yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (22)
    • medya (1)

    1. Erkek döver de, sever de diyebilen, elinin hamuru ile erkek işine karışamayacağını düşünen, biricik amacının erkeğine bakmak olduğu inandırılmış genellikle sosyal ve iş hayatından soyutlanmış kadındır. Ataerkil toplumun devamlılığını sağlayacak çocuklar yetiştiren annedir.

    23 eylül 2015 07:56

    2. hayatı boyunca her açıdan üzerine yağdırılan ataerkil mesajlara kayıtsız kalamamış kadındır. doğduğu ve büyüdüğü toplumda kendisine dayatılan fikirleri benimsediği için suçlamadığım kadındır. en kısa zamanda sorgulamaya başlaması ve o zihnine atılan düğümleri teker teker çözmesi temennimizdir.

    23 eylül 2015 08:04

    3. üstteki girdilere ek olarak "x adam olmaz", "adam gibi" şeklindeki sözel kalıpları kullanan kadınlar. kızlarının ev işlerine yardımcı olmaları gerektiğini düşünürken oğullarının böyle bir görevi olmadığını düşünürler. erkeğin soyadını kadının alması ve kütük değiştirmesinin yasal zorunluluk olmaktan çıkarılması konusu açıldığında "omo oilo borloğo bozolor" diyebilecek türden bir içselleştirme. bu soyadı ve kütük işini isteğe bağlı tutsak erkekler yüzde kaçlık bir oranda kadının nüfusuna geçmeyi kabul eder sizce süslüler? bunu nasıl bir aşağılanma olarak göreceklerini tahmin edebiliyor musunuz, kadının soyadını alan hemcinsleriyle nasıl dalga geçeceklerini ? onların hakaret kabul ettiği şeyi bizler niçin öpüp başımıza koyuyoruz? (Ama kadının soyadı kendinin değil ki babasının diyenler için gelsin; ben de bu durumdan fazlasıyla rahatsızım ve şu şekilde bir çözümüm var: kadınlar en azından kız çocuklarına kendi kütüklerini ve soyadlarını verebilmeli, evlenme durumunda kimsenin soyadı falan da değişmemeli, bu çok zorunlu bir şeymiş gibi davranıyoruz ama değil aslında). girdi çok uzadı kusura bakmayın, "durumumuz yoktu okuyamadık kardeş"çileri aşağıya bekliyorum ;)

    23 eylül 2015 09:57


    4. Çocukluğumuzdan başlar aslında. Renkleri bile ataerkilleştirir toplum, kız çocuklarına pembe erkek çocuklarına mavi renk dayatılır. Sonra erkekler büyünce pembe renk tercih ettiklerinde arkadaşları onlarda "o ne öyle kız gibi" diye dalga geçerler.

    Kız çocukları bacaklarını atıp otursun ayıp diye kızılır ama erkek çocukları ne yapsa "oğlum benim" diye yüceltilir. Ortaokulda ya da lisede kız ya da erkek arkadaş edinmek, erkek çocukları için yine yüceltilir, kızlar göğsünü gere gere söylemektense bu duyguları gizli gizli yaşarlar...

    23 eylül 2015 09:57

    5. ataerkil düzeni toplumsal hayatın hemen her alanında görebilirsiniz, televizyon reklamlarında ve dizilerde/filmlerde genelde iki tip kadın baskındır, birinci tip femme fatale dediğimiz kötü kadın olarak algılanan tür, ikinci tip ise çocuklarına bakan, ev temizliği yapan, yemek yapan ev hanımı-aile kadını. kadın erkek ilişkilerinde de bu dinamik işlemeye devam eder. kadının rolü-erkeğin rolü diye bir ayrım vardır. kadının rolü ev işleri, çocuk bakmak vb. sosyal yaşantıdan uzak roller iken, erkeğin rolü evine ekmek getirme, ailesini koruyup kollama gibi daha dışa dönük/sosyal ve daha baskın rollerdir. bu rollerin toplumda iyice oturtulmasından dolayı kadın-erkek eşitliğine geçilememiş ve kadın farkındalığını arttıramamıştır. sorgulamayan kadın ne yazık ki bu bilinci sürdürmeye devam edecektir.

