500 days of summer

1. bazı replikleri hala aklımdan çıkmayan,tekrar tekrar izleyebileceğim filmlerden. bak şimdi aklıma geldi gene summer'a sinirlendim,ırıspı.

2. (gbkz: joseph gordon levitt) 'in performansı ve müzikleri dışında beni etkileyen bir yanı olmayan film.

ne summer'la ne de tom'la özdeşleştirebileceğim kadar ilişkilerde duygulu - duygusuz biri olmadığımdan kaynaklanıyor olabilir.

kendi ilişkilerine dair bir şeyler bulabilenleri etkileyeceği kesin ama.

3. tumblr'da sık sık giflerini görürdüm sonra izlemeye karar verdim. spoiler vermemek adına ayrıntı yazamam ama hüsranla sonuçlanan film. sadece replik ve gif açısından güzel. bir de Zooey Deschanel güzel tabii

4. (gbkz: there is a light that never goes out) ile bütünleşmiş film.

5. en sevdiğim filmler arasındadır. sonu olsun, konunun işlenişi olsun diğer aşk filmlerinden çok fazla ayrılıyor bence, çok daha gerçek çünkü..

filmin içinde geçen ''its not a love story its a story about love'' cümlesi resmen içime işlemişti.. hala açıp izlerim, çok gerçek ve tanıdığımız hüsranları yaşıyor ana karakter.

6. Beş yüz deys of sammir diye okunan film.

7. bence sonu hüsranla bitmiyor. bana hayatta sadece bir insana takılıp kalmamamız gerektiğini gösteren bir film oldu.

8. en güzel tarafı the smiths şarkılarıdr

9. Kesinlikle izlenmesi gereken bir film.

egalbeimir' in dediği gibi the smiths şarkıları da harika.

10. fayf yüz days of summer diye okuyarak yeni bir yorum getirdiğim film.

(bkz: beşyüz days of summer)