yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (36)
    • medya (0)

    36. Eğer olumlu yorumları varsa, içeriği cildime uygunsa imkanlarım dahilinde iyi olanı kullanmak isterim. Ama sadece param var diye gidip de ne bileyim mac alacakken dior almak bana saçma geliyor. Eğer müthiş müthiş bir yapı farklılığı yoksa mid end ürünlerde de aradığımızı bulabileceğimizi düşünüyorum. 

    10 haziran 2023 23:43

    35. kozmetik meselesi oldukça bütçe ve ne kadar bütçe ayırmak istediğinle/ayırabildiğinle alakalı. o bütçeyi ayırırken nelerden vazgeçtiğin de o ürünün senin için alternatif maliyetini oluşturuyor. gerekli mi gereksiz mi tamamen ayrı bir tartışma konusu. aslında tüm firmalar size/bize ürün satarken hem değerlilik hissini, hem sanal bir statüyü, hem de kendi marka değerlerini satıyor. lüks markalar torbalarına ya da kargo paketlerine o logolu kurdeleri sadece güzel görünsün diye takmıyorlar. takıyorlar, çünkü sadece ürün değil, ürünün hissini ve ürünün bizim zihnimizdeki izdüşümünü de satıyorlar. idoller, fenomenler, yüzler, askılar yaratıp bizim onlarla özdeşleşmemizi istiyorlar. bu şey gibi, küçük çocukların süper kahraman kıyafeti giydiğinde kendisini süper kahraman sanması gibi. hayaller hayaller. yine lüks markalar sample ürünleri müşterisine aşırı kıymet verdiği için vermiyor. o ürünlerin parasını zaten başkaları çoktan ödediği için o sampleları bize verebiliyorlar. 

    hammaddeler arasında ve üretim teknolojileri arasında kalite farkı olduğu için her ürün de aynı kalitede olamayacağından elbette kalite farkı olacaktır. iğneden ipliğe kadar tüm ürünler için bu böyle. her markanın iyi ya da kötü ürünü bulunuyor. zaten drugstore markaların çoğu, lüks markaların muadillerini yaparak hayatta kalıyor. yani lüks markalar arzu nesnelerini yaratıyor, diğer markalar da bunun izinden gidiyorlar. sonuçta lüks markalar iyi kazançlar elde etmeli ki yeniden üretime, pazarlamaya, ar-ge'ye kaynak akabilsin.

    ayrıca son dönemlerde kozmetik malzemeleri kadınlar için birer aksesuara da dönüştü. bu da kozmetik çantasındaki mesela bir ruju adeta bir küpeye, bileziğe ya da ne bileyim çantaya dönüştürüyor. bir kadının bir pudrayı sadece ambalaj tasarımı ve logosu için aldığını görmüştüm. kendisine uygun olmayan koyu bir pudra seçmişti ve sonrasında "olsun zaten dışarıda ruj sürerken filan markanın logosu arkadan görünsün yeter" demişti.

    istekler, arzular,gereklilikler, şunlar bunlar kime göre neye göre?

    eylem olarak o noktada değilim ama fikir olarak ben de az olsun, öz olsun, düzgün olsundan yanayım. teknik olarak baktığımızda ortalama bir insanın sahip olduklarından çoğuna zaten ihtiyacı yok ama drugstore ama lüks. bu giysi için de geçerli, kozmetik için de, diğer ıvır zıvır için de. aslında insanların sahip olduğu metalar hayatın sadece küçük bir parçasıdır. insanın ruhunu en çok besleyen şey bana kalırsa deneyimin kendisidir. nitelikli deneyimler kişiyi zenginleştirir, ufkunu açar. bu da sahip olduğunuz kaynağı ne kadar iyi yönetebildiğinizle ve deneyimi nasıl tanımladığınızla ilgili. bu kaynak, ama drugstore bir markadan lazım olmayan 5. bir ruj almaya akar, ama da lüks bir markadan çok da değmeyen 2. ruju almaya akar. lüks ya da drugstore ayrımı da bu noktada biter çünkü ihtiyaç fazlasını almak zaten sistemin kendisiyle ilgili bir konudur. kişi, ister parasını drugstoreda kullansın, ister lükste, nihayetinde sistemin nesnesi haline gelir. 

    *özetle, herkes kafasına göre. 

    7 haziran 2023 20:17

    34. Sadece high end diye alınan ama formülasyonunda hiçbir özellik olmayan ürünler çok olduğu doğru, ancak drugstore muadili asla olmayan ve parasını kesinlikle hak eden mid ve high end pek çok ürün olduğunu da yadsıyamayız.

