44.
çok zor. bir buçuk senedir bir yere ait hissetmeye çalışıyorum, olmuyor geçmiyor. ne zaman geçecek gibi olsa yeniden hayatıma giriyor. ben bu yaşıma kadar kimseyi merak etmedim, kimseyi tanımak istemedim, kimsenin yanında sadece durmak istemedim. kimsenin yanındayken sadece onu görmedim ve onu dinlemedim, diğer bütün içimden gelen sesler sustu. ne bileyim en azından omzumdan öpmeseydi diyorum. elimdeki yara izlerini sevmeseydi. olmayacak şeylerin peşinden koşmasaydım.
içim ferahlasın diye dua dinlemeye başladım.
Keşke böyle bir şey yaşamasaydım. Olmuyor. Deniyoruz yapamıyoruz. Bir şekilde içimde bu aşkı halledemiyorum. Karşısında kuş gibi çırpınıyorum. Ondan önceki kendimi hatırlayamıyorum bile. Nasıl biriydim ne yer ne içerdim neyden keyif alırdım beni ne üzerdi? Bütün üzüntülerim de mutluluklarım da ona ait oldu. İçimde gün geçtikçe parça parça oluyorum. Son kez sarılayım diyorum ellerimi omuzlarına kaldıramıyorum, öyle bir güçsüzlük. Beni sevmesi de yetmiyor.
En beklemediğim yerden bana unutamayacağım bir yara bıraktı. Geçeceğini biliyorum ama Nasıl geçecek bilmiyorum. O kapıda kalakaldım. Allahım öyle güzel bir hayatım olsun ki son iki senemi unutayım. Bana yaptığı her şeyi unutayım. Ama o beni unutamasın, o sızı hiç geçmesin.
Geçsin diye beklerken daha da kırıldım. Çok üzülüyorum halime. 27 yaşındayım hissettiklerime, hissedemediklerime inanamıyorum. Hala o kapıdayım. Hala o evdeyim. Senden yolum geçmez artık derken bütün yollar sana çıkıyordu. Sen bütün yollarımı kapattın. Öylece kalakaldım. İzliyorum, görüyorum. İnandığım zamanlara bakıyorum. Bana çok gördüğün şeylere bakıyorum. En beklemediğim yerden unutamayacağım bir yara bıraktın derken her gün yeni bir yara alıyorum. Hayal kırıklıklarım geçmiyor. Sarılmanı, sevmeni unutmak istiyorum inanmamak istiyorum yapamıyorum. Ayşo'yu da duvara çizdiği kalpleri de çok özledim. Hayatımda her şey tepe taklak giderken senin yanında nefes almıştım. Onu bile çok gördün. Keşke hiç karşılaşmasaydık. Keşke o uçağa binip gitseydim. Keşke adını duyduğumda kalbim hızlı hızlı hiç çarpmasaydı.
2 nisan 11:15
9 temmuz 09:15
43.
Geçmez sanıyorsun, uykuların kaciyor. Sabahlara kadar ağlayıp, kapaticiya alliga abanıp hiçbir şey yokmuşçasına işe gidip hayvan gibi çalışıyorsun. Dışarı çıkıyorsun, elinde telefon iki arada instagramina bakıyorsun ne yapmış diye, bensiz mutlu mu diye, sonra gülümsüyorsun arkadaslara e yıl oldu canim artık saçmalama denmesin diye. Aklında hep o soru, şöyle olsaydı biter miydi, böyle olsaydı olur muydu. Ben bunu haketmedimler, kendine gel kızım sen bundan daha fazlasınlar, kendini işine vermeler. Yahu diyorsun geçmiyor, geçmiyor işte. Sonra bir gün, sehrine gidiyorsun, haberlerini alıyorsun, için bomboş. Biniyorsun uçağa dönüş yolunda bir farkindalik, unutuyor muyum acaba ? Aradan aylar geçiyor, bakiyorsun doğum günü geçeli iki gün olmuş. Sonra bir keyif birası. Unutmuşsun.
Hani derler ya bir sabah kalkacaksin ve unutmus olacaksın, doğruymuş. Yani demem o ki, ağlayın, bagirin, çağırın, delirin ama bilin ki geçiyor, bitiyor. Şimdi derin bir nefes, mutluyum.
42.
Başta arkadaş olarak görüyodum. Sürekli konuşuyoduk, espriler yapıyoduk, iyi anlaşıyoduk kısaca. Zaman geçtikçe ona olan hislerimin daha yoğun olduğunu fark ettim. Aşık olduğumu düşünmüyodum ama arkadaş olarak da bakamıyodum. Pandemide yüzyüze görüşemeyince her gece yatmadan hayallerimde yaşattığım bi adam haline getirdim onu. En büyük yanlışımın bu olduğunu düşünüyorum. Bambaşka bi insana çevirdim onu çünkü hayallerimde onun verdiği tepkileri ben istediğim gibi yönetebiliyordum. Ertesi gün görüntülü konuşurken bir şey söylediğimde ondan istediğim tepkiyi alamamaya başlamıştım doğal olarak. Ne bekliyosam zaten bana o gözle bile bakmıyodu. Aylar boyunca belki kaç kızla konuştu, benim arkadaşlarımı beğendi, benden ayarlamamı istedi. Hiçbir şey yapamadım, öylece izledim. 1 yıl geçti ona olan hislerim gram azalmadı allah biliyor ya hala hayallerimde birlikteyiz. Aşk acısı değil bu çektiğim çünkü karşılıklı hiçbir şey yaşamadık. Ama yoruldum artık bu durumda olmaktan, o bir gün bana gelir düşüncesiyle hayatıma girmek isteyen bütün erkekleri reddetmekten yoruldum. İçimdeki boşluğun bir gün dolması dileğiyle.
