4.
delisi olduğum videolar ve eylem.
şu son dönemde yeni bir "ayıklama" sürecine girdim. zaten çok büyük olmayan ( ama beni deli eden bir kalabalıkmış gelen) koleksiyonumu yarıya indirdim. bu ürünlerin iyi durumda olanları takas veya satış için ayırdım, gerisini attım.
bu sene diğer seneler yapmadığım bir project pan ım da olacak. özellikle sıvı veya krem ürünlerin yenisini alsam dahi önce eskilerini bitirme yoluna yani yenisini hakettiğime kendimi ikna etme yoluna girdim. bu çok zorlayıcı psikolojik olarak bile. yepyeni rujlarım duruyor kenarda ama eskisini bitirmeden yenisine elimi sürmeyeceğim. biraz zor yoldan alışveriş bağımlılığını kesme yolu da denebilir benim için.
ayrıca bir ürünü yeni bile aldıysam, eğer bana yakışmayacağına karar verdiysem hemen ayırıyorum. bi gün kullanırım, şunla karıştırırım gibi düşüncelerden tamamen soyutladım kendimi. hiç bi zaman da param boşa gitmiş gibi gelmiyor açıkcası. çünkü her halükarda o parayı ödedim ve kullanamayacağım bir ürün.
diğer tavsiyem size çok yakışmayan ürünü, bi gün şöyle bi okazyon olursa diye saklamayın. hayatınızda kaç kez o mor ruju sürdünüz veya pembe farı kullanıp harika göründünüz ki?
ayıklama yaparken benim kullandığım yöntemse şöyle;
örneğin rujları nude - koyu ve orta olarak 3 kategoriye ayırıp diziyorum hepsini. renkleri çok yakın olanlar varsa yapısını beğendiğim ürünü elimde tutuyor, diğerlerini ayırıyorum.
allık-kapatıcı ve pudra da zaten çok az ürünüm var. eğer onlar için yapsaydım da yine aynı metodu kullanırdım. pudrayı rengime uyan ve yapısı ıyı olanı tutup gerısını ayırırdım. kapatıcı da aynı şekilde.
rimeller... yedeklerimi bile açıyorum kullanmasamda sanki içinden cenavar çıkıcak kontrol etmezsem swh. bu ürünleri başkasına veremeyeceğim için üründen çok nefret etmediğim sürece kullanıp bitirmeye, bir diğer rimelle kombine kullanarak bitirmek için elimde tutmaya çalışıyorum.
farlar, yine renge göre. hiç palet atmadım sanırım bir iki essence ayırdım başka paletlerde daha kaliteli benzer renklerim var diye.
fondöten; çok uzun zaman ( 6 ay benim için) açık kalmış ve kullanmıyorsam artık, atıyorum.
siyah göz kalemi; akmayanını bulamadım, nispeten iyi olanı elimde tutup gerisini ayırdım.
diğer göz kalemi: sadece bir tane kahverengi tuttum elimde tüm renkli kalemleri attım çünkü kullanmıyorum asla.
dudak kalemleri; elimin en çk gittiği bir nude ve koyu rengi bir de kırmızı tuttum. gerisini ayırdım. ha bi tane de gül kurusu tuttum elimde.
lipgloss: en bi sevmediğim ürünlerden yine kendisi. bir tane şeffaf tuttum ( istediğim her ruju gloss a çevirebilmek için) bir de cecile den bayıldığım bir şeftali vardı onu tuttum ( en hızlı sür çık rengimi yani) gerisini ayırdım.
highlighter: bu benim zayıf noktam ve kendime elimde çok tutma iznini verdiğim kategori. yapısı silikonlu stik veya kremler haricinde hiç birini atmadım. simli olan olsaydı elimde onu atardım ve ten rengime uymayan yok içlerinde, olsaydı onu atardım sadece. ama project pan olarak şunu yapıyorum bu yıl; önce likit olanları bitiricem hit the pan durumunda olan iki pudra var onları bitirmeye uğraşıcam. diğerlerine dokunmayacağım. pudra olanların belki dibinde biraz bırakırım çeşit olması için ehe kıyamıyorum cidden highlighter a hepsi birbirinden farklı renkmiş gibi geliyor.
cilt bakım ürünlerim genelde drugstore ayarında olmasına rağmen atmadım. cildim çok yağlanmışsa birini, çok kuruduysa birini. çok falansa şu peelingi yoksa bunu kullanıyorum diye. ama yeni ürün de eklemedim bunlar bitmeden almayacağım yenilerini.
ben aile durumum nedeniyle anne ve baba evlerinde dönüşümlü kalıyorum. o yüzden her iki evde de her kategoriden işe yarayan ürünler bulundurmak zorunda kalıyorum. durum böyle olmasa daha da içinden geçerdim decluutter işinin ehe.
4 şubat 2017 14:39
4 şubat 2017 14:45