yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (33)
    • medya (0)

    33. Az önce okudum.

    -Öğretmen kimdir?

    -Sınırsız evladı olan kişi.

    Kalbim eridi.

    24 kasım 2020 13:43

    32. bazen çok sinirleniyorum şimdi doğruya doğru, bazen kahkahalarla gülüyorum sınıfta yaptıkları ya da söyledikleri bir şeye, bazen de bir şeyi defalarca hatta belki günlerce anlatmam gerekiyor bir çocuğu yanlış bir hareketinden döndürmek için. çocuğa sinirleniyorum mesela sonra velisiyle konuşuyorum ve çocuğun neden öyle yaptığını anlayabiliyorum, ailenin ne kadar önemli olduğunun da farkına varıyorum. bazen de ben ders anlatırken ya da sınıfa girince gelip belime sarılıyorlar aşırı mutlu oluyorum. bugün mesela ders anlatıyordum, dersin ortasında Ege aniden yerinden kalktı ve gelip belime sarıldı, "I love you" dedikten sonra da yerine oturdu. çok da yaramaz kendisi ama şimdi ben buna nasıl kızayım "öğretmenim ödevimi yapamadım çünkü annemle babam dün gece kavga etti" deyip gözlerime öyle ciddi ciddi ve korkarak bakınca bende kızgınlık filan kalmıyor. nasıl kızabilirim ki? olmuyor işte, bilirsiniz o bakışları. kıyamadım öyle bakınca, hem zaten "yarın getireceğim" diye de söz verdi çocuğum.

    12 şubat 2020 22:59

    31. daha tam olarak başlamadım. şu an seminer dönemindeyiz ama anasınıfına derse giren öğretmenlerle arada ben de giriyorum az çok tanışıklığımız var yani. neyse bugün ikinci haftanın başıydı okula gelişlerinin ama hala kimisi "annemi özledim" diye ağlıyordu. bir tanesi öğleden sonra bile ağlamaya devam etti. aldım dizlerime oturttum, beraber dinliyoruz dersi, ağlaması geçti. sonra bir başkası da kalktı sandalyesinden yanıma geldi, çaktırmadan kolunu omzuma atmaya çalışıyor, elimi uzattım çak yapmak için hemen ellerimi sıkıca tuttu, arada bir kolumu tuttu. öyle mutlu oldum ki, onlar tarafından sevilmek, göz göze geldiğimizde gülümsemeleri o kadar güzel ki. bir tanesi de bugün kocaman gülümseyerek "öğretmenim bugün hiç ağlamadım" dedi (gizlinot: swh) "aferin oğluma" diye takdir ettim ben de hiç ağlamamış çocuğum çünkü. bunu diyen sıpa da geçen hafta beni görünce annesinin arkasına saklanıyordu.(gizlinot: swh) velhasılıkelam onların sevgisi olmasa hiç çekilmez.

    2 eylül 2019 20:08


    30. benim anlamadığım ülkemizdeki bu bencillik. yok o şu kadar maaş alıyor, yok bunun şu kadar tatili var. size ne güzel arkadaşım? çok iyiyse meslek bırak kendi mesleğini oku sen de o mesleği yap. milleti kötülemenin ne manası var? evet devlette çalışan öğretmenlerin iki ay yaz tatili var, ama sor bakalım istedikleri zaman izin alabiliyorlar mı? benim annem öğretmen, iki sene önce kasım ayında ameliyat olmam gerekti kadın izin alamadı. üçte dersi bitince yanıma geldiğinde annemin ağlayışını hatırlıyorum. anestezinin etkisinde bile zihnime kazınmış durumda. başka bir yerde çalışan insanların belirli izin hakları var, zorunlu olarak iki ay tatil değil, istedikleri zaman tatil yapıyorlar ki bence bu daha kıymetli.

    her mesleğin iyi olanı kötü olanı var. bu öğretmenler için de geçerli. kendi mesleğim sebebiyle okullara sık sık gidiyorum, öğretmenlerle ve öğrencilerle temasta bulunuyorum. her öğretmen birbirine eşit değil. kendilerini parçalayan öğretmenler olduğu gibi, hiçbir şeyi umursamayan sadece gün doldurup maaşını alan öğretmenler var. bu bütün meslek gruplarında böyle. özellikle devlet memurlarında bir kısım kurumun tüm yükünü üstlenip işleri yürütürken bir kısmı yatar. bunda öğretmeni doktoru, hemşireyi, veznedarı suçlamanın manası yok. daha doğrusu genelleme yapmanın manası yok.

    tüm sorunların çözümü toplumdaki bakış açılarını ve önyargıları değiştirmekten geçiyor. ''doktorlar çok maaş alıyor sen de doktor ol çocuğum, hiçbir şey olamıyorsan öğretmen ol çocuğum 3 ay tatili var'' demeyi bırakacaksın. ''ne olursan en iyisi ol çocuğum, dürüst ol, maaşının hakkını ver .'' diyeceksin. bunu çocuğuna diyeceksin ki senin çocuğun da senin şikayet ettiğin gibi insanlar olmasın. yine de senin çocuğun böyle olacak güzel arkadaşım, çünkü sen başkalarına yapıştırdığın önyargılarındaki gibi bir insansın. sen bugün öğretmen olsan suçladığın öğretmenler gibi olursun. çocuğunda senin gibi olacak ve toplum hiç değişmeyecek. olan gerçekten özeverili ve dürüst bir biçimde çalışırken senin gibiler yüzünden hevesi kırılmış, hayata küstürülmüş insanlara olacak.(gizlinot: hevesi kırılmış iki yıllık 657li)

