türkiye'deki suriyeli erkekler askere alınsın

1. Kendi üremelerini geçtim, bulunduğum şehirde kadınlara türlü tacizler sapıklıklar yapanlar var. Hem de çoğunluğu böyle.

Düşününce bizim yıllarca hazırlanıp giremediğimiz Üniversiteye onlar sınavsız istediği bölüme girme hakkına sahipken, asker yaparlar mı? Sanmıyorum.

Anında eksi geldiğine göre aramızda tacizci sapıklar falan olmalı.

2. neden kendi silahımızı üniformamızı verelim suriyelilere? o silahlar bize dönerse ne yapacağız?

valla çok saçma. duyarlı olacağım diye saçmalamış bir imza kampanyası.

3. askere alınsınlar ama bizim ordumuzda değil kendi ülkelerinde. evet hümanizm, insan hakları, ölen çocuklar, kadınlar... kimsenin bunlara itirazı olduğunu, oh olsun dediğini sanmıyorum ama onların erkekleri patır patır kendi vatanlarını bırakıp kaçarken şuan bizim askerimiz onların topraklarını temizlemeye çalışıyor. onlar orada kalıp savaşmadığı için bizim sınırımız bu hale geldi. onca terörist ülkeye doluşuyor. türk milleti yardımsever, komşusunu o halde bırakmadı ama keşke yardımları suriyeye yollayabilseydik. 8 milyon suriyeli. bu rakamı bir düşünün. biz turistik amaçla yurtdışına çıkmak için bile konsolosluk kapılarına giderken, sözlü yapılırken 8 milyon insan pat diye bir anda bu ülkenin insanı haline geldi. bir de üstüne yardımlar, kiralarını ödemeleri için para, kampta kalanlara yardım kartı. ya devletin yardım yaptığı o paralar kimin cebinden çıkıyor? kimin verdisiyle ödeniyor? kimse kusura bakmasın belki çok milliyetçilik denebilir ama o para benim ülkemin esirgeme yurtlarında kalan çocukların eğitimi, daha iyi şartlarda yaşamaları için harcansa fena mı olur. ben bu kadar insanı kendi toprağımda istemiyorum.

edit: burada çoğumuz atatürk'ü kurtuluş savaşını kutsal kabul ediyoruz değil mi? bu vatanın her metre karesi kanla sulandı değil mi? o zaman kimse insan hakkı, etnik köken falan demedi, canıyla savaştı. bu devirde ordusuyla hiçbir ülke başka bir ülkeyi işgal etmeye gitmiyor. savaş terör örgütleriyle, canlı bombalarla ve ekonomiyle oluyor. burada rahatsızlık duyulan 'suriyeli olmak' değil. ismi finlandiyalı da olabilirdi eğer 8 milyon insan ülkeye yerleşmiş olsaydı. tabi ki yardım edecektik ama dediğim gibi onların ülkesine yardım göndererek. bu ülkenin bunca sorunu varken, ki bu sorunların en büyüklerinden biri eğitimken benim içim almıyor onlara akıtılan parayı. ve bu olay seçim zamanı yine propaganda malzemesi olmuştu, biz iktidar olarak suriyeli kardeşlerimize yardım ettik diyerek. bir süslünün dediği gibi hem pastam dursun hem karnım doysun misali, bu insanlara dokunulmasın ama ben ülkeyi terkedicem denilmiyor. herkes aynı fikirde olmak zorunda değil ama burada ülkenin çıkarları söz konusuysa bazı şeyleri görmek lazım. şimdi hiç 15 temmuz zırvası da yapmıycam bu millet darbeyi önledi diyerek. o olayda sokağa çıkanlar da cumhurbaşkanı sevgisinden fırladı bence. ama bu olaya çok net bakıyorum. biz nasıl vatanımızı koruyabiliyorsak onlar da korumalı. bence açıp gençliğe hitabeyi bir kez daha okuyalım. derin saygı duyduğumuz atamız bize neyi emanet etmiş görelim.

4. çok gereksiz önerme. adamlar kendi ülkeleri için savaşmamış bizim için mi savaşacaklar allah aşkına.

5. Suriyelilerin kamplardan çıkıp ülke içine dağıtılmasına en başından beri karşıyım. Bu kadar denetimsiz bu kadar yaptık oldu bir işin bütün ülkenin kaderini etkileyeceği kabak gibi ortadayken "hümanizm yess" şakşakçılığını anlayamıyorum.

