119.
bu nasıl bir başlık anlamadım. neresi mantıklı bu başlığın??????
118.
pasta güzel diye üstünü süslemeyelim mi?
117.
makyaja ilk başladığım zamanlar, 16 yaşındayken, tamamen boyama kitabını boyarmışçasına bir hevesle başlamıştım. instagramda dolaşırken gördüğüm renkli göz makyajları aşırı ilgimi çekiyordu. renkli kozmetiğe baya bayılmıştım o şekilde başladım. sonraları göz makyajı yapmayı bırakıp ergenliğin getirdiği sivilceler ve sivilce izlerini kapatmaya yoğunlaştım daha çok. üniversitede cildim düzeldikten sonra -özellikle covidden sonra- makyaj yapmayı çoğunlukla bıraktım. saçım bakır olduğu için bazen daha canlı gözükmek istediğimde yapıyorum, özel bir buluşma varsa ve kıyafetim özenliyse basit kalmamak için yapıyorum. bazen de cildim gözüme hoş gelmiyor daha özgüvenli hissetmek için yapıyorum.
116.
yani eski eski yıllara da baktığım zaman tek motivasyonum güzel görünmek, bir kalkan oluşturmak değildi. hep ürünleri merak ederdim. şimdi de ürünleri merak ediyorum.
sim, ışıltı,pırıltı çok seviyorum. yine hatırladığım beni derinden etkileyen ilk makyaj malzemelerim yanar döner renkli toz pigmentlerdi. old'lar belki hatırlar, bir dönem beyaz kristalimsi plastik kaplarda duochrome toz farlar satılıyordu. claire's türkiye'de iken, kozmetik sattığı zamanlarda da o tip farlar çok popülerdi. hiç kullanmasam da çoğu rengini almıştım.
tarz olarak da lana del rey benzeri, hatta miss piggy kadar dramatik eyeliner ve kirpik seviyorum. alt kirpik dibimi boş bırakıyorum. eskiden eyeliner'ı rahmetli amy winehouse gibii çekerdim. sonra ince uçlu fırçalar filan alınca daha ince çekmeye başladım. şimdi ise oyun oynamayı sevdiğim için yapıyorum. bir de muhtemelen kafamda yıllar içinde oluşan bir hayali görsel var. bilinçsizce ona ulaşmaya çalışıyorumdur. o görselin farı eyelinerı hep on fleek, dudağı kiraz, cildi de parlak. muhtemelen bu hayali kahramanın lana del rey olabileceği ihtimali üzerinde duruyorum. mortisha addams da olabilir. emily the strange de olabilir. hepsinin kombinasyonu da olabilir. bratz olmadığı kesin ama.
115.
makyaj yapmadığımda çok solgun oluşum. bu yüzden daha canlı ve iyi hissetmek istediğimde en azından allık ve rimel kullanıyorum.
üniversite zamanlarımda bakkala bile eyelinerlı giderdim. şimdi yüzüme gözüme hiçbir şey sürmeden yataktan kalkıp gittiğim bile oluyor. bunun yanında zaman zaman da gece yarısı aklıma gelip kalkıp ruj sürdüğüm de oluyor, onun nedenini ben de anlayamıyorum.
yine de insanın güleryüzlü olduğunda makyajsız da iyi görünebildiğine inancım tam.
114.
Makyaj yaptığımda daha çok özgüven sahibi oluyorum. Bazı günler yüzümde hastalıklı bir görüntü oluyor. Onu da kapatmış oluyorum.
113.
Bazen bime giderken ya da gratise gidip bir deodorant alacakken bile glitterli göz makyajı yapıyorum. Banyoda aciyorum spot ışıkları, arkaya 90lar müzikleri ozellikle Serdar Ortaç. Benden keyiflisi yok. Bazen de gecenin köründe morlu mavili makyajlar yapiyorum. Bir kapatıcı ve rimel sürmek bile bazen insanin modunu degistiriyor dostlar.
112.
Kendimi biraz da olsa iyi hissetmek için yapıyorum. Açıyorum Spotify'dan karışık bir liste, giyiyorum mis gibi bir kot ve gömlek, canım rengarenk mi istedi ? Yapıyorum. Daha koyu makyaj mı istiyorum ? Onu da yapıyorum. Evde tek başıma olmam veya yanımda birinin olması hiç farketmiyor. Aynada gördüğüm ile mutluysam, tamamdır. Pijama ile gezmek veya eşofman ile dolaşmak beni mutsuz ediyor ve yataktan çıkmak istemiyorum. Kendimi nasıl mutlu hissedeceksem o şekilde hareket ediyorum. Herşey geçip gittiğinde aynadaki ile başbaşa kalıyorum çünkü.
111.
kendim için. ameliyat olduğum zamanlarda bile iki günü geçmemiştir rimel ve kapatıcı sürmemem. iyi, canlı hissettiriyor. yüzü tablo gibi kullanabilmek çok hoş bi şey <3
110.
Kendim için. Makyaj yapmayı çok seviyorum. Açarım kıpır kıpır bi' doksanlar listesi, yanıma da dublesinden türk kahvemi alırım. Yoksa o makyaj içime sinmez. Sırf bu yüzden bile sabahları çok erken kalkarım