yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (23)
    • medya (0)

    1. konusuna dair hiçbir fikrim yokken açıp izlediğim ve daha ilk dakikalarda saçmaladıklarına kanaat getirdiğim italya-polonya filmi.

    sanıyorum wattpad/kitap uyarlamalarından biri imiş. hatta anladığım kadarıyla 3 kitap bulunuyor.

    filmin konusu italyan yakışıklının polonyolı güzel kızı kaçırması ve kendisine aşık olması için kıza 365 gün süre tanıması diyebiliriz. senaryonun saçmalığını geçtim, karakterlerin iletişimi diye bir şey yokken aşık oluyorlar(gizlinot: stockholm sendromu).adamın öküzlüğü ve kadının zevksizliğine rağmen izledim mi izledim. yani diyalogları daha iyi, karakterlerin gelişimi falan olsaydı belki daha izlenesi olabilirdi. bu haliyle grinin elli tonu çakması gibi olmuş.

    11 haziran 2020 09:31 11 haziran 2020 09:33

    2. Bu film hakkinda saatlerdir nasil yazıp sövmek istedigimi anlatamam. Ben böyle bir kadin asagilanmasi, taciz, siddet, insan kacirmanin normallestigi, askin cinsellik üzerinden saçma sapan isleyen igrenç bir yapim görmemistim. Bunu yazan bir insanin, oynayanların normal bir kafada oldugunu düsünmüyorum, bas erkek karakter kadar igrenç, pislik bir karakter görmedim. E neden izledin derseniz huyum kurusun basladım şeyi bitirmem lazım, bu huyumdan hep çok çektim, zaten listede 1. Sırada görünce a neymiş diye açtım takıntılarım nedeniyle devam ettim bu gözler görmez kulaklar duymaz olaydı. Ben artık güç sahibi otoriter holding mafya bilmem nesine aşık olan sözde asi görünen ama sonunda itaat edip "aşkla ödüllendirilen" karakterler görmek istemiyorum. Hele adam sırf "yakışıklı, alfa (!), " bilmem ne diye adam kaçırmayı, tecavüzü haklı gösteren filmlerden nefffffret ediyorum. Bence bu filmleri boykot etmemiz gerekiyor, ben de sözde "kadın hakları" , lgbtq savunucusu olduğunu iddia eden bu platformla bağlarımı kesiyorum, ikiyüzlülük bu resmen. Filmin kötülüğünden bahsetmiyorum, o bambaşka bir konu, ben de bir karar mercii değilim ama filmin altmetinin bu kadar karanlık olması ve bu filmin böyle bir izlenmeye ulaşmış olması bende kusma isteği uyandırıyor.Şey düşündüm işte hani zaman geçirmeliktir, çok abartmaya gerek yok falan ama cıııııkkk aklıma yatmadı. Diyorum ki insanların farklı beklentileri olabilir ilişkilerden falan ama yok yani bu film çok tehlikeli mesajlar içeriyor, ortada rızaya dayalı bir durum da göremedim.Sonuç olarak, izlemeyin, izlettirmeyin yapabiliyorsanız da boykot edin gitsin.

    11 haziran 2020 12:19

    3. ilgimi çekmemişti o yüzden izlemedim ama sözlüklerde gördüğüm kadarıyla iğrenç bir zihniyetin ürünü olan film. tabii ki türkiye top 10 listesinde 1. sırada yerini almış.

    11 haziran 2020 16:46


    4. O kadar kötü bir film ki senaryosu kurgusu falan değil bahsettiğim mesajı kötü bir film. İnsanlarda erotik bir haz uyandırmak için çekilmiş ama bu kadar yanlış bir konu üzerinden ilerlememeliydi. Birkaç sahne cinsel etkileyici ama geri kalan sahnelerinden alt metni sinir bozucu olduğundan hoşlanmadım. Dışarıda 5sn gördüğün herhangi güzel bir kızı 5 sene takip edip sonunda kaçırıp sana aşık olması için ona 1 yıl verebilir,paran şöhretin ve yakışıklılığı olduğu için de kızı kendine aşık edebilirsin mesajı var. Çok rahatsız edici.aynı şeyi kızın filmdeki kel göbekli eski sevgilisi yapsa linç yerdi bu film ama çakma alfa bir adam yapınca wovv. Daha iyi, kadının ezilmediği akıl oyunlarının döndüğü daha iyi bir motivasyonla çekilseydi sahnelerden haz alınabilirdi. Türkiye de 1.olmasına şaşırmadım çünkü kadına şiddet, erkeğin üstünlüğü mesajları bizi rahatsız edemediği için filmdeki olaylar normal geliyor. Kadını da salak kezbanın önde gideni olarak yaratmışlar ama bu bir bahane değil kızı alıkoyması için. Baştan kaybeden bir film kısaca.

    11 haziran 2020 19:03

    5. bu filme biraz maruz kalınca yazık ergenin biri watpadd da hikaye yazmış dedim ama işin kötüsü 35 yaşında birisi tarafından yazılan bir üçlemeden uyarlanmış.2. kitap için çalışmalar başlamış ama COVİD nedeniyle ertelenmiş.

    bu arada söylemeden geçemiyecem ama şu senaryoyu kabul etmek için nasıl bir kafaya sahip olmak lazım çözemiyorum. wattpad de 2 tur atsam şunun gibi tonlarca hikaye bulurum.o kadar leş.