41.
bırak allah aşkına seda abla aşk mı kaldı sözlerini akla getiren başlık. geçer, geçiyor, herkes de bunu bal gibi biliyor ama üzülmek kaçınılmaz oluyor.
40.
arkadaşlar GERÇEKTEN GEÇİYOR. ben de şaşkınım ama öyle bir geçiyor ki, harika bir rahatlama hissediyorsunuz. aylardır göğsüme bir şey oturmuş sanki, kaktı gitti ve rahatladım sonunda.
demesi kolay ama kendinizi çok hırpalamayın, acınızı çekin, yasınızı tutun, ağlayın ama çok hırpalamayın. zaman verin sadece.
39.
nefret ettiğim bir şey.
bir de güzel acıyı çekerim ki sormayın.
ağlarım, kalbim acıyor etten olan kalbim der ortalarda dolanırım.
gündüzüm geceme girer, oburluk yaparım saçma sapan. hayattan koparım kısacası.
böyle zemini yalaya yalaya tükenir sonra kendime gelirim. gidenler gelir bende bu sefer hiç his olmaz.
28 nisan 2020 10:38
20 nisan 2023 10:08
38.
aynaya bakıp kendime kızıyorum ağlamayacaksın yeterince üzüldün daha önce de yaşadın bu acıyı aptal hatırlasana geçecek diyorum ama boğazımdaki yumru izin vermiyor, bile bile neden rakı masası şarkıları açtım diye kızıyorum kendime yine, sonra bu kez suçluyorum kendimi sen böyle yapasaydın, sen böyle olduğun için oldu tüm olanlar diye.
Birde sonra ayrılık konuşması üzerine tekrar mesaj attığım için kızıyorum kendime, neymiş efendim üzüldüğümü yazmışım, bırak yazma. Zaten her şey duygularını saklayamadığın rol yapamadığın için olmadı mı? Hiçbir şey olmamış gibi devam etseydin yola böyle olur muydu? Düşünmeden de duramıyor beynim daha önce tekrar barışmıştık şimdi yine barışır mıydık acaba? Bak yine başladım tekrardan kendime kızmaya mantığım yerine kalbimi daha çok açabilseydim yanımda olurdu belki de. Kısır bir döngü içinde bitmek bilmeyen duygu ve düşünceler içinde uyumaya çalışacağım şimdi, ağlamaktan şişmiş ve kapanmış gözlerimle.
37.
Saygi duymadigim bir aci. Biriyle iliskim bitiyorsa neden hayati kendime zindan edeyim ki? Aman kahrimdan oluyorum bir yildir/ bes yildir aci cekiyorum mahvoldum diyen kimseyi de dinlemiyorum. Bana cok abarti geliyor. E zamaninda ben de dort sene biri icin uzuldum ama cocuktum 15-19 yas arasiydi, akillandim bitti. Simdi ne salakmisim diyorum. Belli bir yastan sonra ask acisini derin yasayanlara sasiriyorum. Hayatta ne acilar var be ne aski.
36.
insanın gururunu ne derece ayaklar altına alabileceğini gösteren olay. zaman zaman "ya ben hakikaten bu kadar küçüldüm mü?" diye sorgulatır insana. insan terk edildiğinde veya hak etmediği bir muameleye maruz kaldığında "ben seni ne güzel sevmiştim oysa ki sen neden beni böyle sevemiyorsun" moduna bağlıyor biraz da. hatta bırakın bizim kadar güzel sevmeyi, en ufak bir ilgiye bile aşırı heyecan, aşırı mutluluk gösterebiliyor. ama benim yaşadıklarımdan çıkardığım en büyük sonuç pişmanlık duymamak. yani bahsediyoruz ya işte öyle güzel sevmekten, sevginin içine o da dahil. hasret dahil, gözyaşı dahil, ayrılık dahil, ölüm dahil... insan "gerçekten" sevince pişman olmuyor. büyük kalp kırıklığını atlattıktan sonra yaşananları gelecek hayatı için önemli bir ders hatta belki de "güzel" bir anı olarak hatırlamaya başlıyor.
ne olursa olsun, pişman değilim. çünkü aşık oldum.
35.
Çok acıtabilir ama geçer. Sızısı kalır tabii ki ama çok da önemli değil. Öyle şeyler yaşanıyor ki hayatta, aşk acısı çok hafif kalıyor. Özellikle yaşça küçükler için söylüyorum, hiç geçmeyecekmiş gibi gelebilir, bu acı 1 ay da sürebilir 5 sene de ama geçer. Biliyorum çünkü hemen hemen hepimiz yaşıyoruz aynı şeyleri, aşırı kişiye özel bir acı değil. Aşk acısı bile güzelmiş diyeceğiniz günler olmaz umarım. Çok yıpranmaya değmez aşk.