yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (17)
    • medya (1)

    17. Ön bilgi: hiperaktivite ile birlikte görülebilir, dürtüsellikle birlikte görülebilir, ya da saf bir dikkat eksikliği olabilir.

    Bir bozukluk olduğu için tedavisi yoktur, ilaçla semptom önlersiniz. Potansiyeliniz dahilinde bir hayat yaşarsanız ilaç gereksinimiz genelde yoktur. Ama ilaç kullandıktan sonra hayatınız daha kolay gelmeye başlıyorsa kullanıp kullanmamak sizin tercihinizdir.

    İlaçlar ikiye ayrılıyor basitçe, uyarıcı ve uyarıcı olmayanlar.

    Uyarıcılar çoğunlukla ismini duyduğunuz ritalin ve concerta. Dopamin üzerine olup sinir uçlarında bu nörotransmitterin geri emilimini bloke eder. Yani doğrudan dopamini artırmaz. Uyarıcı olmayan ilaçlara nazaran etkisini daha hızlı hissettirir. Ve psikiyatri dünyasında da bu ilaçla tedavi ilk seçenektir. Bu ilaçların aslında tehlikeli kısmı anksiyete, depresyon hatta yeme bozukluğu gibi birçok rahatsızlıkla ilişkili olması. Buz dağının görünmeyen tarafında dehb mi var yoksa bir başka bozukluk mu, bunu psikiyatrist teşhis etmelidir. Bir dönem kullanacağınız herhangi bir ssri bile size aslında ihtiyacınız olmayan ritalinden çok daha fazla yardım edebilir. Tehlikelidir diyorum, çünkü bu ilaçların yan etkileri anksiyete ve depresyon hastası olma ihtimalinizi artırır. Ritalin ya da concerta kullanmış bir kişinin ileride ssri kullanma ihtimali çok yüksektir. Ve dopamin dengenizi bu ilaçlarla bozduğunuzda fazlalık durumunda şizofreni ve azlık durumunda parkinson hastası olabileceğinizi unutmayın.

    Uyarıcı olmayanlar-nonstimülanlar ise dopamin değil norefinefrin üzerine çalışırlar. Metilfenidat değil, ana maddeleri atomoksetindir. İlaç ismi olarak atominex, stratera örnek verebilirim. Uyarıcı olmadığı için semptomları azaltmada etkisini daha erken gözlemezsiniz bu nedenle zaten ikinci sırada recetelendirilirler. Bu ilac varlığında da depresyon ve anksiyete bozukluğu yaşayabilirsiniz. Bu sıkıntılar varlığında çoğunlukla snri recetelendirilir.

    Çok konuştuk sonuca gelelim. Sınav endişesiyle kendinize bu ilaçları yazdırmanızı önermem. Velev ki hayatınız dehb yüzünden bir girdaba dönmüş durumda, psikiyatristinizle güzelce konuşun ve hangisi size daha çok fayda sağlayacaksa onu alın.

    Sayfalarca yan etki basılmış prospektüse sahip ilaçlar vs hayatınızda yolunda gitmesini istediğiniz şey.

    Kâr zarar dengesini güderek ne ilaç bağımlısı olursunuz ne de diğer bozukluklar gelişir.

    11 şubat 20:46

    16. bu sitede çok anne var, belki bir tanesini olsun aydınlatırım diye yazıyorum bu giriyi.

    arkadaşlar, lütfen çocuğunuz gerçekten sağlam, bilimselliği kanıtlanmış bir dehb testi almadığı müddetçe dehb ilaçlarını (concerta, aderall vb.) çocuğunuza kullandırmayın (ya da kendiniz kullanmayın.) on dakikalık randevu süresi veren devlet hastanesi psikiyatr kliniklerine lütfen gözü kapalı güvenmeyin. özellikle sınav dönemindeki çocuklara daha çok ders çalışsın diye tanıdıkları vasıtasıyla bu ilaca erişen ebeveynler, çocuğunuza nasıl bir kötülük yaptığınızın farkında bile değilsiniz.