    12 haziran 2020 00:09

    6. Arkadaşlar film o kadar kötü ki... Yani gerçekten... Şimdi filmde şöyle bir adam var (link: https://eksiup.com/p/vp394539vewc ) karakter tam olarak bu. Bu adam bir kadını kaçırıyor, rızası olmadan hapis tutuyor, kadına elense çekiyor, şu şekilde davranarak (link: https://eksiup.com/p/ia394540y2te ) kendisine aşık olmasını bekliyor. İ na nıl maz bir klişe yoğunluğuna sahip. Hatta arttırıyorum filmde klişe olmayan bir şey yok. Şu da mı var derseniz evet o da var. Oh yes erkek gücü, erkek istediğini alır (gizlinot: Imyehh), çok iyi bir kariyeri olsa da kadının isteği aslında bir erkek tarafından korunmaktır temalı bir film. Ben o filmde oynayan ablanın yerinde olsam utancımdan evden çıkamam. Bakın burdan gençlere sesleniyorum romantizm aşk falan bu değil hayır no nein asla bu hastalıklı bir ruh hali gerçek hayatta öldürülüyoruz. Sonuç olarak "koca koca insanlar toplanmış yaptığınız filme bak kimse mi durup biz burada napıyoruz alooov demedi" dediğim bir film oldu.

    .

    ~~dikkat spoiler ~~

    Sırf seni denizden çıkardı diye aşık olunur mu ablacım ya öffff adam kaçırdı seni hayatın kaydı bi günde. (gizlinot: Salak mısın cemile? )

    ~~bitti spoiler ~~

    12 haziran 2020 03:22 12 haziran 2020 03:25

    7. türk yaz dizilerinin konsantre edilmiş +18 versiyonuydu diyorum kısaca.

    İtalyan barzosu hiç görmemişim hayatımda, görmüş oldum. nedense hiç yabancı gelmedi. gücünü ve adamlığını kadınlar üzerinden gösteren bir karakter var. başta buna direnip sonra da "ihi ihi tamam madem çok zengin ve yakışıklısın, beni kaçırıp alıkoyman sorun değil. bir orduyla dolaşıyorsun, belinde de silahın var ki muhtemelen en nihayetinde hepiniz eli kanlı katilsiniz ama bu da sorun değil. e çünkü beni henüz öldürmedin. gözümün önünde birini de vurdun zaten, ama evine tablomu asıp senelerce manyak gibi beni aramış olman bunların hepsini telafi ediyor." deyip durumu kabullenen bir kız var. güya asi, bağımsız bir kadın imajı çizilmeye çalışılmış ama bu noktadan sonra çöp oluyor zaten. bir kere de şaşırmak isterdim ya. bir kere de şu kadın karakterler, kendilerine yapılan muameleye karşılık versinler, hesap sorsunlar isterdim. "ben mal değilim, beni oradan oraya taşıyamazsın." dedikten hemen sonra öyleymiş gibi davranmaya başlamasın isterdim. Ayrıca kız yüz vermeye başlamasaydı ne olacaktı? işin bu tarafı da var. beğendiği bir kızla normal yollardan tanışıp flörtleşmek yerine kızı kaçıran bir adam buna nasıl karşılık verirdi?

    film, grinin elli tonu'na benzetilmiş, birkaç yerde okudum. ama o mu bu mu derseniz, bay grey derim. hiç değilse, ana'yı kaçırıp bir yere kapatmıyordu. dümdüz ben buyum, kabul ediyorsan anlaşmayı imzala takılalım diyordu. onaylarsınız, onaylamazsınız ama seçim şansı sunuyordu hiç değilse. hiç hakkı olmamasına rağmen bir insanın ömründen bir yılını çalmaya cürret ederek yapmıyordu hiç değilse.

    Filmi de neden izledim biliyor musunuz? biri twit atmış, "her genç kızın hayalidir, mafya karısı olmak." diye. birileri de cevap vermiş, geçenlerde sevgilisi tarafından gördüğü şiddet nedeniyle intihar eden ( cinayet iddiaları da vardı) bir kızın fotoğrafını paylaşarak. çok yanlış şeylere özeniyoruz çok.

    aman neyse, biz severiz zaten çaresiz kadın izlemeyi.

    14 haziran 2020 15:33 14 haziran 2020 18:16


    8. o kadar sıkıcı bir filmdi ki 2 saatlik filmi 2.5 saatte bitiremeyince son 40 dakikasını izlemeden bıraktım. kadına şiddeti özendiren türk dizilerinden farkı yok benim için. grinin elli tonu bile bundan daha iyiydi. :(

    14 haziran 2020 16:35

    9. Adam italyan olduğunu soyleyene kadar kaşlarım çatık bir şekilde sanırım türk maçolarını kötülemek için yapmışlar bu filmi diye düşündüm. Çok basit ve saçma bir film olmuş. Kadının denizden kurtarınca aşık olması vs korkunç. Seni denize düşüren zaten oydu kızım kendine gel diye sarsmak istedim resmen. Adamın sürekli kıyafetlerine karışması yok şöyle giyinirsen bu olur falan demesi iğrenç. Netflix'in listesinde 1 numarada diye izledim. Hercai saçmalığından sonra kadının bu kadar aşağılandığını gördüğüm ilk yapım oldu. 0/10 puanım. Zaman kaybı resmen izlemek.