    21 mayıs 2019 11:39

    29. Şimdiye kadar kendi bölümlerini sevdiren hocalarım oldu,çok sevdiğim unutamadığım hocalarım oldu.Aynı zamanda nefret ettiğim yüzünü dahi görmek istemediğim hocalarım da oldu.Öğretmenlerin psikiyatrik ruh sağlığı raporları olması gerektiğini ve düzenli aralıklarla muayene edilmeleri gerektiğini düşünüyorum.Çünkü karşısındaki öğrenciye bir birey değil de değersiz bir varlık gibi hakaret eden,saygısız davranan çok hoca gördüm ve bunlar gelişmekte olan öğrencilerin kişiliğini kötü yönde etkiliyor,depresyona sebebiyet verebiliyor ve bazen de intiharlara sebep oluyor.Ama ne yazık ki toplumumuzda psikiyatrik tedavi alanlar ‘sorunlu’ olarak değerlendiriliyor.Psikolojisi bozuk insanlar da etrafına zarar vermeye devam ediyor.

    17 mayıs 2019 12:03

    28. işin içine girdiğinizde anlayacaksınız ki masa başında yapılan bir işle kıyaslanamaz. bunu küçümsemek için söylemiyorum sadece bu şekilde düşünüyorum.

    maneviyatı çok yüksektir

    işini çok sevmeyi gerektirir

    sabırlı olmayı gerektirir

    bir şeyi 100 kere anlattığımı bilirim sabırla 1000 kere de olsa 1000 farklı yöntem bulur yine anlatırım yeter ki öğrenebilsinler ve sevsinler

    sadece ders anlatmakla bitmiyor eğer kaliteli bir öğretmenseniz (ki umarım herkes öyledir) her derse gitmeden önce hazırlık yapmanız gerek her ayrıntıyı düşünerek.

    özellikle küçük yaştakilerle çalışıyorsanız hayal gücünüzle onların anlayacağı şekilde her çalışmayı oyun haline getirmeniz şart.

    o yüzden en kutsal mesleklerden biri olduğunu düşünüyorum.

    hem mental hem fiziksel olarak çok yorucu bir iştir (beden eğitimi öğretmenliği) ve işin içine girmeden belki kolay gibi gözükebilir.

    17 mayıs 2019 01:32

    27. 1 temmuz-1 eylul tarihleri arası yıllık izinlerimizi kullanıyoruz. toplamda 2 ay tatilimiz var. milletvekilleri ve siyasilerin maaş/yıllık izin orantısızlığı gözetildiğinde ilgili yazılmış saçmalıktan bozma entrynin meslek grubumuzdaki insanları provoke etmek amacıyla haset dolu bir biçimde yazıldığı çok açık. bu süre boyunca işi hiç düşünmediğimiz, patronlarca taciz edilmediğimiz iddia edilmiş. (gizlinot: bana sorarsanız bullshit.)

    bu sürede okulla alakalı yaptığımız faaliyetlerden bazılarını nacizane sıralamak isterim;

    *okul, koridor, sınıf boya badanasının tazelenmesi, öğrencinin ilgisini canlı tutacak materyallerle dizayn edilmesi. (gizlinot: peripheral learning)

    *gelecek dönem içi materyal, günlük+yıllık plan hazırlıklarının yapılması.

    *eğiticinin gelişimi için kişisel maddi desteğimizle kurs,panel ve cesitli workshoplara katılım.

    *okuldaki teknolojik araçların bakımın yapılması ve arızaların giderilmesi.

    *gelecek dönem için öğrencilerin ihtiyaçlarının belirlenmesi, kullanılacak ek ders kaynakları için bilimum yayınevi ile görüşme ve değerlendirmelerin yapılması.

    *mesleki gelişim adına eğitici eserlerin okunması

    *derslerde kullanılmak üzere eğitici video içeriği üretme, düzenleme ve yayına sunma.(gizlinot: flipped classroom)

    örnekler çoğaltılabilir. öğretmenler yine ağlak olmakla suçlanmış. bu karakterin içine işlemiş yok edilmesi gereken kişisel bir özelliktir, (gizlinot: tıpkı ilgili entry sahibinin mesleğimizin artıları karşısında yaşadığı hezeyan, haset ve ağlaklık gibi. ) bir meslek grubundaki tüm insanları kapsamaz.

