yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (38)
    • medya (1)

    1. evet arkadaşlar bugün yine aynı soruyu görünce başlığı açmaya karar verdim. hem soruyu soranlar “aynısı yüz kez soruldu” diye tepki almaz hem de herkes güncel bildiğini bu başlık altında paylaşır.

    bana kalırsa şu şekilde açılacak: mühendislik, tıp, hemşirelik gibi pratik gerektiren bölümler belli koşullarla ve önlemlerle okula dönecek. onun dışındaki sözel ve pratik gerektirmeyen bölümler uzaktan eğitime devam edecek. 

    neden böyle düşündüğümü de söyleyeyim; mühendislik, diş hekimliği gibi bölümler için uzaktan eğitim hem faydalı değil hem de çok zor. o grubun bir şekilde okula dönmesi pratik yapması gerekiyor. sözel bölümlerin uzaktan devam etmesi de yurtlarda, yemekhanelerde, kampüslerde kalabalığı önlemek için. 8 kişilik odalarda kalanlar var ki 2 kişi bile büyük bir risk. kimin gün boyu ne yaptığını nasıl kontrol edebileceksiniz? bu yüzden aklıma gelen en sağlıklı ve mantıklı çözüm bu gibi ama gelen açıklamalar ne şekilde olur bilemiyorum.

    not: sözel bir bölüm okuyorum, okulda olmayı çok isterdim ama korona ilk çıktığı gün bile okulda çok tedirgin olmuşken o yemekhane kalabalığını ya da tıklım tıklım otobüsleri düşünemiyorum. hem de vakaların en çok görüldüğü illerin birinde.

    edit 1: bu girdiyi yazarken tamamen kendim gibi ara sınıf öğrencileri düşünmüştüm. daha yeni dank ediyor eylülde birçok öğrencinin üniversiteye başlayacağı. bunun yurdu var, pansiyonu var, insanların araştırması gereken şeyler varken yökün acilen bir açıklama yapması gerekmekte. üstü kapalı online olacak ya da olmayacak gibisinden madde madde şeyler sıralamakla olmuyor insanların resmi açıklamaya ihtiyacı var. 

    edit 2: bugün biraz daha araştırmam ve aşağıda bir süslünün yazması üzerine ekonomi ayrıntısını da tamamen unutmuşum. okulların açılmasını virüse yakalanan sayısının eylülde çok aza ineceğini düşünerek baya istiyordum inanıyordum da. ama virüsün şu an yayılma hızı bence marttan nisandan bile daha fazla ve kimsenin önlemlere uyduğu yok. bu koşullarda okula dönmek beni korkutuyor. umarım devlet ekonomik kaygılar üzerinden binlerce öğrenciyi tehlikeye atmaz. bu konuda iki ihtimal düşünüyorum: 1- virüs çok aza insin okullar o zaman açılsın 2- virüs bu şekilde devam ederse ekonomik kaygılar yüzünden bizleri harcamasınlar

    edit 3: hacettepe rektörü, mezuniyetleri eylülde online olarak yapacaklarını belirtti. (link: https://twitter.com/CahitGuran/status/1288733905219190785?s=20 attığı tweet) tweette mezuniyet gibi bir organizasyonun telafisi güç sonuçlar doğuracağından bahsetmesi bende hacettepenin online devam edeceği izlenimi ya da bu yönde çalışmalarının olduğunu düşündürdü. mezuniyet tek seferlik bir kalabalık olur ama okullar açılırsa her gün büyük kalabalıklar oluşacak.

    sonuç olarak iki ucu b.klu değnek olan durumdur. arkadaşlarımı çok özledim, sosyal hayatım sıfırlandı. ama şu şekilde okulda olma fikri beni çok çok korkutuyor. ben de herkes gibi, avmlerin, beachlerin dolup taştığını görünce eğitimin online olmasının bi bakıma haksızlık olduğunu düşünüyorum, ve bunu öne sürerek okullar açılsın diyenleri anlayabiliyorum ama eğitim zorunlu olan bir şey. kaç öğrenci şehir değiştirecek yurtta kalan öğrenci ayrı dert, ailesiyle kalan öğrenci ayrı. hacettepenin mezuniyet kararı da tedbirleri alıp parça parça öğrenci ve aile alarak mezuniyetle uğraşmamak adına alınmış da olabilir bilemiyorum. virüsün ne zaman biteceği de belli değil, ne zamana kadar online olacak durumu da çok haklı bir isyan. yıllarca yapılan online eğitimin neye kime faydası olur? bilemiyorum yani söylediğim yazdığım her şey birbirine sıkıntı çıkarıyor inşallah hepimiz adına iyi bir karar alınır.