    düzenli concerta kullanan dehb'li bir birey olarak kısaca açıklayayım; dehb doğuştan gelen nörobilişimsel bir bozukluktur ve kişiyi hayatı boyunca etkiler. bu bozukluğa sahip kişilerin beyin aktivitelerinde normal beyine göre (nörotipik beyin) bariz farklılıklar vardır ve beynin sağlıklı şekilde işlemesi için ihtiyaç duyduğu kimi hormonların eksikliğini çekerler. (özellikle dopamin)

    concerta, ritalin tarzı stimulant kategorisine giren bu ilaçlar beyindeki dopamin üretimini tetikleyerek dehb'yi daha çekilir kılmak için tasarlanmış özel ilaçlardır ve evet, aslında basbaya' birer uyuşturucudurlar. (örn. metilfenidat) ancak dehb'li bireyler halihazırda dopamin eksikliği yaşadıkları için bu ilaçlar sadece eksik olanın yerini doldurur, dolayısıyla kullanımında sakınca görülmez ve dehb'li kişilerin yaşam kalitesini ciddi boyutta arttırır.

    sıkıntı şurada:  dehb'si olmayan, nörotipik yahut dopamin üretiminde sorun yaşamayan birey bu ilaçları kullandığında bu ilaç bildiğimiz bir uyuşturucuya döner. beynin sağlıklı işleyişi bozulur, dopamin ihtiyacı sağlıksız düzeyde artar ve maalesef ki bir raddeden sonra da bağımlılığa döner. üstüne üstlük bir yerden sonra bu stimulantların verdiği dopamin kişiye yetersiz gelir ve daha ağır uyuşturucu madde kullanımının önü açılmış olur...

    günümüz çocukları (ve hatta yetişkinler) internet dolayısıyla çok kısa içerikleri düzenli olarak tüketme eğilimindeler ve bu durum onların odak sürelerini çok kısalttı. üstüne üstlük can sıkıntısı gibi doğal bir şeyi artık yaşamıyorlar ve en ufak keyifsizlikte içerik tüketerek beyinlerinin dopamin aktivitesiyle kumar oynuyorlar. düşen odak süresi, tahammülsüzlük, günlük hayatta bunlara bağlı yaşanan zorluklar dehb'ye benzer belirtiler veriyor olabilir. ancak unutmayın ki dehb bir buzdağıysa bu kısım sadece görünen yüzü. maalesef türkiye'de okulda sunulan slaytları makine gibi ezberleyip koltuğuna oturmuş tonlarca psikiyatr var ve bu belirtilere çat diye dehb teşhisi koyup insanlara peynir ekmek gibi concerta dağıtıyorlar.

    lütfen bunu çocuğunuza ya da kendinize yapmayın. instada, tiktokta "şu 3 şeye sahipseniz kesin dehb'lisiniz" tarzı videolara bu kadar da güvenmeyin. ilaç bağımlılığı hafife alınır bir şey değil. lütfen çevrenizde bu ilacı kullanan/kullandıran varsa da bilinçlendirin, lütfen.

    10 şubat 13:58

    15. bir buçuk yıldır 7 yaşındaki oğlumun mücadele ettiği,bu hafta bana da aynı teşhis konmasıyla değişik duygular treninde hissettiren nöro-gelişimsel farklılık.bozukluk demek hoşuma gitmiyor:( Asıl adı dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu/Attention deficit hyperactivity disorder

    oğlum için hem medical hem de psikoterapi olmak üzere iki adımlı tedavi sürecinde,psikiyatristimiz ve psikoloğumuz sayesinde ve konu ile ilgili okuduğum makaleler,kitaplar ve tezler sayesinde hakkında epey bilgi öğrendik. bu süreçte oğlum bir çok ilaç kullandı,kimisi fayda etmedi,kimisi yan etki yaptı. oğlumda;aşırı hareketlilik,dürtüsellik,dikkati toplayamama olarak tüm alt tipleri bulunmakla beraber bende dürtüsellik ve dikkat eksikliği olarak kendini gösteren bir şekilde ortaya çıktı.