    Genellikle pigment türü ve formülasyon ana içeriği olarak fark olmamasına rağmen pigment yoğunluğu, sürümdeki kolaylık ve uğraştırmadan oturması, sürdükten sonra bıraktığı uygulama dokusu diyebileceğimiz texture'un rahatsızlık vermemesi esnek ince kolay olması, ve ciltte dudaktaki oturuşu + duruşu + tutunuşu, ve kaç saat ne şekilde bunu bozmadan kalabildiği fark ediyor.

    Bu demek mi ki cildi germeyen mid end fondöten yok, gözden uçup giden high end kalem yok, dudağı harika gösteren incecik drugstore ruj yok tabii ki hayır bu demek değil. Maharet hepsinden en iyileri bulmak, öyle bellemiş gibi pahalısını alayım nasılsa daha iyidir dememek yahut amaan hepsi aynı nasılsa, ona para mı verilir deyip kırk tane drugstore kapatıcı deneyip daha fazla parayı bu araştırmaya dökmemek. 

    7 haziran 2023 19:03


    33. Zengin değilseniz cilt bakımı-ten makyajı ve parfüm hariç gerekli değildir şahsi fikrime göre.

    Cilt bakımında içerik fark ediyor. Fondoten pudra gibi ürünler tüm yüzü kapladığı için  kaliteli olması önemli. Parfümde de günlük kullanmak için zara gibi markalar yeterli olsa da herkesin kendini şımartmak için senede bir aldığı designer parfümü olmalı bence.

    Onun dışında renkli kozmetikte(allık, rimel, far, ruj vb.) ucuz-pahalı arasında fiyat farkını karşılayacak uçurum olduğunu düşünmüyorum.

    3 haziran 2023 19:40

    32. birçok insan high end kozmetik ve giyimin bütçe meselesi olduğunu düşünür, evet, tabii ki bir miktar bütçe meselesi ancak ben tamamen tutum meselesi olduğunu düşünüyorum. Nitekim, ciddi şekilde ürün kaliteleri konusunda fark var ve hem premium hissi veriyorlar hem de  kalite de bunu yaratıyorlar. Kişisel olarak en iyi ve en güzeline laik olduğunu düşünüyorsan  pekala en iyi ve güzelini kullanmalısın. bunun için milyoner olmaya gerek yok, 3 tane kötü ürün alacağına 1 tane iyi ürün al hem cildin hem ruhun için güzel olanı kullan. 

    edit: imla

    3 haziran 2023 19:09 3 haziran 2023 19:10

    31.    Maskara konusunda kesinlikle high end diyorum. Böyle iddialı bir giriş yapınca yüksek volümlü kirpikler falan beklediğim düşünülebilir ama değil. Hatta tam tersi. Artık o kirpik görüntüsünden hiç hoşlanmıyorum. Ayrıca high end maskaranın verdiği dolgunlukla drugstor maskaranın verdiği dolgunluk arasında da fark var. Biri tok duruken diğeri hep abiye gibi duruyor. Ayrıca drugstore maskaralar o buğulu görüntüyü veremiyor. Akma sarkma olaylarına hiç değinmiyorum bile. Bir de gözde acayip ağırlık yapıyorlar, hafif formülasyon için uğraşmıyorlar, bu bile çok önemli bir ayrım. Çünkü konfor kaybı yaşatıyorlar. Bir de silerken her yere bulaşması var. Ciltten geneli çıkmıyor. Kısaca fazla dikkat edilmeyen ayrıntılar bunlar ve bunlardan bahsetmek istedim. 

    6 nisan 2022 21:55

    30. bütçem yettiği sürece drugstore'a tercih ederim. zevk ve alım gücü meselesi herkesin söylediği gibi. ben high end markaların hem ambalajlarını hem de özellikle ten ürünlerini daha çok beğeniyorum. lorealden aldığım fondötenle bobbi browndan aldığım fondöten bir değil kesinlikle, olamaz da zaten. ama kaş kalemidir, maskaradır bunun gibi ürünlerde sonuna kadar drugstore'cuyum. high end markalara bakmam bile.

