32. Aslanla neden bu kadar kıyaslandığına anlam veremediğimdir.
Oysa bir koç olarak en çok aslanla anlaşırım. İki burçta da lider özelliği yüksek doğru. Ama birbirlerini tamamladıklarını düşünüyorum. Koçun hızı ve aslanın estetik anlayışı birleşince, muazzam bir organizasyon gücü ortaya çıkar. İkisi de ortama girdiği an dikkat çeker. Koçun sadece hırsı biraz daha yüksek. Bir de aslan daha zarif bence, koç kadınlarını daha maskülen buluyorum. Sekse düşkünlük konusunda aslanı estetik algısı yüksek olduğundan bir ön sevişme sayarsak, koç ateşiyle,hırsıyla orgazm demektir. (gizlinot: Ahlaksız benzetmeler kalp ben .d)
Bazı astrologlar kişilerin burclarındaki özelliklerin hepsini aynı anda taşımadıklarını, her 10 yılda bir o burcun baskın bir özelliğini daha çok taşıdıklarını belirtir. Buna inaniyorum. Çünkü ilkokul,lise dönemi inadı,egosu, bencilliği ve hırsıyla tanımlardı insanlar beni. Üniversitede esprili, atak,lider organizasyoncu ve maceraya düşkün yönümü keşfettim. O gereksiz inat, gereksiz gurur ise kesildi. Hala önce kendimi düşünürüm. Bunu ise uçaktaki oksijen maskesi olayına benzetirim. Ben önce kendimi sağlama almazsam çevremdeki kimseye el uzatamam, önce kendi huzurumu sağlarsam ortama neşe saçıyorum.
İşler konusunda sabırsız, duygu ve tepkiler konusunda sabirliyimdir. Bencil olarak tanimlansak da her ortama uyum saglayabildigim için herşeye evet derim, hayır demem inanılmaz zor. Bunu da yine kendi huzurum için yaparım. Aman en kötü nolcak ki denemiş oluruz diyip herşeye evet derim. Fakat sinirim terstir. Yani ortamın neşesinden ortamın fırtınasına dönebilirim. Yakıp yıkmak derler ya bizzat o. Çok kötü kalp kırarım. Ama ao rahatlamaya birlikte sinirim saman alevi gibi pısar ve söner. Çok kötü bir özellik. Çünkü insanlar sonra buna anlam veremiyor.
Kin tutmak da sıfır. "Kendime yük etmiyorum hiçbirşeyi oh ne güzel." desem de bazen insanlara, bana kazık atmak için ikinci şansı tanımak demek bu ve hiç doğru değil aslında.
Dürüstlük konusunda oğlak burcu ile yarışır. Çünkü doğru bildiğimi içimde tutarsam çatlama durumu yaşıyorum. Patavatsızlık seviyesinde olmadım hiçbir zaman. (gizlinot: Patavatsız koç arkadaşım çoktur ama bu da ner bir özelliği burcun )
bana dürüst olmadığını hissettiğim kişiye bir daha asla güvenmem. İsterse ağzıma sıçsın ama bana dürüst olsun.
Sadakat seviyem çok yüksektir. Koçlar flortoz olur doğru, çevremde beğenildiğimi hissetmeyi çok severim. Ama o kadar. İlerisi asla olmaz. Tek mesele beğenilmek, karşıdakine asla çekim duymam, beğenilmek benim egomu okşadı ya tamam bitti, karşı taraf istediği kadar yakışıklı, çekici olsun benim umrumda olmaz. Hayatta sadece sevdiğim adama böyle bakarım, sadakat duygum çok yüksek. (gizlinot: Çok ilginçtir ki en sadık burç sıralamasında koç 1, oğlak 2, başak 3 diye gidiyordu. Koçlar flortoz doğru ama dürüstlüğe verdiği önem yüzünden de aşırı sadıktır ) dürüstlüğüne inanmadığım adamla asla yapamam.
Sevdiği insan kendinden baskın olmalı yoksa bir koçu zor elinde tutar. Koç hükmettiğini değil mücadele ettiğini sever, ona çekim duyar. Sadakate verdiği önem yüzünden kıskanç olabilir, bunun kaynağı başkalarını kiskanmasindan değil, kendine yalan söylenmesi ihtimalinin kendinde yaratacagi yıkımdan korkmasindandir.
Ah bir de mücadele hırsı var ki, başıma gelen herşeye "olsun beni güçlendirdi" mantığını katıyor. Bunun faydasını çok gördüm. Her olaya güçlendiren birşey mantığıyla bakıp "oo hadi bunu da atlattin bak hayat işte bu" diye yaklaşırım. Hayat enerjim sonsuzdur. Nefes aldığım sürece umut var demektir.
En kötü yanım sabırsızlık. Ataklık nedeniyle bir işe (gizlinot: Hele de cesaret gerektiriyorsa önce ben atlarım, inanılmaz haz veriyor kimsenim cesaret edemedigine cesaret etmek. Başıma bu yüzden çok iş açsam da .d) hemen başlarım, ilk süreç çok hızlı ilerlerim, sonra ani bir sıkılma ve işi bırakma ve bundan asla pişman olmama .d (gizlinot: Çünkü amaan önemli olan benim ne istediğim mantığı .d)