Çok basit bir benzetme yapacağım. Ülkeleri birer insan gibi düşünelim. Bir insan önce kendi vücut bütünlüğünü koruyup sonra imkanı varsa başkasına yardım etmez mi? Siz hiç al kardeş benim şu sol kol fazla kesip sana vereyim diyeni duydunuz mu? Ya da uçaklarda oksijen maskelerini önce kendinize(!) sonra yanınızdakine takın uyarısı boşuna mı konuyor? O zaman daha kendi bütünlüğünü bile sorgusuz sualsiz koruyamayan bir ülke olarak biz neremize güvendik de orta doğu bataklığına balıklama atladık? Kimse kusura bakmayacak burda mesele para da değil pul da değil, can. Ülke şartları da ortada savaş olmasın lüffeen demenin alemi yok çünkü savaş var ve kaçış da yok. Benim canım da tehlikede başkasının da, o zaman benim önden gitmeye niyetim yok arkadaşım büyür bi zahmet kendi ülken için kendin uğraş. Bu ülke kurulurken hiç biriniz türkiye yangın yeri deyip bir bardak Su dökmediniz. Bugün biz suriyelilerin yerinde olsak da yine dökmezler. Hatta o aldığınız suriyeliler var ya bugün ülke batsın donunuza kadar gasp edip yine basıp giderler.

6. savaş meselesinin de, mültecilik meselesinin de, askerlik ve milliyetçilik meselelerinin de olabilecek en yanlış yerlerinden tutan başlık!

sorunun özünü göz ardı ederek böylesi bir nefret ve düşmanlık geliştirildiğini izlemek içimi yakıyor. yapmayın allahaşkına ya, böyle galeyana gelip toplumsal histeriye kapılarak hareket etmenin tehlikesini görmüyor musunuz? bana kalırsa zaten kimse askere gitmesin ama kendi antimilitarist tavrımdan öte ve vicdani meseleleri de bir kenara bırakarak söylüyorum, vatan sevgisi bu değil.

lütfen milli duygularınız aklınızı şaşırtmasın!

7. Ana haberden izledikleri ve çok satan gazetelerden okuduklarıyla insanların kendisini, siyaset uzmanı/sosyolog/stratejist ilan ettiğinin göstergesidir.

"Savaş bitsin; siviller, askerler, hayvanlar ölmesin, şehirler mezarlığa dönüşmesin!" diyebilmek yerine, ölecek olan insanı, etnik kökenine, ırkına ya da dinine göre tayin etmek ancak vicdansızlık olabilir.

Savaştan kaçan, en doğal hakkı olan yaşama hakkını kaybetmemeye çalışan insanlar ölsün ama "bizimkiler" yaşasın, öyle mi? Onlar orada ne bok yiyorlarsa yesinler, biz burada refah içinde oturalım, öyle mi?

Ne bizden ne de onlardan, ayrım yapmaksızın kimse ölmesin, öldürmesin, öldürülmesin demek neden bu kadar zor?

Bu, fikir üretmek değil, ancak "analiz sıçmak" olur.

8. Ihım şimdi ben bu mülteci meselesi konusunda çok değişken düşüncelere sahibim. Daha önce de bu konu hakkında bir yorum yapmadım. Başlığın saçmalığını ya da başlıktaki olayın saçmalığını nedenleriyle açıklamış zaten süslüler.

Şahsen ben de dini, dili, ırkı fark etmeksizin herhangi bir insanın saçma ideolojiler, savaşlar, siyasetler, planlar, amaçlar doğrultusunda adı asker olsun olmasın, ölmesini kabullenemiyorum. Doğru da bulmuyorum. Aşırı derecede hümanizm kasıp "ay savaşlar olmasın :(" muhabbetine girmeyeceğim çünkü keşke olmasa ama elimizde mi ? Değil. Dünyayı yöneten daha büyük güçler var: mesela para.

Dünyada para adı verilen belirli bir değer taşıyan kağıt parçaları olduğu sürece savaşlar asla durmayacak. Topla, tüfekle, silahla, insanla olmayacak belki ama teknolojiyle, psikolojiyle, zihniyetle devam edecek bu. Malesef biz ne kadar savaş olmasın desek de bu hiçbir zaman gerçekleşmeyecek.

Gelelim asıl meseleye. Başlarda bu suriyeli mültecilerin kabulüne çok da kötü bakmadım. Belirli kamplarda ülkelerindeki savaşlar bitene kadar insaniyet namına -ki hepimiz aynı durumda olabilirdik- sağlık, eğitim ve sosyal hizmetler vermemiz bence sıkıntı yaratmıyordu. Ta ki işin bokunu çıkarana kadar.

Önce avrupayı tehtit edip atara gelebilmek, her an salarım milleti kozunu kullanabilmek için ülkenin batısından doğusuna kadar dağıttılar bu insanları.

Dağıttılar, peşini de sürmediler ama. Bu insanlar napıyor nasıl geçiniyor kimsenin umrunda olmadı. Dilenen çocuklardan tutun adım başı kapkaç olaylarına kadar türlü boklara battık. Şehirlerde suç oranları tavan yaptı. Bu insanlar biz savaştan kaçtık, nasıl hayatımızı sürdüreceğiz diye düşünmeden düzine düzine çocuk yaptı. Tecavüz olaylarından, bilinçsizliğe varan çeşitli sebepleri vardı bunun. Doğan çocukların yine aynı sefalete doğmasının yanında eğitimsiz, kültürsüz potansiyel suçlular yarattılar çünkü bu insanların hayatının götürdüğü yer bu.