    ortaya çıktı demek komik geliyor şu an çünkü aslında çocukluğumdan itibaren benimle olduğunu ben dahil ailem,öğretmenlerim,yöneticilerim ve bu zamana kadar destek aldığım psikologlar farkedememişiz. şaşırtıcı olan bu.diğer taraftan aslında gözümüze gözümüze sokarcasına ortadaymış ama görememiş,görmek istememişiz belki de.şimdi şimdi çocukluğumdan bu yana yaşadığım onca sıkıntılar,akademik başarısızlıklarım,sorunlu ilişkilerim,depresyona yatkınlığım hatta çoğu kez depresif hissetmem,unutkanlığım,başladığım hiçbir işin sonunu getiremem vs gibi tüm bu olumsuz çıktılar gözümde anlam kazanmaya başladı. çocukken dikkatimi veremediğim için dersleri anlayamadığımda kendimi gerizekalı hissetmem,benim de kapasitem bu zeki biri değilim demek ki diye düşünmelerim. aslında çevremde,arkadaşlarım arasında oldukça zeki olarak değerlendirilirim,zekamla tanınırım genelde ama kendi içimde bunu mantıksız bulurdum.yeni bir durum şu an ve kafam karışık. aslında bir buçuk yıldır oğluma bakarak annemin de benim de zıpzıplığı hariç aynı benim çocukluğum diye kendi kopyamı yaratmış olmanın farkındalığı vardı ama hiç düşünmemişim ki.sadece ona odaklanmıştım bu süreci en iyi şekilde geçirmeli,hayatını birlikte kolaylaştırmalıyız,adaptasyonunu sağlamalıyız vs.

    şimdi aklımda tek düşünce var; ben çocukluğumda bunun ne olduğunu bilmeden çok zorlandım,örselendim,dışlandım ama bunun nasıl olduğunu biliyorum artık ve oğlum bunları benim kadar zor deneyimlemeyecek,ben yolu biliyorum ve ona da öğreteceğim,birlikte dehb ile yaşamayı öğreneceğiz,birbirimize çok şey öğreteceğiz. birbirimizin elinden tutacağız,düşerse,onu onun kadar net anlayabilen annesi olacak yanında kalkmasını da öğretecek.

    biraz duygusalım süslüler kusura bakmayın,başlık altında ağlamaklı oldum.

    buraya gelişim aşamalarımızı,takıldığımız direnç noktalarını ve nasıl aştığımızı,medical,psikoterapi gibi tedavi aşamalarımızı ve sonuçlarını,bunun yanı sıra kendimizin de neler yaptığını,belki hislerimizi belki bize iyi gelenleri,kötü gelenleri de yazmayı istiyorum. belki birilerine ışık oluruz,ya da yoldaş.yalnız değilsin biz de varız diyebilmek.

    not:formatın canına okudum affola.

    27 temmuz 2023 12:21


    14. Oğlumda hiperaktiviteye eşlik eden durumdur. Öncelikle teşhisi doktor tarafından kondu tedavi şekli olarak da risperdal 0.25 *2 olarak başlamamızı önerdi (5 yaşında) ilaç kullanmalı mıyım bu konuda endişelerim var. 

    Malesef canım oğlum akan trafiği farketmeden yola atlıyor, sanki bir motor tarafından sürülmüş gibi dürtüsel davranıyor, hareket edemediği durumlarda ise sürekli konuşuyor. Onu kontrol etmek tehlikelerden korumak çok zorlaştı. Her hareketli cocuk hiperaktif değildir ama gerçek bir dehb ile karşılaşınca bunu anlıyorsunuz. Dr organik kökenli olduğunu (babadan oğula gibi) söyledi ve beynin kimyasında bozukluk olduğu için bunları yaşıyor dedi. 

