8.
çok özendiğim ama cildimle saç saça baş başa kavgaya tutuşan fondöten.
aslında "serum fondöten" trendine çok takılmıyorum, pazarlama numarası gibi geliyor fakat waterweight su gibi ince ve glowy yapı, blurring etkisi deyince cazibesine kapıldım, damlalıklı serum görünümüyle de iyice beni tavladı, hazır çok az fondötenim kalmışken günlük/hafif/glowy fondöten ihtiyacımı karşılamak için almayı düşünüyordum. tam o aralarda fondöten arayışında benden yardım isteyen anneme bundan aldırdım hatta. olgun, kuru ve yaşa bağlı olarak elastikiyet kaybı kaynaklı olarak gözeneklerin büyüdüğü (ybkz: tıkanma yok, sadece boyut ve sıkılık olarak) cildinde harika oldu, airbrush efekti verdi gerçekten.
şu aralar pek param olmasa da bunu gözden çıkarmıştım, hazır indirim de varken alacaktım fakat ne olur ne olmaz diyerek benim cildim daha hassas olduğu için annem alırken bir tester kabına istemiştim, emin olduktan sonra ben de alırım diye düşünüyordum. ama toplam iki kullanışımda da sen maşallah cildimin en kuru bölgelerinde bile yağ bombası görünümü ver, durdukça cilde oturacağına iyice pütür pütür ol, en ufak bir yağlanmada çözülüver, öyle bir yağlandır ki pudraya bana mısın deme... bununla kalsa iyiymiş tabi. bilmiyordum ama kader ağlarını örüyordu..............
eve gelir gelmez makyajımı paşa paşa çıkarmama rağmen bu fondöteni sildikten sonra cildimde makyajla yatmışçasına bir yorgunluk, bir cansızlık, renksizlik oldu. üstelik ilk seferden sonra gelecek felaketi sezip hafif bir kimyasal peeling yapmama rağmen toparlanamamıştı. ardından da hemen minik minik pütürler, sivilceler bastı ortalığı. bu arkadaşlar hormonal veya bakteriyel değil, tıkanma kaynaklı, derin değil yüzeysel, çok iyi tanıdığım tipte.
şimdi kısaca tarif etmek gerekirse ben kuruya yakın ve karma ciltliyim, burnum ve ayrıca alnımın ufak bir bölümünde parlama oluyor biraz. ayrıca cildim tıkanmaya meyilli olsa da içeriklere dikkat ederek düzgün bakmaya ve eksfoliye etmeye dikkat ettiğimde o sorunu yaşamıyorum. mat, yoğun fondötenler yerine ince ve doğal dokulu olanlardan daha iyi verim alırım hep, matlaştırma ihtiyacımı da bölgesel pudra kullanımıyla çözmeyi tercih ederim. tanıyanlar cilt bakımında nasıl azılı bir silikon düşmanı olduğumu ve bazen geceleri uykumdan "(gbkz: dimethicone) seni bitireceğim aslanım" diye uyandığımı az çok bilirler. hem şahsen hassasiyetim var, gözeneklerimi bariz tıkıyor hem de herkeste uzun vadede havasız bırakarak cildin kalitesini bozduğunu, gözenekleri genişlettiğini düşünüyorum. ama fondötende silikon türevlerine karşı değilim, ciltte durması için gerekli olduğunu biliyorum. en azından ciltte çok uzun süre tutmayıp, her gün föndöten kullanmayıp, iyi de temizleyince büyük sorun olmuyor, o yüzden silikon olmamasını pek aramıyorum makul ölçüler dahilinde oldukça (ybkz: gerçi arasam ne olacak) (ybkz: mineral toz fondötenler ve bb kremlerin bazıları dışında zaten silikon içermeyeni bulunmuyor). o yüzden aslında suçlamak istemedim başta, sonra biraz düşündüm ve içeriğini kontrol ettim. e haliyle o kadar pore blurring'i (gbkz: selam ve dua ile) yapmıyor, içerik listesindeki ilk 10 maddenin 6'sı silikon türevleri. dediğim gibi bir fondötenden silikonsuz olması beklentim yok fakat bu işin de bir sınırı olmalı, silikona karıştırılmış azıcık pigment sürmeyelim suratımıza. studio waterweight gerçekten hem miktar hem de tür olarak çok fazla silikon içeriyor, suyu saymazsak içeriğinin kabası silikondan oluşuyor ve cildim bunu kaldıramadı, streç filmle kaplamışsın gibi tıkandı ve havasız kaldı.
bir de studio waterweight'in de dahil olduğu bu "serum fondöten" hedeleri şişede bir süre durunca ayrışıyor mesela, sağlam bir emülsiyon değil ve kullanmadan çalkalamak gerekiyor, işte onun bir benzerini ciltte de yaptığını ve o yüzden "yağlı pütürlü" görüntüyü verdiğini düşünüyorum bu arkadaşın. anacığımın daha nemsiz bir cildi olduğu için belki içmiştir onu ve o yüzden öyle sevimsiz görünmemiştir. bulaşma durumuna rağmen kalıcılıkta pek bir sorun yok ama zaten çoğu cilt tarafından emilmeyen, üstünde duran bir maddeden oluşan bir fondöten bir zahmet azıcık kalıcı olsun. ayrıca renk olarak normalde kullandığınız mac tonundan bir seviye koyusunu almanızı tavsiye ederim, ben nc15'ken 20 tam oldu, annem ise kışın normalde nc20'yken 25 ancak uydu diyebilirim. ayrıca pek okside olmuyor.
ay ne yazdım beğenmediğim bir dandik fondöten için, ilim irfan için paper yaz deseler yazmam ama.... sonuç olarak yoluma kendisi olmadan devam edeceğim, 90 liram cebimde kalmış oldu diye avutuyorum kendimi. ben 2 seferde illallah demiş olsam da annemdeki başarılı sonuç nedeniyle
almayııııınnnnn uzak duruuuunnnn diyemiyorum, silikon türevi hassasiyeti olmayan kuru, olgun ciltler için güzel olabilir, örneğin ben karşı çıksam da silikon içerikli nemlendiricileri en azından kısa vadede sorunsuz kullanabilen annem böyle bir durum yaşamadı (ybkz: henüz). silikon hastası paula ablamız da hemen basmış 5 yıldızı zaten. onun dışındakiler uzak dursun diyebilirim ama.
31 aralık 2016 05:16
16 mayıs 2017 03:00