# sağlık

23. Kendimi bildim bileli tırnak etlerim sürekli kurur, çatlak çatlak görünür ve acır. Bakımı ihmal edince de tekrar kurur. Bütün keşiflerim sonunda tam ihtiyacım olan tırnak balını bir türlü bulamadım ve evde kendim yapmaya giriştim, biraz deneme yanılma oldu ama kabaca bir tarif vereceğim. 1 çay kaşığı balmumu, 2 tatlı kaşığı jojoba yağı, 2 tatlı kaşığı shea yağı, 1 tatlı kaşığı kakao yağı, 10 damla lavanta yağı, 10 damla çay ağacı yağı, 1 çay kaşığı sarı kantaron yağı ve 2 ampul evigen (gizlinot: Ampul ne alaka derseniz bu çok güzel bir e vitamini formu) (gizlinot: Bunca malzemeyi aslında bu yolda deneme yanılma yaparken biriktirdim yani elimdeki malzemeleri karıştırdım diyebiliriz msçaldçslfeöö) bütün katı yağları benmari usulü erittim ve diğer sıvı yağları da ekleyip kürdanla karıştırarak küçük bir kaba döktüm. Soğuk ortamda sertleşmeye bıraktım ve kıvamı şuan aynı tereyağı gibi. Yaklaşık bir haftadır tırnak uçlarımda ne bir kağıt gibi soyulma ne de kopma var, tırnaklarım daha hızlı ve sağlıklı uzadı ayrıca kütiküllerimi nasıl öveceğimi bilemiyorum resmen bütün o yaraları soyulmaları geçirdi ve haftalardır duran tırnak dibindeki fazla etleri çok kolay kaldırıp temizledim. Piyasada henüz bu kadar etkili bir ürüne rastlamadım biraz paraya kıyıp risk almak lazım ama sonucunda aylarca belki yıllarca gidebilecek çok faydalı bir ürün oluyor.

51. allahını seven bana bi dur artık desin :))))

50. Madem alışveriş hissini azaltamıyorsun, kazancını artır 🤙🏻

Mottom bu oldu son yıllarda. Halen fazla alışveriş yaptığımı düşünüyorum ama bunlar genel olarak ihtiyaç kapsamında değerlendirilirse bağımlılık sayılmaz. Halen fevri-dürtüsel satın almalarım mevcut. Bir gece Karaköy'de otururken ani bir kararla kalkın telefon alıyoruz deyip zorluya gitmek gibi. Ama dediğim gibi, ihtiyaç dahilinde olunca pek problem olmuyor (veya en azından ben böyle hissediyorum). Maaşımın yaklaşık 2 katı olan kredi kartım da bunu düşünüyordur eminim :) ama açıkçası harcadıklarımdan pişman değilim. Hepsi bana deneyim olarak dönüyor. Oraya da gittik. Oraya da gittik evet. Onu da gördük. Şundan da yedik. Şu roofta da oturduk :). Tek problem aslında yeme içme gezme değil. Hatta yeme konusunda şöyle düşünüyorum, zaten defekasuonla wcye gidecek birtakım şeyler. O yüzden zevk alma kısmına odaklanıp para harcıyorum. Doymak değil.

49. Bu başlığa 5 yıl önce yazmışım. Uzun zamandır süslü sözlük'e girmiyordum, bugün aklıma geldi ve hesaba giriş yaptığımda burdaki girdinin beğenildiği bildirimini gördüm, tekrar okudum. Artık birkaç cümleden fazla şeyleri okuyamıyorum ama yine de yazmak istedim.

Birkaç aydır instagram kullanmıyordum, doktora tezine odaklanmak için kapatmıştım. Instagram açıkken aklımda hep birkaç ürün alma dürtüsü oluyordu hep bir alınacaklar listem vardı aklımda, yani illa Türk bir influencer değil yabancı influencerlardan gördüğüm ürünler (kozmetik, giyim, teknoloji vb.) benim hep aklımdaki listedeydi.

Sonra birkaç yurtdışı seyahatinde arkadaşlarımla konuşurken şöyle yorumlar gelmeye başladı "X markasınının ayakkabısını/ayıcıklı kazağını vb. kesin al, burda 25k ama orada 10k". Peki, bir şeyi almaya karar verirken benim tek ölçütüm fiyatının ucuz olması mı ki acaba? Zaten henüz eskimemiş olan giydiğim ayakkabım, kazağım, montum vb. var. Neden bir şeyden çok fazla almaya yöneliyorum? 5 yaşında çocuğum var. Ayakkabısı ayağına olmadığında yenisini alıyoruz, yani yazlık, kışlık derken yine de hızlı bir tüketim döngüsü oluyor ama o bir şeyden birkaç tane olması mantığını bilmiyor, ayağı büyüdüğünde yeni ayakkabı alınacağını düşünüyor. Acaba bu kaç yaşında fazlası, daha fazlasına dönüşüyor?

Instagram ne alaka derseniz de, bugün başka bir konu ile ilgili yazmak için Instagram'a girdim aylar sonra. Şöyle bir keşfete baktım ve tabi ilgi alanıma göre diyet, kozmetik, kıyafet içerikleriyle dolu keşfet. Birkaçına bakınca içerikler hep şöyle "uzuuun zamandır bu kotu almayı çok istiyordum, bu allığın kölesi olurum, bu ayakkabı almayan kaldıysa hemen alsın, ek gıdaya geçmeden alınması gereken 5 şey vb. " sonra yorumlara gittim ve acaba hiç bu durumlardan şikayet eden var mı diye baktım ama hep kod sorulmuş ya da yorum yapanların da wish listindeymiş ürün. Fark ettim ki, biraz daha kalsam yine influence olacağım. Çocuk büyütürken de instamomlar bunu çok yapardı, ilk çocukta özellikle çok deneyimsiz olunuyor, o ara o kadar çok önerilen mama sandalyesi vardı ki, onu almasam sanki çocuk ek gıdaya geçemeyecek gibi hissettirilmişti.