    Şimdiden ilaç başlamak kafamı kurcalıyor 

    Açıkçası kabullenemiyorum ama durum bu...

    24 ekim 2017 18:06

    13. Kesinlikle tıbbî olarak doğrulanması gereken bir rahatsızlıktır. Doktor değilim, egitimciyim, özellikle son yıllarda iyiden iyiye artmış durumda. Bu konuda kişisel araştırmalarım da çok. Öncelikle mutlaka kan değerlerine baktirmak gerekiyor. Örneğin demir eksikliği, tiroid fonksiyon bozuklukları, B12 vitamin eksikliği ve daha bir çok vitamin ya da hormonun vücutta az veya fazla bulunması dikkat eksikliğine ya da unutkanlığa sebep olabiliyor. Yani önce bir iç hastalıkları uzmanına görünmek daha dogru bir adım. eğer değerlerle ilgili bir sorun yoksa psikiyatri uzmanına gitmelisiniz ve sorununuzu etraflıca anlatmalısınız. Omega3 desteği çok işe yarıyor ama tabiki de bunu doktorunuzla görüşmelisiniz, bazı doktorlar bununla ilgili yapılan çalışmaları sıkı takip ediyorlar. Bunun dışında öğrenciler için söylüyorum; çalışma ortamınızı kendinize uygun hale getirmelisiniz dikkatinizi bozan eşya ve durumları ortadan kaldırarak.

    24 ekim 2017 16:31

    12. dikkat çekmek için her konu hakkındaki yazısının linkini buraya koyanlarda olduğuna inanmadığım rahatsızlık. florürdendir canım fırçalamayın dişlerinizi.

    24 ekim 2017 12:07

    11. dersin başına oturmuşken 10 dakika sonra ya başka bir zaman diliminde ya da başka bir mekanda olduğunuzu farkedersin. hele anksiyete bozukluğu problemin varsa beraber tadından yenmez. aklın en olmayacak en kötü senaryolara gider ve durduk yere moralin bozulur. düşünmeye gerek var mıydı desen e zihnin senin kontrolünde değil gibi? biri karşında konuşurken ne zaman susacak acaba diye düşünmeye başlamışsındır bile. şarkıların sonu asla gelmez çünkü aklın diğer şarkıdadır. unutursun, her şeyi unutursun. yavaş yavaş depresyona sürüklenmektesindir çünkü yaptığın hiçbir işten efektif sonuç alamazsın, ne kadar başarısız bir insanım diye düşünürsün.

    içimi dökmüş gibi oldu, gelelim çözüme.

    çözüm ilaç mıdır bilemem ama ders çalışabilmek adına concerta tedavisi alıyorum en düşük dozda. çarpıntı yapıyor arada hatta kalbim sıkışıyor, inanılmaz sinir bozucu. ishal oluyorum, başıma ağrılar giriyor, elim titriyor, nefes alışım otomatik bir eylemden çıkıp beyin kontrolüne girmiş gibi arada farkında olmadan nefesimi tutuyorum sanırım. dikkatim de hala dağınık işin kötüsü. ne tedavili ne tedavisiz bu dert inan çaresiz yani anlayacağınız.

    8 nisan 2016 11:14


    10. Insanın kendine yakıştıracağı en son hastalıklardan biri. Ilk girdiyi ben yazmıştım, ilaçları bırakmak istediğimi söylemiştim, maalesef hala kullanıyorum. Arkadaşlarıma şaka gibi geliyor, ilaçları internetten araştırıp gece boyu ders çalışmak için almak istiyorlar. Bu ilaçlar şaka değil arkadaşlar, bi ara dozunu azalttık Dünyamı şaşırdım. Öyle bu ara dikkatimi toplayamıyorum ya da bu ara çok unutkan oldum tarzı bi hastalık da değil, karşınızdaki insanın söylediği basit bir Cümleye bile odaklanamıyorsunuz, 5 dakika bir yerde oturamıyorsunuz, yeri geliyor kendinizi bile kaybediyorsunuz.