Bunların dışında devletin kendi vatandaşına yapmadığı hizmetler konuldu önlerine. Yardımlar, kurslar bilmem neler derken bizden çok ülkenin vatandaşı oldular.

Hadi bunları da geçtim, ülkelerinde savaş en alevli zamanlarını yaşarken bizim mükemmel dış siyasetimiz sağolsun kendi askerlerimiz onların ülkesini kurtarmaya adadı kendilerini. Adamların zerre umrunda değil. Çünkü neden olsun ?

Ayrıca şundan da eminim eğer aynı şeyler bizim ülkemizde olsaydı ortadoğu bok çukuru ülkelerinden bir tanesi bile mülteci kabul etmezdi. Değil milyon, bir tane bile kabul etmezdi. Bakınız en yakın örneği kurtuluş savaşı zamanı. Bizim insanımız topyekün savaşa girip varını yoğunu ortaya koyarak yeniden bir ülke inşa etmişken, adamlar yardıra yardıra savaştan kaçıp avrupaya sığınma hayalleri kurdular. Milliyetçilik damarlarının bizden daha ince olmasını garipsemiyorum ama toprak dediğin şey devlete değil, halka aittir. Hadi kendi toprakları için savaşmadılar, buna da tamam, bu vicdani bir reddir. gittikleri yerlerin kültürüne uyum sağlayacaklarına, kendi kültürlerini empoze etmeye çalışıp ülkelerin ağzına etmeye çalışmak dümdüz bencilliktir.

Çok sevgili Hükümetimiz adını sanını neci olduğunu bilmediği milyonlarca insanı doldurdu içeri. Her gün başka bir bomba haberiyle uyanıyoruz. Yüzlerce insanımız ölüyor. Şimdi siz bu insanlara çıkıp benim ülkemin askeri ol derseniz götüyle gülerler. Adam zaten savaştan kaçıp gelmiş sen dalga mı geçiyorsun bu adamla ? Her türlü ihtiyaçları karşılanıyor, benim köpek gibi çalışıp girdiğim üniversiteye kafasına göre de girebiliyor, sokaklarımda gezip insanlarımı da taciz edebiliyor. E bu adam canına mı susadı ? Niye savaşın ortasına atsın kendisini ? Asıl mesele zaten onların savaşmaması değil, asıl mesele bizim kel alaka suriyede ne bok yemeye olduğumuz. Birileri ona buna rest çekecek diye bizim neden askerlerimizi bize ait olmayan, her şeye burnumuzu soktuğumuz bir savaşta kaybettiğimiz asıl mesele.

Çok konuştum, kısacası, ben artık hümanist kalamıyorum. Başlarda empati duygusu besliyordum ama Belki bizim devletin izlediği bok gibi iç ve dış siyaset, belki bizim tahammül sınırlarımızın aşılması, belki suriyeli "kardeşlerime" gösterilen özenin kendi vatandaşıma gösterilmemesi beni bu hale getirdi.

İşin kötüsü böylesine çarpık şekilde üreyen bir nüfusun bundan 10 yıl sonra çıkıp bu ülkeden toprak talep etmeyeceğini ya da çeşitli suç çeteleri kurup ülkeyi saçma sapan bir yere dönüştürmeyeceğine garanti veremiyoruz. Umarım bu yaptığımız iyilikler bir tarafımızda patlamaz.

Bu siyasi düzenle Hiç umudum yok ama...

9. Adamlar ülkede bizden daha rahat, o rahatı bozup da askere giderler mi hiç

10. toplumca ne kadar ırkçı olduğumuzu ortaya çıkarmış kampanya. ha şaşırdım mı, tabiki hayır. ırkçılığın faşizmin bu kadar içselleştirildiği bir toplumda sağduyulu bir insan olarak yaşamak giderek zorlaşıyor. birkaç gündür sosyal medyada hiç beklemediğim insanlar bu kampanyaya destek çığırtkanlığı yapıyor.

şimdi ilk olarak şöyle bir durum var: Türkiye Suriye'ye Suriyelileri korumak için girmiyor, kürt devleti kurulmasın diye giriyor değil mi. temel amaç bu. eee suriyeli niye böyle bir şey için savaştırılsın ki? sen tamamen kendi çıkarın olduğunu düşündüğün bir şey için oraya askerlerini yollamışsın, adamlara ne?

ikincisi: insanlar savaştan kaçmış. savaşmak istememiş! uzun uzun anlatmayacağım, zaten üşendim kime laf anlatıyorum diye. sadece yazmak için yazıyorum: bu talep insan haklarına aykırıdır arkadaşlar.

aaa ama ne gerek var insan haklarına filan. ne işimize yarayacaksa. hem ben ırkçı değilim ama araplar pis. hayatta ırkçılık yapmam.

edit: kötüleyin kötüleyin biraz da şöyle boynuma doğru ooh.