreniyorsun, ya da bazen türk restoranlar çıkıyor karşına tatilde baska bir eyalette, ya da bir arap market buluyorsun bir bakıyorsun yemekler aynı isimler farklı. herşeye çözüm bulunuyor. aile hasreti de diniyor ama çok da dinmiyor gibi. sen başka insanları yeni ailen yapıyorsun yeni arkadaşlar, sevgililer ve kediler. çünkü sonuçta insan bu nereye atsan oraya adapte oluyor. aklını korumak için düşüncelerini değiştirebiliyor.

    2 master yaptım burda. 3. eğitimime de şimdi başladım. başka bir mesleğim olmasına ve o mesleği çok sevmeme rağmen hep hayalim olan bilgisayar mühendisliği okumaya başladım geçen hafta. çünkü burda hayaller her an gerçek oluyor. okumanın yaşı, medeni hali, çocuğu, parası olmuyor. her an her şeyi yapıp, her şeyi değiştirebiliyorsun hayatinda. ve bu cok normal. şu an hem çalışıp hem okuyorum. sınıf arkadaşlarımın hepsi mesleğini değiştirmek isteyen insanlar. kimi 3 çocuklu kimi dersin ilk günü evinden zora çıkarılacak kadar fakir. ama bir sınıfta geleceğimiz için uğraşıyoruz. kimse kimseye hor bakmıyor. kimse kimseden 'aa elalem ne der' diye bir şey saklamıyor. her şey transparan, her şey cok güzel.

    çok vaktim yok çok anlatamadım ödevim var su an ama anlatabildiğim kadarıyla özet şu: ben çok seviyorum abd'de yaşamayı.

    suslu'ye yakisir bir bitis yapayim. tr'de okurken/calisirken elimi suremedigim markalar burda cok ucuz kiz. sirf bunun icin bile gelinir bence.

    10 eylül 2014 20:46


    8. 2.5 yıldır İngiltere'de yaşıyorum. Buradaki bazı şeyler gerçekten insanı şaşırtır derecesine düzenli ve güzel işliyor ama ne yalan söyleyeyim kendimi buraya ait hissedemiyorum, sanki arada kaldım sıkıştım duygusu var içimde.

    19 ağustos 2015 00:09 ed.14 eylül 2015 19:10

    9. ingiltere, amerika veya norveç'te yaşamayı çok isterdim. mezun olunca bir teklif alsam veya öğretmen olarak gidebilsem düşünmeden giderim. sonuçta beni türkiye'de tutan şey ailem ve öğretmen olarak atansam da başka bir ilde yaşayacağım. en azından yurtdışında ölüm korkusu, para ve huzur sıkıntısı olmadan yaşarım.

    yurtdışından her dönüşümde ağlamış ve çok üzülmüş birisi olarak ben de türkiye'ye ait hissetmiyorum. gayet türk hissediyorum ama ülke yanlış.

    tanım: şuan hayatımdaki en büyük isteğim.

    29 ağustos 2015 16:22

    10. hedefim.

    gönül ister amerika yada ingiltere.

    ama herhangi bir kuzey avrupa ülkeside olur.

    29 ağustos 2015 19:48