28.
başta ön yargı ile yaklaşıp izleyince hayran kaldığım dizi. normalde korku türünden hoşlanmam. birincisi şahsi görüşüm genelde dandik yapımlar oluyor, ikincisi korkağımasdfl.
stephen king'in önerdiği marianne adlı yine korku türündeki diziyi bitirdikten sonra dizi ararken tek sezon zaten deyip sıfır beklentiyle başladım bu diziye. ilk bölümüyle bağladı kendine. yıllar sonra ilk defa bir diziyi izlemek için uykumdan feragat ettim, kısa sürede bitirdim.
basitçe anlatmak gerekirse maddi durumu iyi olmayan 5 çocuklu ailenin kısa sürede tamirat yapıp daha yüksek fiyata satmayı düşünerek aldığı büyük ve eski evde paranormal olayların yaşanması ve olayların aile fertlerinde yarattığı travmalar, psikolojik sorunlar, ölümler işleniyor. ana olaylar en küçük kardeşler 6 yaşındayken yaşanıyor ve sonra evden ayrılıyorlar. fakat bu ev onların peşini bırakmıyor. yetişkin halleriyle devam eden olayları geçmişe yapılan flashbacklerle izliyoruz. öncelikle dizi korku dizilerinde kullanılan klişeleri hikayenin içinde yoğurarak gözümüze sokmadan kullanıyor. hayaletler zaman zaman aniden karşımıza çıkıyor, bazen de arka planda sakince duruyorlar. diğer korku yapımlarından farklı olarak karakter derinliği çok güzel işlenmiş. benim en sevdiğim kısmı bu oldu. her bölüm bir karaktere ayrılıyor ve her bölüm hemen hemen aynı olayları o kişinin bakış açısıyla görüyoruz. yetişkin hallerinde gördüğümüz meslekleri, huyları, psikolojileri bu bölümlerle anlamlanıyor. bölümlerde korkudan çok dram ön planda karakterlere üzülüyor, bağ kuruyorsun.
ilk 3 bölüm normal tempoyla geçerken 4,5 ve 6. bölümler nefessiz izleniyor. 5. bölüm sonu aklım çıktı sandım. 6. bölüm tek mekan çekimiyle yönetmen görsel şölen yaşatıyor.
bu kısımdan sonrası spoiler içerebilir dikkat ediniz efenim.
** spoiler**
Karakterler üzerimde öyle bir etki bıraktı ki bikaç cümleyle düşüncelerimi belirtiyim istedim.
Steven crain: en büyük kardeş. Yaşananlar hakkında kitap yazıp hatrı sayılır bir üne ve servete kavuşmuş. bunun yanında bu yaşananların hepsini inkar eden her şeyin sebebini ailesinin akıl hastalığına yoran, kendince realist ama sinir bozucu çoğunlukla karakterimiz. Bu arada Yüzü tanıdık geldiyse ek bilgi karakteri canlandıran beyefendi got’da daario naharis’i oynamıştı.
Shirley crain: en en en sevmediğim karakter. Kontrol manyağı, Evli, iki çocuklu, her şeyi doğru yaptığı izlenimi veren ama aslında hatalarını yıllarca sır olarak saklayan bir karakter. İzlerken zaman zaman ağzının ortasına vurma isteği yaratıyor kendisi. Annesinin ölümü sonrası gördüğü manzara yüzünden cenazade annesiyle vedalaşmak istemez, Cenaze hazırlayıcısının annesini düzelttiğini görünce çok şaşırır ve kendisi de bu mesleği seçer. İlerde kardeşinin de cenazesini kendi düzeltecek ki bu çok acıydı.
Theodora crain: en sıra dışı karakter. Dokunduğu şeydeki- insan ,veya herhangi bir obje- duyguları, yaşanmışlıkları, değeri anlayabilen, eldivenle dolaşarak buna çözüm getiren karakterimiz. Yaşadıkları onu çocuk psikoloğu olmaya yönlendiriyor. Oyunculuğunu genel olarak beğenmesem de nell’in bedenine dokunduğundaki boşluk hissini izleyiciye güzel geçirdiğini düşünüyorum.
Luke crain: kardeşler arasında hikayesi en çok iç burkan karakter. Herkes az çok hayatını yoluna koyarken yaşadıklarını uyuşturucu ile unutmaya çalışarak kendisini batağa sürüklüyor. Bu süreçte kendisinin yanında sadece nell var diğer kardeşler çok acımasız. Nell ile aralarındaki kardeşlik bağı sıcacık, özenilecek cinsten. Nell öldükten sonra sürekli üşümesi çok ince ve güzel bir ayrıntıydı. Ayrıca küçük luke sevimli ötesi bişeydi.
Nell crain: ikiz kardeşlerden bir diğeri. Ailedeki en hassas karakter. Herkese karşı sevgi dolu, luke’a her daim inanan biri. Luke ile birlikte en sevdiğim karakter. Gerçekten çok iyi oyunculuk çıkarmış.
Hugh crain: ailemizin babası. Koruma içgüdüsüyle çocuklarından her şeyi saklayan, bunu karşılığında onlar tarafından sürekli suçlanıp unutulan bir baba. Sezon sonunda her şeyi steve’e açıklayınca ellerinden öpmek istedim adeta swh. Çocukları için kendinden vazgeçmiştir
**spoiler**
Sanırım ikinci sezona farklı karakterlerle aynı formatta devam edecek.
Biraz uzun bir yazı oldu maalesef. Özet olarak bence çok çok kaliteli bir yapım olmuş. Kesinlikle tavsiye ederim. İzleyin, izlettirin efenim.
22 kasım 2019 12:40
22 kasım 2019 13:21