    türkiyede feminist akımların ivme kazandığı dönemlere bakarsak, özal dönemindeki liberalleşme dönemine denk düşer. bu dönemde serbest piyasa ekonomisi ile özgürlükler artmış, kadınlar çalışmaya başlamış, kitle iletişim araçlarının yayılımı ile dünyadan haberdar olmaya ve farkındalıklarını arttırmaya başlamıştır. türk insanı için bu bir dönüm noktasıdır ama tüm bu süreçlerin yaşanmadığı evlerde ne yazık ki, “bunların kendi hakkı olduğunu düşünmeyen kadın” ve “mevcut rollerin dışında alternatifinin olduğunun farkına var(a)mayan kadın” cinsiyet rollerinin devamına katkıda bulunmaya devam edecektir.

    işte bu nedenle ne zaman ki kadınlar kadar erkekler de daha eşitlikçi bir dünyanın daha keyifli bir hayat olduğuna, seksizmin ve feminizmin gerçekte ne olduğunun ayırdına varabilir, ancak o zaman kadın toplumsal rollerinden arınıp birey olduğunun farkına varabilecektir. bu süreç gelişene kadar ise, kadın; ataerkil zihniyeti içselleştirmeye devam edecektir.

    23 eylül 2015 13:35

    6. bir de bunun ailesi, özellikle babası karıştığında carlayıp sevgilisinin tüm direktiflerini yerine getiren, her kısıtlamasına uyan (gizlinot: üstüne çok sevdiği için kıskanıyo beni ayy cnm yaa diyen ) versiyonu vardır, ki en irrite edicisidir

    24 eylül 2015 20:06 24 eylül 2015 20:13

    7. geçenlerde kısmetse olur adlı programda izledim damatlardan birinin annesi gelin adayıyla konuşuyor. köyden gelmiş bir kadın, yanında da kendi kızı var. diyor ki ben şimdiye kadar kocamın bir dediğini ikiletmedim, her dediğini yaptım, ona hiç yanlış konuşmadım falan anlatıyor. ve bunları övünerek söylüyor. çünkü o da annesinden öyle öğrenmiş. beyin ne derse o olur, sesini çıkarmayacaksın, başını öne eğeceksin demişler. o da bunu yapmış ve bunu güzel bir şey olarak görüp övünerek anlatıyor. sen de böyle olmalısın demek istiyor gelin adayına. gelin adayı da bunu onaylıyor. ataerkil zihniyeti içselleştiren kadın işte budur.

    bir de "her gün aynı çorba içilmez", "erkek değil mi aldatır napsın doğası öyle" zihniyetleri var ki oraya hiç girmiyorum bile.

    27 ocak 2016 00:39


    8. ben bilmem beyim bilir lafını eden kadındır aynı zamanda.

    o whatsapp konuşmasında biri bana öyle dese neler derim neler.

    9 şubat 2016 23:52

    9. babaannemdir.

    babamın annemi aldattığı ortaya çıktıktan sonra anneme "aman güzel kadın görünce biz de bakıyoruz" diyerek tarihe geçmiştir. bunu diyen kadın da okumuş, görmüş geçirmiş biri üstelik. ne yazıkki bir kadının ruhunda olması gerektiğini öğrendim bazı şeylerin. köylerdeki tabiri caizse suyu sıksa taşını çıkaracak okuma/yazma bilmeyen ne kadınlar var evini çekip çeviren, "koca eline bakmayan". yaşlısı genci farketmiyor, sevgilisi kızıyor diye içten içe istese de etek giymeyen de bu kategoridedir benim gözümde

    7 şubat 2017 01:23

    10. Aşağılanmaktansa eğitilmesi, bilinçlendirilmesi gereken kadındır. Burada ataerkil zihniyeti bile kadın üzerinden eleştirirken feminizm savunmak inandırıcılıktan uzak ve hatta komik oluyor. Başlıktaki içselleştirme kelimesi ise başlı başına yanlış çünkü kişi hayat görüşlerini sosyalizasyon süreciyle kazanır, yani birey etken değil edilgen konumdadır. İçselleştirme eyleminde durum tam tersidir. Kadının nasıl bir ailede büyüdüğünden tutun da sosyal medyada takip ettiği hesaplara kadar bu konuda etki etmiş veriler bulunabilir. Uzun lafın kısası bu kadınlara saldırmadan önce biraz düşünülmeli ve sakin olunmalı. Fazla didaktik üslubumun kusuruna bakılmasın ne yapayım kadının kadını ezmesine hiç dayanamıyorum.

    7 şubat 2017 03:03