35.
ebeveynlerin zamansızlıktan yakınmaları.. tercümesi: çok önemli işlerim var, bana muhtaç olan bir çocuk var.. ıvır zıvıra vakit ayıramıyorum
bir annenin ağzından duymuştum "sana muhtaç bir varlığın olması insanın egosunu şişiriyo diye".. dürüst açıklama ancak berbat bir mantık..
34.
genellikle kilodan bahsedilmiş ama ben evlilik diyeceğim. nedense tüm evliler şikayetçi ama koşa koşa erkenden evlenmişler. ikinci olarak gür ve uzun saç. saçların ne güzel sağlıklı ve gür dendiğinde mesela "yaa bakımı çok zor" falan diye ağlarlar. e kestir? çözümü basit.
32.
Zayıf olduğunuz halde kilonuzdan şikayet edin etmeyin demiyorum, ama sizden kilolunun karşısında yapmayın bunu. Uyuz oluyorum.
31.
nefret edilesi, kafasına terlik fırlatılası, aşırı egolu tiplerdir. bunlar gelirler ağlanırlar, şikayet ederler ayy ben de şöyle kötüyüm böyle kötüyüm diyip pohpohlanmayı beklerler. ben de inatlarına pohpohlamam sessizliğimi korurum.
şimdi benim üniversite de bir arkadaşım vardı. çok da yakındık. kız güzel bir kız. ama cildi kötüydü çukurlar falan vardı baya sivilceliydi. sonra tedavi gördü cildi de güzelleşti alllahhh sen kızda ki özgüvene gel. ben artık egosundan, kendisini sürekli kötüleyip kötüleyip insanlara övdürmesinden o kadar yılmışım ki arama mesafe koydum başkalarıyla takılıyorum. yine birgün kantinde ayrı ayrı takılırken ben onların olduğu masaya gittim. 'eee napıyorsunuz' falan diyorum. bu demez mi 'ayyy davetsizmisafir x bana sen çok seksi ve çekici bir kızsın senin nasıl sevgilin yok diyor. şimdi ağlıycam' diye, sonra da danla bilic gibi şuh kahkahalar patlattı kantini salladı. ben de ' hmm peki o zaman 'diyip uzaklaştım.
not: kız sonra düzeldi, kendine geldi, açık açık söyledim ben de her şeyi. aramız da düzeldi.
30.
benim bi arkadaşım vardı. kendisiyle artık arkadaşlığımızı bitirdik. lakin kız çok güzeldi. kendisi de bunun farkındaydı zaten. ama sürekli ''off ya 52 kiloyum ama 48 olmam lazım, keşke sarışın olmasaymışım ya esmer olsaymışım, keşke gözlerim mavi değil de koyu kahverengi olsaymış'' tarzı söylenip duruyordu. evet belki arkadaşımdı ama ağzına kürekle vurasım geliyordu.
29.
kesinlikle özgüven eksikliğini bastırmaya çalışanlarda olduğunu düşündüğüm en sevimsiz gelen durumlardan biri.
'' hep iyi niyetimden kaybediyorum'' '' herkesi de kendim gibi saf zannediyorum işte ondan benim başıma geliyor hep'' öeef deyip ağzının ortasına kürekle vurmak istiyorum bu insan modelinin ya. he arkadaşım bir sen iyisin çünkü ve gerçekten iyiliğinden kaybediyorsun. geri kalan herkes berbat.
ben artık 'yav he' diyip geçiştiriyorum bu tipleri. tavsiye ederim.
28.
"Yha CNm sabahları nasıl uğraşıyorsun bb kremle kapatıcıyla, ben çok üşenirim hayatta yapamam sabah sabah :((("
Alt metin: o kadar Harika bebeksi bir tenim var ki kapatmaya ihtiyaç bile duymuyorum.
İşin garip yanı, bu arkadaş sabah kalkıp 5 metre eyelinerını, rimelini, highlighter ve rujunu eksik etmeyen biri. Yarım saat uğraşıyor yani o da. Amaç hem bana b.k atmak hem de kendini övmek.
27.
şule karaok un alerjik bünye şikayeti-övünmesi aklıma geldi okur okumaz.
soru şu ki alerji ile kim neden övünsün?
26.
eşimin arkadaşının eşi:
"off satmak istiyorum bu yazlığı şekerim! aylık 1500 lira bakım masrafı var yaz-kış" (alt metin: çeşme'de lüks bir yazlığım ve giderlerini karşılayabilecek kadar aylık gelirim var)
hiç tarzım değildir sidik yarıştırmak, genelde güler geçerim "he yav, he, he" şeklinde ama eşimin 20 yıldır canına tak etmiş, resmen bozmam için bana yalvarmasıyla olaylar şu şekilde gelişti:
konu bir şekilde köpek beslemekten açıldı:
ben: ayy köpeğimi özledim birden!
övüngeç kişi: aaa köpeğin mi var? cinsi ne?
b: av köpeği. seter... (bildiğin sokak köpeği)
ö: hmm! evde mi şimdi?
b: yok canım, urla'da, çiftlik evimde. (köy evi)
ö: aaa sen burdasın, hayvan yalnız! üstelik kapalı evde! nasıl yani?
b: ahaha! yok canım ev dediysem, 10 dönüm bahçe içinde (yalan), üstelik köpeğin bakıcısı var! (tabi, ingiltere prensinin köpeği o, ne sandın? köyden köpekleri çok seven bir komşumuz hayrına yemek getirir, suyunu değiştirir, oynar, herkes halinden memnun)
yılların övüngeçi bir daha benim yanımda övünmedi. tasvip ettiğim bir şey değil ama gerçekten dinsizin hakkından imansız geliyor...