    14 haziran 2020 23:57

    10. gerçekten izlediğim en kötü filmlerden biriydi. genelde dizi/film/kitaplara ne kadar kötü olurlarsa olsunlar vakit kaybı gözüyle bakmam, hiç değilse ‘o kadar kötüydü ki bu bile zevk verdi’ diye düşünür gülerim ama yok, bu filmi izlerken gerçekten bomboş dakikaların akıp geçtiğini hissettim. konusu söylenmiş ama yine de ben bahsedeyim tekrar. obsesif, manyak, insanlara işkence edip öldüren bir mafyanın rüya mı gerçek mi belli olmayan bir anda gördüğü kadına kafayı takmasını ve yıllarca onu aramasını, bulduğunda da kaçırıp kendisine aşık olması için 365 gün vermesini anlatıyor. adamın yaptığı her şeyden önce “bende zorlama yok, ne zaman rıza verirsen o zaman yaparız” demesi o kadar komikti ki,  dakika başı elini kolunu bağlayıp itip kakıp zorla kadına dokunduktan sonra ‘kendi rızan olduğunda...’ gibi şeyler söylemesi çok leşçe geldi. böyle ‘ben senin objen/malın değilim’ diyip sonunda tam olarak kendini adamın objesi yapan kadın karakterlere de hiç anlam veremiyorum. ayrıca filmin birkaç yerine “kadınların başına gelen tacizler ve tecavüzler onların giyimiyle ve davranışlarıyla alakalı değildir, suç kadında aranmamalıdır” gibi kamu spotumsu şeyler yedirmeye çalışmışlar ve iğrenç olmuş. filmde başroldeki adam kadına tecavüz etmeye yelteniyor zaten ve kadın sonunda aşık oluyor, siz kime neyi neyle anlatmaya çalışıyorsunuz? cinsel olarak herhangi bir haz almayı bırak çoğu sahnesinde inanılmaz irite oldum, rahatsız hissettim kendimi. gerçekten sırf başrole seksi, yakışıklı bir adam koydular diye bunca iğrenç sahnenin meşrulaştırılması ve seksi gözüyle bakılması çok kötü, aynısını “daha az yakışıklı/daha az alfa(!!)” biri yapsaydı topa tutulurdu. sadece 13-14 yaşlarındaki kızlar başroldeki adam her babygirl dediğinde “aiiyyyy massimo yaaa eridikkk” desinler diye çekilmiş olmalı çoğu sahne. hikaye o kadar berbat ve derinliği sıfır ki kadın başta kendisini denize atan adam sonra atlayıp onu kurtardı diye o ana kadar başına gelen her şeyi unutup bir anda aşık oluyor, düşerken kafasını demire falan vurdu herhalde yoksa böyle bir dönüş olamaz. kadında da çok ciddi sıkıntılar var, stockholm sendromundan başka bir şey düşünemiyorum yaşadığı duygular için. kendisini kaçırmış, duvardan duvara vuran, isteği dışında bağlayan adama hala seksi görünebilmek için nöbet geçiriyormuş gibi gözleri kayarak şuh bakışlar atmaya çalışması...tamamen saçma sapan sahnelerin birleşimiyle oluşmuş bir film. senaryoda daha değinmediğim bir sürü iğrençlik olduğuna eminim ama aklıma bu kadarı geliyor şu an. onun dışında oyunculuklar da gerçekten kötü, sadece başroldeki massimo karakterini oynayan adamınki iyi olabilirmiş gibi duruyor, farklı bir rolde belki iyi iş çıkarmıştır bilemiyorum ama onun dışındakiler gerçekten fecaat. sahneler inanılmaz kopuk kopuk, “ha, noldu/noluyor şu an?” diyip duruyorsunuz sürekli. film bölük pörçük sahnelerle başlıyor zaten, insan herhalde ilerledikçe fikir sahibi oluruz diye bir ümit izlemeye devam ediyor fakat gelin görün ki filmin başında da sonunda da aynı miktarda bilgiyle kalıyorsunuz öyle. nerden tutulsa elde kalıp parçalanan bir film, beğenenlere siz neler izliyorsunuz diye sormak istiyorum açıkçası. filmde iyi olan tek şey sicilyadaki harika mekanlar, gerçekten güzel yerler gördük o kadar. dediğim gibi benim bir filme bu kadar vakit kaybı gözüyle bakmam zordur ama baktım. eğer benim gibi ne kadar kötü olduğunu merak ettiğinizden izleyecekseniz şimdiden söyleyeyim gerçekten izlemeyin. 0/10 

    15 haziran 2020 11:45