İnanılmaz bir tüketim çılgınlığının içindeyiz bence. Çocuğumun doğuşuyla birlikte ilk iki yıl organik pamuk, sonraki zamanda da şu ana kadar %100 pamuklu giydirerek büyütmeye çalışıyoruz. Hamilelikle başlayan etiket okuma alışkanlığım hala devam ediyor, %100 pamuk, keten ya da yün tercih ediyoruz ailece artık. Şu anda popüler fast fashion markaların sezon ürünlerine baktığımda içerikleri polyester türevleri hep. Zaten fast fashion endüstrisiyle ilgili etik tartışmalar da sürüyor. Belki, sürüdürülebilir moda/etik tüketim olarak çevrilebilecek responsible shopping kavramını daha çok düşünüp daha fazla uygulamalıyız.

222. Özel günlerimde Haliyle pek çok ped kullanan bir arkadaşınız olarak. Sleepy'nin hijyenik pedi bence hepsinden çok daha güvenli çok daha rahat.

272. Tarif vermeyeceğim de bu ara şeker tüketmemeye çalışırken kahve yanına aşırı çikolata tarzı bir şeyler aşeriyordum(gizlinot: Ne zaman aşermedin ki be kızım ) . Migrosta delly markasının çıtırık diye bir ürününü aldım ve bayıldım. Ay muhteşem. Şeker yerine tatlandırıcı var belirteyim. Kinoa patlağı, fındık, turna yemişi ve çikolata içeriyor. Meyveli barlardan gına gelmişti valla adabimla tatlandırıcılı da olsa çikolatamı yer otururum. Aşırı tatmin etti beni bir deneyin. 40 gram ürün 183 kalori.

Bu markanın aynı zamanda dışı şekersiz çikolatalı badem ve fındıklarını da çok seviyorum. Ani tatlı krizlerime iyi gelmiş bir marka olduğu için delly'ye burdan sevgilerimi iletiyorum. Belki paket falan yollar ne bilim reklam gibi oldu böyle dnjd.

5. Bu krem ile ilgili içeriği okuyorsanız roza hastalığından muzdaripsinizdir. Dostlarım bu süreçte tto nun siyah pakette olan temizleme jelini kullanıp üstüne bu roza kremi sürerseniz 1-2 haftada tamamem rahatlayacaksınızdır. Yarım fındık kadar bir temizleyici almanız yeterli bol bol kullanmayın zaten cilt bariyerimiz zayıflamış oluyor. Kremi de doktorunuzun önerdiği kadar kullanın. 

Bir de 1-2 hafta kadar bu hastalığın diyetine uyun. bol su tüketmek ve alerjenik olabilecek baharat, domates, patlıcan, cips, çikolata gibi gıdalardan uzak durmak önemli. sıcak buharlı ütü, yemek dahil herşeyden uzak durmak gerek. 1-2 hafta bunları da uygulayın. Allahın izniyle birşeyciğiniz kalmayacaktır. 

Ben kim miyim tüm ailesi roza ile bir şekilde yolu kesişmiş deneyimli bir roza savaşçısıyım. Güneş kremi vs onları biliyorsunuz zaten.

14. 5 yıl önce; en yüksek kilomdayken de en ideal kiloma yakınken de aynı tarz 600 700 kalorili aşırı kısıtlayıcı listeleri ve günde 4 bardak çay içmeye zorlaması yüzünden -önerdiği onlarca takviyeleri saymıyorum bile- verdiğim kiloları yıllar içinde ikiye katlayarak geri aldım. Fark ettim ki zaten var olan yeme bozukluğum iyice tetiklenmiş. O zaman farkına varamasam da şimdi anlıyorum ki olması gereken, diyette aşırı kısıtlamalı ve yüksek miktarlarda yağ yakmak yerine yavaş yavaş ve kontrollü ilerlemek.

739. Sabah: Yüzümü ılık suyla yıkayıp hafif bir temizleyici kullanıyorum, tonik ve nemlendiriciyle bitiriyorum. SPF şart 🌞

Akşam: Eğer Makyajım varsa temizleyiciyle çıkarıyorum, ardından nemlendirici.

Haftada veya 15 günde 1 peeling Cildim biraz hassas olduğu için nazik davranıyorum, çok ürün yüklemiyorum

Favorilerim: La Roche-Posay Effaclar, The Ordinary Hyaluronic Acid ♥

738. yüzüm yağlı, hassas.

sabah suyla yıkıyorum. peçeteyle falan kurularken yağı almış oluyor yüzün. 

akşam bb kremimi la roche posay normal ciltliler için toleriane jeliyle temizliyorum. cildim asla gerilsin istemiyorum.

nemlendirici sürmüyorum. cildim kendi yağıyla marine oluyor swh. zaten hangi nemlendiriciyi sürersem süreyim yağ asla dengelenmedi, inanmıyorum bu olaya. eczaneden high end ürüne kadar her şeyi kullandım. sadece matlaştırıcı kremler, mineralli güneş kremleri ve zoretanin yağı dengeliyor. diğerleri yalan. bunları da sürmek ve kullanmak istemiyorum gece? :d

haftada 1-2 kil maskesi.

nemlendirici sürmüyorum, serum sürmüyorum. güneş kremi sadece yazın süreceğim. 

cildim bence daha düzgün ve tek ton oldu böyle.