    taciz ve mobbing konusunda aramızda bulunması muhtemel mağdurları incitmemek adına yorum yapmak istemiyorum. sadece herkese özlük haklarını tanımasını ve yasal yollarla mücadele etmesini öneririm.(gizlinot: burada alakasız gruplara sözlü saldırıda bulunmak çözüm değil.) yine, eğitimcilerin maruz kaldığı mobbing + psikolojik travma vakalarına göz atmak için basına yansımış haberlere göz atabilirsiniz. bildiğim kadarıyla en son bir müdür yardımcımız öğrencisi tarafından odasında silahla öldürüldü.(gizlinot: allah rahmet eylesin.)

    haftasonu tatilimizden ve varsa boş günümüzden dem vurulmuş el insaf diyorum sayın seyirciler. evet her normal insan gibi evimizde oturup kahvemizi yudumluyoruz burada her allahın günü partiliyoruz gibi bir hava yaratılmaya çalışılmış. ha bir de varsa yazılılarımızı değerlendiriyoruz, not ve anket girişi yapıyoruz, gelecek hafta için ders planlarımızı+materyallerimizi hazırlıyoruz. veya haftasonları da imkanı olan hocalarımız destek yetiştirme kursları veriyor.

    iyi/kötü öğretmen güzellemesi yapılmış. bir öğretmene verilecek en büyük ödül de en büyük ceza da öğrencisinin verdiği olumlu veya olumsuz geri dönüşlerdir.(gizlinot: feedback)

    bu entry tarafımca gayet objektif bir biçimde yazıldı ve tatil güzellemesi içermiyor var olan durumu değerlendirdim ve siz sözlük okuyucularına sundum. sözde kibarlık taslayan, zekasını konuşturan ve duyar kasan entry sahibine ve artılayanlara da selam olsun. araştırmadan bok atmamayı da öğreteceğiz ne de olsa işimiz bu. (gizlinot: swh)

    16 mayıs 2019 15:39 16 mayıs 2019 15:56


    26. annem ve babamın mesleği. Onlardan Gördüğüm kadarıyla rahat bir meslek. Benim annem babam özel ders, ek ders gibi ekstra işlere girmediler hiç. Ama girseler güzel kazançları olurdu muhtemelen, çevremizde de bir sürü öğretmen tanıdık olduğu için biliyorum.  

    Devletin vurdumduymazlığı sebebiyle atanamayan genç öğretmenleri tenzih ederek söylüyorum, Biraz çevre ve branşı konusunda ün edindikten sonra emek/ kazanç oranı iyi bir meslek. Çabalamak istemeseniz bile orta halli bir yaşantı sağlatan bir meslek. 

    Benim hem annem hem babam haftada 4 gün çalışıyor. ve bu 4 günün iki günü sadece öğleden sonra çalışıyorlar. Yaz tatilleri, bayramlar, sömestr, birleştirilen tatiller, hafta sonları falan hep boş. Çok özeniyorum yani ne diyim ki.

    16 mayıs 2019 14:37

    25. Çoğu özel okul bu tatil sistemini uyguluyor bildiğim kadarı ile-yanlışım varsa düzeltiniz- yurtdışında bu uygulama mevcut.Devlet okulunda zaten genç öğretmen yok beni okutan hocam hala öğretmen.mezun olalı 8 sene olmuş.Bence tatili değil zamanın çoçuklarına yetişebilicek genç nesil öğretmenlerin atamaları ne zaman yapılıcak diye konuşmalıyız.Gencecik öğretmenler özel okullarda üç kuruşa eğitim veriyor.Unutmayalım çoçuklar bizim geleceğimizi temsil ediyor ve bu çoçukları en iyi şekillendiren bir aile iki de öğretmenlerimizdir.

    (not:öğretmen değilim özel sektör çalışanıyım)

    16 mayıs 2019 14:34

    24. Bir öğretmen olarak yazıyorum, yeni nesil cocuklarla ders yapmak o kadar zor ki. Şımarıklar, asiler, vurdumduymazlar. Veliler desen bi onun cocugu var gibi, evde bas edemeyen üstümüze salıyor. Her gün bogaz agrısı cekiyorum sesim kısılıyor, dur sus yapma etme demekten bıktım. Sınıflar 25-30 kisi, düsünün bir odada 7-10 yaş arası 30 cocuk.  eve geldigimde kimseyle konusmak istemiyorum kafam o kadar şişiyor ki, ayaklarım da öyle. 10ar dakika tenefüs peşpeşe 6-8 ders yapıyorum durmadan calısıyorum yani. Tenefüste de sessizlik yok tahmin edersiniz. 12 ay olsa dayanılmaz bir kere buna. Hem fiziksel hem beyinsel zor. Cocuklar zaten sıkılıyor 40 dk duramıyolar 2 ay tatil de olmasa naparız. Aldıgımız üc kurus maaş evet üc kurus cok fazlasını hakediyoruz eğitim öğretim işi basit iş değil arkadaşlar. Sınıfta otoritesin ve her cocuk onlarca aynı soruyu soruyor, dersle ilgili sorar, ilgisiz sorar sorar da sorar. Hepsine aynı sakinlikle cevap veriyorsun.  Ben ki meslegimi ve cocukları bu kadar seviyorum sene sonuna dogru aglamak istiyorum bazı günler.

    16 mayıs 2019 14:16 16 mayıs 2019 17:46