yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (6)
    • medya (0)

    6. büyük şehirlerini de küçük şehirlerini de gezdim, hatta 6 ay almanya ile sınır olan bi şehrine almanya içerisinde belediye otobüsüyle 10 dk ya da yürüyerek geçebildiğim bir köprü vasıtasıyla gidebildiğim bi mesafede yaşadım. 

    ve her seferinde kendimi türkiye'de hissetmekten alıkoyamadım, türkiye'yi alın hıristiyan yapın, camilerin yerlerine de kilise koyun; insanları da çok değil biraz daha alkolik ve seks konusunda daha açık hayal ederseniz işte size polonya gibi geliyor bana.

    almanya'ya ilk taşındığımda daha tanıdığım birileri falan yoktu, dedim yapacak bir işim yok; meşgale olsun, yürüyerek bir ülke değiştirme tecrübesinde bulunayım. polonya'ya geçtiğimde gözüme ilk çarpan şey koca bir ''bazaar'' tabelası oldu, oraya gittim bildiğin türk pazarı gibiydi her şey. bir daha hiç homesick hissetmedim ama hissetseydim oraya giderdim yine evde hissetmek için. 

    sonraları gittiğim diğer şehirlerinde de hep türkiye'de gibi hissettim otobüs garlarında olsun, sokakta yürürken olsun. almanya'dan çıkıp polonya sınırına geçince otoyolun kalitesi bile değişiyor be, anlıyorsunuz polonya'ya girdiğinizi öyle bir şey. 

    sanki yeterince dememiş gibi son kez diyorum; benim gözümde hep hıristiyan türkiye olacaktır. ha bir de o şarküteri ürünlerini allah affetsin de siz nasıl yiyorsunuz arkadaş?

    2 şubat 2018 00:55 2 şubat 2018 00:59

    5. erasmus için gitmeyi planladığım ülkedir, umarım gidebilirim.

    1 şubat 2018 23:38

    4. 11 aydır yaşamakta olduğum ve 1 ay sonra terk etmek zorunda kalacağım ülke.

    ister istemez türkiye ile kıyaslıyorum. bazı eksileri olsa da sanırım Türkiye'den ziyade burada yaşamak isterdim.

    artıları:

    1. insanların saygılı olması. kanunla ya da değil insanlar türkiye'deki insanlardan daha saygılı. istediğini korkusuzca giymek, sarhoş olup gece gönül rahatlığıyla eve dönebilmek kadar güzel bir his yok!

    2. ucuz olması. ben buraya geldiğim zaman; çok değil 11 ay önce, türk parası daha değerliyken şimdi polonya parası yani zloty daha değerli. buna rağmen market alışverişi dahil birçok şey burada daha ucuz. golden rose bile daha ucuz! ayrıca çalışan insanların gelirleri ve giderleri birbiriyle çok daha uyumlu.

    3. yazların çok sıcak olmaması. bir adanalı olarak benim için önemli bir faktör bu. onların sıcak dediği hava benim için ılık.

    4. diğer avrupa ülkelerine yakın olması. doğal olarak bu ülkelere seyahat etmek de daha ucuz. meşhur polskibus ile prag'a hatta amsterdam'a bile gidebilirsiniz. üstelik adana-istanbul otobüsüne vereceğiniz paradan daha uygun bir fiyata. ya da ryan air, wizz air gibi firmalarla çok uygun fiyata uçabilirsiniz.

    5. dünya mutfağından yemekleri daha sık görebilirsiniz türkiye'ye kıyasla. fiyat olarak da çok daha uygun fiyata yiyebilirsiniz. fakaaaat... kebap yemenizi tavsiye etmiyorum burada.

    eksileri:

    1. yemek: hiç seçici biri değilimdir, ne bulursam yerim fakat aldığım sebzeden de sebze tadı gelsin isterim. burada ne yaparsam yapayım yemeklerin tadını alamıyorum. polonya mutfağı ile ünlü bir ülke değil, bunu bekliyordum fakat ürünlerin kalitesinin değişmesini beklemiyordum. ne yalan söyleyeyim çok özlüyorum içli köfteyi, kuzu pirzolayı, beğendiyi, baklavayı...

    2. kışları havanın sürekli kapalı olması. ben ki gri havayı, yağmuru seven bir insandım; şimdi güneş gördüğümde kiraz çiçeği gibi heyecanlanıyorum. soyunup dökünüp vücudumu güneşle buluşturmaya çalışıyorum.

    3. polakların birazcık soğuk olması... nankörlük etmek istemiyorum ama çoğu zaman dışlanmış hissediyorum çalıştığım yerde. türkiye'de olsa koordinatörüm evine davet eder, ne bileyim bir çay içerdik. sağ olsun her konuda çok yardımcı oluyor ama işte... bir de burada soru soracaksanız 40 yaşlarındaki insanlara sormayın, gençlerle konuşmaya çalışın. türkiye'de ingilizce bilmeseler bile amcalarımız teyzelerimiz bağırarak dert anlatmaya çalışır. burada otobüs terminalindeki görevliden yakalamam gereken otobüs bilgisini ağlayarak, duygu sömürüsü ile aldım... hatta o vermedi, sonradan gelen daha genç bir çalışan verdi.

    4. özellikle kış aylarında hava karardıktan sonra hayatın durması. anlıyorum; hava erken kararıyor fakat yazın bile türkiye'deki gece hayatı hatta normal hayat daha keyifli. sözlükten bir arkadaşımın da söylediği gibi türkiye'de hayatı yaşıyorsunuz. çoğu zaman kötü yaşıyorsunuz, evet ama iyi yaşadığınızda da gerçekten iyi oluyor. hayat türkiye'de daha baharatlı diyelim...

    artıları benim için daha fazla; burada kalmayı gerçekten çok istiyorum, iş de aramaktayım fakat biraz zor gibi. (gizlinot: :()

    1 şubat 2018 23:32


    3. avrupa' da en sevdiğim ülkedir. her yıl mutlaka gitmeye çalışırım. çoğu kozmetik markasının ürünleri de burada üretilir. bir de essence bu ülkeye ait bir markadır.

    29 kasım 2015 19:57

    2. üniversiteyken poznan şehrinde iki dönemimi geçirdiğim ülke. her yerini dolaştım diyebilirim. insanları soğuk görünüme sahip fakat sıcak, iyi kalpli insanlardır. ya da bana karşı çok iyiydi herkes, ama sanmıyorum genel anlamda kötü bir olayla da karşılaşmadım çevremde. hiç yabancılık çekmedim. çok güzel dostluklar edindim, hala fırsat buldukça giderim. mutlaka gidilmesi görülmesi gereken ülkelerden biridir. ikinci dünya savaşının izlerini iliklerinize kadar hissedebilirsiniz. acı ile yoğrulmuş, güzel ülke.

    29 kasım 2015 19:34

    1. erasmus öğrencilerinin gözbebeği, yakışıklı erkekleriyle meşhur soğuk ülkedir.

    29 kasım 2015 19:17