1. süslü bahsettiğin şey erkeğin yaşına ve olgunluk derecesine göre değişir. mesela daha ergenliği devam eden bir erkek seni çok sevebilir ama ilk sevgilisisindir, hormonları çok coşkundur, hayatındaki tek güzel şeysindir bir süre sonra işin büyüsü kaçar seni çok da sevmediğini hormon coşkunluğu ve ergenlik kaynaklı olduğunu anlarsın.
yarı olgun erkekler kadınları daha çok çıkar amaçlı görür aldı verdi hesabı yapar, ben hesabı ödedim ama öpüştük der içinden, güzelliğe vs daha çok önem verir uzun süreli düşünmez ilk başta ama iyi kandırma özelliklerine sahiplerdir, sadece sen güzelken ve ona iyi davranıyorken yanındaysa kaç bence.
konu olgun erkeğe gelirse yani en az bi kaç yıldır çalışan, ailesinden bağımsızlaşmış, önceden ilişki deneyimine sahip, o seni sevmiyorsa veya sevmeyecekse bir şeye başlamak istemez. ya gerçekten aşık olmuştur ya da yaşı geçmeden evlenmek istiyordur.
eğer seni kaybetmekten korkuyorsa, durduk yere değil ama başka birine aklının kayabileceği durumlarda kıskanıyorsa, ailesine daha en baştan bu benim sevgilim saygılı olmak zorundasınız tavrı koyuyorsa, herkese ayırdığından daha çok zaman ayırıp emek veriyorsa, ciddi düşünmeye de açıksa bu kişi gerçekten seviyordur.
sorunun kendisi daha çok sevmek üzerine ama yani daha çok sevmek göreceli, ne kadar sevmeye göre karşılaştırabilirsin ki? adama köpek gibi davranıp kapında yatması mı bir erkeğin daha çok sevmesi? ilişkide denge yoksa sıkıntı vardır orta sevecekseniz orta seven çok sevecekseniz çok seven bulun bence.
son olarak seven erkeğin başkasına daha önce vermediği ilgi, şefkat, zaman, parayı sevdiği kişiye verdiği büyük bir gerçek. karşıdaki sürekli meşgulse az vakit ayırıyorsa genelde sevgiliye çok vakit ayırmak istemediği vaktini diğer şeylere vermeyi tercih ettiği içindir.
çok sevdiği, eğlendiği, kaybetmekten korktuğu bir sevgilisi olursa o vakti emin olun ki yaratır. sizi çok sevdiğini söyleyen esip gürleyen gereksiz kıskanan, çok vakit ayırmayan erkekler sizi pek de sevmiyor olabilir işin sonunda.