    29 temmuz 2020 15:04 1 ağustos 2020 19:07

    2. yök rehberini yayinladi, bence cogu sey su an daha anlasilir.

    (link: https://www.yok.gov.tr/Documents/Yayinlar/Yayinlarimiz/2020/kuresel-salginda-yeni-normallesme-sureci-2020.pdf link)

    30 temmuz 2020 12:42

    3. üzerinde durulması, gerçekten risk hesaplaması yapılması ve buna bağlı olarak olası senaryolarda uygulanacak olan harekat planlarının geliştirilmesi gereken ihtimaldir.

    üniversitelerin her biri ayrı telden çalıyor. merkezden kararnamelerin gönderilmesi, sınırların keskin şekilde çizilmesi gerekiyor. istanbul'un covid-19 tanı laboratuvarlarından birine sahip bir üniversitede olduğum için ne tür risklerle karşılaşılabileceğimizi yakından gördüm, her gün görmeye de devam ediyorum.

    ayrıca bu süreç sadece öğrenci bazlı düşünülüyor. testlerin yapıldığı kampüste bulunan üniversite personeli hastaneye gidip örnek vermek yerine maskesi çenesinde laboratuvara gelip örnek verebiliyor. buna kurum kesinlikle müsaade etmemeli, ama bahsettiğim olay bizim laboratuvarlarda oldu. gelen personel pozitif, lab personeli 14 gün yakın takipte kalacak ve onlara da belirli aralıklarla test yapılacak. lab personeliyle direkt temasta olan bizler de şu an risk grubundayız.

    1 kişinin vurdumduymazlığı bütün departmanı, 1 departman bütün okulu pozitife çevrebiliyor (ki biz bu örnek vermeye gelen kişinin bütün departmanına pozitifmiş gibi yaklaşırız 2 hafta boyu. akşam servise birlikte bindikleri diğer departmanların çalışanları da paranoya durumundalar şu an). biz akademik personel pozitif olursak derse girdiğimizde bütün öğrencilere bulaş olur. toptan online düzene geçilmeli, uygulamalı bölümlerde de uygulama dersleri ileri tarihlere ertelenmeli bence.

    30 temmuz 2020 12:44


    4. Ülkenin bulunduğu ekonomik şartlarda devletin bizim sağlığımızı düşünüp evde tutacağına inanmak en basit tabirle saflık olarak geliyor bana, gönül ister uzaktan devam etsin ama merkez bankası rezervlerinden tınn tınn sesi geliyor

    1 ağustos 2020 13:59

    5. bu ihtimale canı gönülden tutunmak ve inanmak istiyorum ama içinde bulunduğumuz devlete asla güvenmiyorum. bir sürü bilimadamı dünya genelinde 2020 sonbaharında ikinci dalga gelicek diye bas bas bağırırken umarım böyle bir hata yapmazlar. ekonomik kaygılardan dolayı biraz daha sabredip karantina işini uzatamadılar ama ne oldu sanki? ekonomimiz ortada ve üstüne üstlük azalan vakalar da yine arttı. istanbul'da yaşıyorum ve üniversiteleri açarlarsa bir sürü şehirden öğrenci akın edicek, al sana korona yuvası. zaten şu an kimse dikkat etmiyorken ve korona umurlarında değilken üniversiteler açılınca neler olur düşünmek bile istemiyorum. neden bu virüs işini ciddiye almıyorlar aklım almıyor. gerçekten her gün umarım açılmaz da online olur, rahat rahat ve güvende, güzel notlarla atlatırız bu dönemi diye düşünüyorum. lütfen bu devletin en azından bu hatayı yapmayacak kadar aklı olsun.

    1 ağustos 2020 20:09

    6. Ailemle yasıyorum okula arabayla gidip geliyorum buna rağmen okulların açılması aşırı korkuyor beni. Hadi toplu taşıma kullanmayacağım, yurtta kalmayacağım için ben şanslıyım ama ya diğer öğrenciler ne yapacak açılırsa. 6 kişilik odalar normalde de pislik yuvasıyken ben virüs zamanı düşünemiyorum kykları.

     Millet tatilden dönecek şu bu derken vakalar eylül sonu artışa gider gibi. 

    Şu zamanda üniversite açmak çok mantıksız. Aşı bulunmadan bu kadar rahatlama fazla. Birde twitterdan hashtag açıp okullar yüzyüze olsun demişler. Ya siz şaka mı yapıyorsunuz aile evinden bunalan kaçmak için bunu istiyor. Sırf bunaldınız diye herkes sağlığını riske mi atsın. 