    8 nisan 2016 00:06 8 nisan 2016 00:06

    9. b12, demir eksikliği, tiroid problemleri, sevilmeyen bir işteki isteksizlik, uykusuzluk, beslenme hataları, kafaya takılan veya bastırılmaya çalışılan problem, yorgunluk gibi bir takım sorunların yan etkisi olabiliyor. genel olarak çözümü olan şeyler.

    amaaaaa

    hastalık olarak dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuysa sorunun kendisine dönüşüyor. çözümü hoş olmayan kırmızı reçeteli ilaçlar. bazı insanlar kendi çözümünü bulabiliyor o insanlara saygım sonsuz ama 10 yıldır hala kendi çözümümü bulamadım. tekrar ilaçlardan takviye almaya başladım maalesef. ha bir de dürtüselliğe neden oluyormuş kendisi. yıllar sonra öğrendim. ne güzel anı yaşıyorum derken kendimi frenleyemediğimi farkettim.

    ben testi çocukken yaptırdım, yetişkin için olanı mayısta yaptıracağım ama yine de geçmişteki tanı konma sürecim şöyleydi;

    dehb testi yapmadan önce kan testi yaptılar, demir düşük çıktı. üç ay kullandım bir değişiklik olmayınca çeşitli sorular sordular. solak olmam, yazı yazarken ciddi derece harfleri karıştırmam, matematikte sürekli işlem hataları yapmam üzerine test yaptılar. onun üzerine dehb tanısı kondu. başarılı olmak demek dehb olmayacağı anlamına da gelmiyor maalesef.

    7 nisan 2016 22:06

    8. çocukluğumdan beri hiper aktivite ile birlikte bende bulunan ''problem'' . ya da problem olarak adlandırılıyor. ben ilkokulda falan asla olduğum yerde oturamazdım. yani şöyle ki, derste hep öörtmeninim arkasından dolaşırdım. kızmazdı o da, çünkü annemin bununla cebelleştiğini biliyordu. ki hala öyleyim. 12.sınıfta bazen 4 saat aralıksız özel derste oturmam gerekiyordu. ve tek başıma olunca ayağa da kalkamıyordum başlarda. sonra ''ben oturamıyorum artık ayakta dinlesem mi'' demeye başladığım zaman aslında dikkatimin çoktan dağılmış olduğunu ve dersi dinleyemediğimi anlıyordu hocam. ha bir de lisede de en arka sırada oturup dersi ayakta dinlerdim. otururken aklım hep başka yerlere kayardı, kesinlikle odaklanamazdım. bir çok ilaç da kullandım fakat hiçbir şeyi değiştirmedi bu. şimdi üniversitedeyim, ders çalışırken ayaktayım hep. kendime anlata anlata çalışırım. uzun süre odaklanamam sık sık ara veririm. bence bu bir problem değil, hiçbir zaman başarımı etkilediğini düşünmedim. başarısız olduğum zamanlarda da çalışmadığımdan oldu hep. yani dikkat eksikliği bende asla başarıyı etkileyen bir faktör olmadı. 1000 nokta defteri var bilen vardır mutlaka. ders çalışırken yanıma koyuyorum. kafam başka bir yere kaydığında elime alıyorum bir iki çiziyorum geri dönüyorum. dikkatinizin dağıldığı anlarda neler yaptığınız önemlidir. ben şahsen hep kendim çözümler buldum. bu arada da okumayı ve yazmayı 4-5 yaşlarımda çoktan bitirmiştim. ve yazı yazarken tersten yazıyormuşum mesela. annem bununla da çok uğraşmıştır. yaniii çok uzattım ama bu bir başarısızlık ya da zeka geriliği göstergesi değildir. çok korkmamak lazım. büyüdükçe kişi kendisi farketmeye başlar çözümler üretir zaten. ilaçların bir faydasının olduğunu düşünmüyorum.

    7 nisan 2016 20:30 7 nisan 2016 20:38