18. Gerçekten çok enterasan entryler okumama neden oldu başlık.
Boykot nedir niye yapılırdan başlamayacağım.
Söyleyeceklerimin burada kalabalığı oluşturanlar tarafından anlaşılamayacağına da neredeyse Eminim. Ya sananeciler gelir; sen işine bak derler, ya da şikayet ettikleri tüm o detayları savunuyorum sanıp söylenirler.
YouTuber değilim. Hiç olmak istemedim ama obur bir YouTube kullanıcısıyım. Gerek işim yüzünden, gerekse farklı disiplinlerdeki meraklarım sebebiyle çok video izlerim. Takip ettiğim YouTuberları bırakın boykot edip izlememeyi, yeni paylaşımları için genelde heyecanlanırım ve uygun zamanı kollarım videoyu açıp izlemek için. Neden?
Çünkü o insanlar benden tek bir kuruş almadan çok değerli bilgi ve tecrübelerini paylaşıyorlar. Hiç bir kitap, dergi satın almadan, oturduğum yerden kalkmadan, hiç bir yere üye olmadan, para ödemeden bu hizmeti alıyorum. Bu mükemmel bir şey. İnsanlık tarihinde bilgiye erişimin bu kadar kolay ve ucuz olduğu başka bir dönem olmadı. Çok ama çok şanslı hissediyorum kendimi.
Burada adı geçenlerin bir kısmını biliyorum. Dedikodusu yapılıyor sadece. E mantıksız değil tabi çünkü o isimlerin konuşulacak katma değeri olan bir paylaşımları yok denecek kadar az. Onlar da zaten konuşulsun (pozitif şekilde konuşulmasına gerek yok) istiyorlar. Konuşulmak, negatif de olsa etkileşim demek ve YouTube algoritması gereği bla bla bla.
Ama anlamadığım bu kadar kızılan isimlerin hala daha merak ediliyor olması. Çok klişe ama doğru maalesef; izleme. Kimsenin kimseye tahammül etmek zorunda kalmadığı, mecburiyetlerin minimuma indiği bir çağda yaşıyoruz. İstemezseniz apartmanızda karşı kapı komşunuzla selamlaşmıyorsunuz. Bu büyük bir özgürlük. Bizden önceki jenerasyonun “elalem ne der” ve “ayıp” duvarları çok daha yüksekti. O sebeple videoyu açıp açmama ihtimalinin %100 kişinin kendi insiyatifinde olduğu bir işte konu neden boykot noktasına kadar geliyor, neden hiç tanışılmayan insanlar hakkında ağır laflar ediliyor, sinirleniliyor, kızılıyor ve küsülüyor anlayamıyorum.
Bu bir sektör. Gittikçe büyüyen bir sektör. İster kabul edelim ister etmeyelim. Ekrandaki kişinin Emeğini emek olarak görmeyip burun kıvırabilirsiniz, sizin kadar ders çalışmadan, üniversite bitirip diploma sahibi olmadan bunu yapmasına da içerleyebilirsiniz. Ama bu gerçek. Alaylı ya da mektepli fark etmez, bu sektörde insanlar yaptıkları paylaşımlarla büyük küçük paralar kazanacaklar. Siz, size uygun olanı alıp geçin. Ruh halinizi kimsenin böyle bozmasına izin vermeyin rica ediyorum. Görgüsüz mü o kız. Kapatın geçin, bir daha da açmayın. Arkadaşlarınıza da böyle yapmıyor musunuz? Kim ki size ters düşen hareketler sergiliyorsa, cezasını kesmiyor musunuz? İrtibatı koparın gitsin. Arkasından konuşmaya, zaman ve enerji harcama değmez yapmayın.
Reklamcılık ve sosyal medya buluşması ortaya böyle bir şey çıkardı. En çok emek harcayan en çok parayı kazanır düzeni yok dünyada. Hiç bir zaman olmadı, kuvvetle muhtemel bundan sonra da olmayacak. Felaket bir sistem, haksızlıklar ve hukuksuzluklarla dolu yaşamlar.. bu arada haksız paralar kazanmak diyince benim aklıma seneyi devriyesi de yaklaşan 17 Ağustos depreminde yıkılan binaların müteahhitleri geliyor. Yanlış tedavi uygulanan ya da ameliyatı sırasında Bedeninde gazlı bez unutulan hastalar, hatalı üretilen bir ticari uçağın yüzlerce insana mezar olması geliyor. Youtuberlara sıra gelmiyor gerçekten. İşini o kadar berbat yapan hukukçular, mühendisler, bürokratlar, öğretmenler var ki... üstelik onların bu kötü performansları bir nesli etkiliyor, toplumun geleceğine yön veriyor. İzlediğiniz YouTuber reklam yapıyorsa ve istemiyorsanız kapatın, samimi ürün yorumu yapmıyorsa kapatın, yanlış ya da eksik bilgi veriyorsa kapatın. Üzerinde bu kadar konuşup enerji harcamayı bırakın, düşünmeyin bile. Değerli zamanınıza yazık.
Benim şu çok kısa olmayan hayatımda karşılaştığım ve kafama taktığım haksız kazançlardan biri bile o youtuberların reklam geliri değil maalesef. Listemin en başında devlet kadrolarını işgal edenler var mesela. Sonra vatansever askerleri bir bir içeri tıkan, hem onların hem ailelerinin hayatını karartan leş hakimler ve savcılar var. Sonra sıfır liyakatla ve sıfır bilimsellikle hareket eden üniversite rektörleri, milletin iradesini hiçe sayan ysk üyeleri var. Var da var. Bu memlekette youtuberlara gelene kadar daha çook boykot edilecek ve taşlanacak “meslek” grubu var. Üstelik youtuberları istemezseniz görmez, duymaz ve bilmezsiniz ama saydığım diğer herkesin marifetleriyle hayatınız ve geleceğiniz bir güzel kararır.