    Olurda açarlarsa sadece çok önemli derslerime katılırım. Haftada 1-2 gün olacak şekilde okula giderim açıkcası. (Bölümüm sözel) 

    Edit: umarım devamsızlık sınırımız olmaz okullar açılırsa. 

    1 ağustos 2020 20:23 1 ağustos 2020 20:30

    7. umarım açılmaz.

    hacettepeye erişebilmek için her sabah ağzına kadar dolu metroya binip, metrelerce uzayan ring sırasını bekliyor, sonra yine havasız ve tamamen dolu ringde tıkış tıkış gidiyorum. metrolarda klimalar çalışmıyor. yurtta kalan arkadaşım ay okullar açılsın lütfen diyor çünkü ulaşım dertlerinden hiçbirini bilmiyor. durumun kendisi açısından risklerini düşünemiyor bile. sınıf mevcudumuz bazı derslerde 90 kişi civarında oluyor ve sınıflarımız asla 90 kişiye yetecek büyüklükte değil. vizelerde sınıfın dışına oturmak zorunda kalıyor birçok kişi. maskesiz otururken nefes alamadığımız yerde bir de saatlerce maskeyle oturacağız falan. salgın yokken bile virüs yuvası olan yeri şu şartlar altında düşünemiyorum

    ben. daha da kötüsü, sadece bizim sınıfta ankara'da yaşayan en fazla 10-15 kişi var. geri kalan öğrencilerin hepsi başka şehirlerden geliyor.

    50.000 öğrencisi olan bir okulda bu öğrencilerin kaçı başka şehirlerden gelecek? kaçı hastalık taşıyacak? minicik sınıflara o kadar öğrenciyi nasıl sığdıracaklar, ders programını nasıl ayarlayacaklar? sadece hacettepede 50.000, şehirdeki diğer okulları da toplasak belki yüz binlerce öğrenci birkaç gün içinde şehir değiştirecek. kimisi yeni başladığı için ailesiyle gelecek. ülke çapında olacağını düşünürsek yüz binlerceyle de kalmıyor bu sayı.

    ben astım hastasıyım, başka birisi farklı hastalıklara sahip olabilir. öğretmenlerimizden birisi lösemi mesela. kaç kişi canını riske atmak zorunda kalacak açılırsa...

    gerçekten bir üstteki girdide de yazıldığı gibi aile evinde sıkılan okullar açılsın diyor. istisnalar elbette vardır ama benim çevremdeki çoğu insanın bencillikten istediğini biliyorum maalesef.

    1 ağustos 2020 23:04


    8. gerçekten çok bunalıyorum, okulu ve okuldaki insanları çok özlüyorum ama açılması pek akıl karı değil şimdilik. eylül değil de kasım gibi başlasa güz dönemi ne güzel olur. zaten pek çok üniversitenin yaz okulu eylül'e kaydı. kasım'da açılsa bile her bölüm için olmamalı bence, sözel bölümlerin çoğu uzaktan eğitimle gayet halledilebiliyor. bir de öğretim online olabilir de finaller için okula dönermişiz gibi geliyor bana.

    2 ağustos 2020 01:20

    9. hiç önlem almadan binlerce kişilik cami açılışı yapıldı, ekonomi yerlerde, bayramda bile kalabalık yerlerde (Eminönü meydan) maske kontrolü yapılmıyor. bu sebeple cok düşük olan ihtimaldir.

    ailemle yaşıyorum ama okulumla evimin arasında özel arabayla 1 saat mesafe var, dolayısıyla ulaşımımı servisle sağlıyorum. ailemde 2 tane kronik hastalığı olan birey var birisi de benim ve cok ürkütücü bir durum cidden.

    bir yandan ise okuduğum bölüm online olursa anlamını yitirecek bir bölüm bu yüzden online eğitime geçilirse o dönemim ziyan olacak.

    nereden tutsam elimde kalıyor, iki ucu .. değnek

    2 ağustos 2020 01:34

    10. Hadi gençlere gençler diye acıyan yok. Öğretim görevlileri peki? Profesörler hep yaşlılar ve genelde de bir hastalıkları oluyor. Sırf benim okulumda bile yüzlerce kronik hastalığı olan öğrenci var. Bu ülkenin okumuş kesimini, yüksek eğitimli tüm insanları riske atmaktır bu. Gerçi eğitimi ne zaman savunduk ki?

    Bu caniliklerin hesabını kim verecek? Yazık gerçekten eğer online eğitime geçilmezse

    Bölümü tamamen uygulamalı biri olarak, böyle hayati bir durumla uzaktan eğitimi sırf beğenilmediği için savunmayanları anlayamıyorum. Gerçekten anlamıyorum 

    2 ağustos 2020 02:00 2 ağustos 2020 02:02