    21 mayıs 2020 23:27


    29. cilt bakımı ve pudra fondoten tarzı şeylerin drugstore muadillerini bulamıyorum bence bazı şeyler kesinlikle parasını hak ediyor. ruj için high end olarak çok güzel diyebiliceğim bir formül bulamadım, rimel için de yabancı mankenlerin kullandığı çok güzel drug store ürünler var ama bir dior ya da estee lauder fondotenle loreal arasında ciddi fark var.

    bronzer için de mesela guerlain terracotta vardır çok ünlü, ben bir kaç sene önce anneminkini kırmıştım sonra da yenisini alamadım bronzera 400 tl mi vericem diye ama fark ettim ki çok övülen physicians formula bronzer ya da denediğim diğerleri o etkiyi hiç veremedi. dudak parlaticisi hiç sevmem yapış yapış olur, laura mercier diye bir marka vardı tükiyeden çekildi, hiç onun gibi güzelini bulamadım. marka ürün kullanmanın gösterişle alakalı olduğunu düşünmüyorum, allta biri demiş zaten sürdüğünüz rimelin markası kirpiğinizde yazmıyor. bu tamamen alım gücü ve tercih meselesi, gösteriş merakından alınmıyor makyaj ürünleri. ben de normalde yurt dışından alıyordum pahalı ürünleri çünkü hem daha ucuza geliyordu hem de oranın çalışanları bizim sephoralardaki gibi testerları gardırops hesaplarında satmak yerine size veriyorlar ve hep kibar insanlara denk geldim. bu artan kurlara ragmen de bu sekilde devam ederim çünkü zaten ruj ve rimel hariç (rimel de kuruduğu için) 2 seneden önce biten bir makyaj malzemesine ne kendimde ne başkasında rastlamadım.

    bir de mesela gerçekten far paleti ya da toz allık bitirebilen var mı merak ediyorum, alın bir tane palet uzun sure kullanın, fırcalarınızı temizlediğiniz ve cantanıza atmadığınız sürece kapaklı toz urunlerın bozulduğunu ya da hijyen açısından problem yarattığını sanmıyorum.

    bu yazdıklarımın hiç birini alışveriş bağımlısı insanlar için yazmadım, bir çok kişi de demiş zaten 10 tane far paletiniz olucağına bir tane kaliteli olsun daha bile ucuza gelir mutlu mutlu kullanırsınız bence.

    21 mayıs 2020 20:53

    28. 10 tane ruj yerine belki sadece tek 1 tane, ya da 2 tane ruja sahip olmak kimseyi tatmin etmez. "çok pahalı" deriz high end kozmetik için, ya da değer mi diye sorgularız, "onun yerine o parayı başka şeye veririm" mentalitesi hakimdir... ama o başka şeylere de eşit miktarda parayı zaten ödediğin gibi, daha çok kalabalık ederek insanın göz tatmini yaşamasına neden oluyor. -benim oje koleksiyonum böyledir mesela.-

    ama fondöten, pudra gibi yüz ürünlerinde, ne kadar erken yaştan gerçekten kaliteli bir ürün kullanırsanız, cildiniz ve makyajda elde edilecek sonuçlar açısından bu o kadar iyi bir şeydir. farklı farklı tonlarda 7-8 fondöten sahibi olmak yerine, kendi gerçek cilt tonuna uygun tek bir tane dior airflash (şahsi tercihim) sahibi olmak daha mantıklı ve zaten aynı fiyata denk geliyor...

    ürün bittiğinde büyük üzülmece yaşanıyor. başka şeyin tatmin etmemesi de cabası, o ayrı.

    20 mayıs 2020 16:28

    27. Kısa bir süre önce makyaj çantamda ve gardrobumda sadeleşmeye gitmeye karar verdiğimde yolum high end markalarla kesişmeye başladı. şuan 2-3 tane ruj, bir far paleti vb gibi çok sade bir makyaj koleksiyonuna sahibim, çoğunluk high end ürünlerden oluşuyor. İlla high end alacağım kaygısı taşımıyorum tabiki. İçeriği, kalitesi, kalıcılığı ve az-öz felsefem nedeniyle tercih ediyorum. Mesela bir rimelim var ama çok araştırarak hatta deneme boyundan edinip deneyerek büyük boyunu aldım. Ama önceden 5-6 rimelim vardı, her indirimde bir yenisini alır önceki aldığımı bitirmeden kenara atardım. Böylesi daha iyi oldu. Belki birçok insanın gözüne çok gelebilir fondötene 250 lira vermek, ama oturup 25 lira olanla karşılaştırınca öyle çok farkı var ki. Üstelik uzun süre giden bir üründen bahsediyorum, bana en az 1-1,5 yıl gibi gidiyor.  Geleceğimi düşünerek yüzüme temiz içerikli bir ürün kullanmak istiyorum ve o 250 lira buna değer. 

    8 şubat 2019 03:56